Türk Sağlık-Sen Bingöl Şube Başkanı Sadık Anşin, Türk Sağlık-Sen olarak 14 Mart Tıp Bayramı öncesinde sağlık camiasının sosyo-ekonomik durumlarını tespit etmek amacıyla internet üzerinden gerçekleştirdikleri anket çalışmasının sonuçlarını paylaştı.
Maaş, nöbet ve teşvik ödemelerinin yetersiz olduğu verisini paylaşan Anşin, ankette göre sağlık çalışanlarının yüzde 29,2'sinin görev sırasında fiziksel şiddete, yüzde 83,2'sinin ise sözel şiddete maruz kaldığını belirttiğini aktardı.
Anşin, ankete dair şu değerlendirmeleri paylaştı;
Maaşlar Yetersiz, Yan Ödemeler Çok Düşük
5760 sağlık çalışanının katıldığı ankete göre çalışanların yüzde 80,9'u maaşının yeterli olduğunu düşünmüyor. Yüzde 69'u maaş dışı ödemeleri (taban, teşvik, nöbet v.b) çok düşük buluyor. Yüzde 93'ü ise Giyim ve aile yardımı gibi sosyal ödemelerin çok düşük kaldığını belirtiyor Sadece %1'i Ekonomik Durumum İyi Diyor. Ankette sağlık çalışanlarının kendi ekonomik durumlarının da değerlendirmeleri istendi. Sonuçlara göre sağlık çalışanlarının sadece yüzde 1,4'ü ekonomik durumlarını iyi olarak nitelendiriyor. Yüzde 48,6'sını ekonomik durumu kötü, yüzde 50'sinin ise orta düzeyde olarak görüyor. Sağlık çalışanlarının yüzde 31,4'ü kredi kartının sadece asgari tutarını ödeyebiliyor, cebimde kalan miktar kadar ödeme yapabildiğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 9,6. Çalışanların yüzde 16,3'ü ise kredi kartı borcunu ödeyemediklerini ifade ediyor.
Yüzde 81'i Emeklilikte İhtiyaçlarının Büyük Bir Bölümünü Karşılamayacağını Düşünüyor
Ankette emeklilikte alacakları ücretler hakkındaki düşünceleri de sorulan sağlık çalışanlarının yüzde 81,2'si emeklilikte ihtiyaçlarının büyük bir bölümünü karşılayamayacağını düşünüyor. “Ancak yarısını karşılarım” diyenlerin oranı ise sadece yüzde 16.
Amir Baskısı Çalışma Hayatındaki En Büyük Endişe, Sadece %4'ü Amirlerini Adaletli Buluyor
Ankette sağlık çalışanlarının çalışma hayatına dair endişe ve beklentileri de tespit edildi. Çalışma hayatındaki en büyük endişe yüzde 37,3 ile amir baskısı olarak dile getiriliyor. Onu sırasıyla yüzde 27,2 iş güvencesinin ortadan kalkması, yüzde 18,6 ile şiddet ve yüzde 16.9 ile bulaşıcı hastalıklar takip ediyor. Amir baskısı en önemli endişe olarak gören sağlık çalışanlarına kurum amirlerinin sizlere karşı davranışlarının nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna ise çalışanların yüzde 35'i çalışanlar arasında ayrım yapıyorlar, yüzde 27,8'i ise Keyfiyete göre yönetim gösteriyorlar, yüzde 12,4 ise psikolojik baskı uyguluyorlar cevabını verdi. Amirlerin davranışlarını hoşgörülü olarak değerlendirenlerin oranı ise yüzde 20,4 Amirlerinin kendilerine karşı davranışlarını adaletli bulanların oranı ise sadece yüzde 4,4
Sağlık Çalışanları Şiddet Mağduru
Ankette göre sağlık çalışanlarının yüzde 29,2'si görev sırasında fiziksel şiddete, yüzde 83,2'si ise sözel şiddete maruz kaldığını belirtmiştir. Birkaç defa fiziksel şiddete maruz kalanların oranı ise yüzde 13tür. Yüzde 13,3'ü ise sayısını hatırlamadığı kadar sözel şiddete maruz kaldığını ifade ediyor.
Ailelerine Vakit Ayıramıyorlar, Mesleğin Toplum Tarafından Saygın Görülmediğini Düşünüyorlar
Çalışma hayatının aile ve kendi yaşamlarına etkilerinin ve meslek hakkındaki düşüncelerini tespit edilmeye çalışıldığı ankete göre sağlık çalışanlarının sadece yüzde 17,7'si ailesine yeteri kadar vakit ayırabildiğini düşünüyor. Yüzde 62'si tükenmişlik sendromu yaşadığını belirtiyor. Yüzde 71,7'si bir kamu çalışanı olarak geleceğini güvence altında hissetmiyor, Sadece yüzde 10,4'ü tekrar meslek seçecek olsa sağlık alanında olmak istiyor, yüzde 7,6'sı çocuklarının sağlık meslek mensubu olmasını istiyor. Yüzde 73,7'si ise sağlık meslek mensuplarının toplam tarafından saygın bir meslek olarak kabul edilmediğini düşünüyor.
Ortaya çıkan sonuçlar sağlık çalışanlarının meselelerinin nasıl bir hal aldığını göstermekte ve acil bir eylem planını gerekli kılmaktadır. Tek kalem maaş, ücretlerin yükseltilmesi gibi taleplerimizin hayata geçirilmesi ekonomik sıkıntıların çözülmesi ve tüm ödemelerin emekliliğe yansıtılması ile emeklilikte sorunlara çare bulunması elzemdir. Sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesi şiddeti en aza indirmek adına gereklidir. Sözleşmeli yöneticilik gibi bir ucube sistemin sağlık çalışanlarının getirdiği hal ortadadır. Bunun için objektif bir sınavla liyakat sahibi insanlar yönetici olarak atanmalıdır.
Yönetmelik değişiklikleri gibi düzenlemeler çalışma hayatını ve çalışma hayatının aile yaşamına etkileri gibi konularda iyileştirmeler yapması temel alınmalı, çalışanları mağdur eden düzenlemeler yeniden değerlendirilmelidir. Bugün Türkiye'de 205 Bin 675 Hekim görev yapmaktadır. 126 Bin 648'i Sağlık Bakanlığı'nda görevlidir. 2023 yılı verilerine göre, Türkiye'de 100 bin kişiye düşen doktor sayısı 239'dur. Türkiye bu sayıyla OCED sonuncusudur. OECD ortalaması ise 377, AB'de ise 414'tür. Ebe Hemşire Sayımızda durum aynıdır. 2023 yılı verilerine göre, Türkiye'de 100 bin kişiye düşen hemşire sayısı 361'dir. Türkiye bu sayıyla OCED sonuncusudur. OECD ortalaması ise 988, AB'de ise 882'dir. Atama bekleyen gençlerin çağrısına kulak verilmelidir. Personel eksikliği giderilmeli yeni atamalarla sağlık ordumuz güçlendirilmelidir.
Türk Sağlık-Sen olarak yapılması gerekenlerin ne olduğunu net bir şekilde söylemekteyiz. Bunun için de mücadele vermekteyiz. Dün olduğu gibi bugünde hak aramanın, çalışanın yanında olmanın tek ve güvenilir adresiyiz. Sağlık camiasının sorunlarına çareler üretilip, çözüm için adım atılması temennisiyle 14 Mart Tıp Bayramımız Kutlu Olsun.