PKK'nın Bingöl'de 18 Eylül'de birliklerine konvoy halinde götürülen askerlere yönelik yapılan saldırıda 10 asker şehit olurken yaralanan 70 askerin arasında bulunan Adanalı Piyade Çavuş 21 yaşındaki Bilgi Kayapınar, tedavi gördüğü hastaneden taburcu olup Adana'ya getirildi. Saldırıda 3 kurşunla yaralanan Kayapınar, o hain saldırıyı anlattı.
Teröristlerin roketlerle saldırdığını anlatan Kayapınar, yanan otobüsün içinde bulunduğunu belirterek: “Benim bulunduğum otobüse 3 roket atıldı. Ardından yağmur gibi kurşun yağdırdılar. Yanan otobüsün içinde 2 yaralı arkadaşımı camdan dışarı attıktan sonra kendimde attım. 2 uzman çavuş olmasaydı, teröristler hepimizi öldürecekti" dedi.
Vatani görevini Sakarya 1. Motorlu Piyade Tabur Komutanlığı'nda yaparken terör olaylarının artmasıyla Hakkâri'nin Şemdinli ilçesine gönderilen Piyade Çavuş Bilgi Kayapınar, Bingöl'deki hain pusuda yaralanan 70 askerden birisi. Biri omzuna 2'si boğazına isabet eden kurşunla yaralanan Kayapınar, Elazığ Askeri Hastanesi'ndeki tedavisinin ardından taburcu olup Adana'da baba ocağına getirildi.
“ZIRHLI ARAÇLARI ETKİSİZ HALE GETİRDİLER”
Yaralı askerin evi ziyaretçi akınına uğradı. Evde yatarak dinlenen Piyade Çavuş Kayapınar, o hain saldırıyı gazetecilere anlattı. Elazığ'daki toplanma merkezinden konvoy halinde çıktıktan sonra Bingöl'de askerin bir kısmını bırakıp mola verdiklerini belirten Piyade Çavuş Kayapınar, Bingöl'ün Kardeşler Köyü mevkiine geldikleri sırada saldırıya uğradıklarını söyledi.
Teröristlerin konvoya roketle saldırdıklarını, ardından öndeki ve arkadaki zırhlı araçları lastiklerine ateş ederek hareketsiz bıraktıklarını ifade eden Kayapınar, 10 şehidin verildiği yanan otobüsün içinde olduğunu da belirterek o anları şöyle anlattı:
“ÜZERİMİZE KURŞUN YAĞDIRDILAR”
Atılan ilk roket bizim otobüse isabet etti. Otobüs hasar görünce hareket etmedi. İkinci roketi de bizim otobüse attılar. O rokette otobüsün arkasına isabet etti. Atılan roketlerden otobüs aniden yanmaya başladı. Biz de silah yoktu. Karşılık veremedik. 3'üncü roket otobüsün içinden gelip geçti. Ardından kurşunlar yağmur gibi yağmaya başladı. Tüm askerler kurşun değmemesi için otobüsün orta bölümünde yerde yatmaya başladık. Ancak, otobüs alevler içinde kaldı. Alevlerden ve kurşunlardan kurtulmak için tüm arkadaşlar kırılan otobüsün camlarından aşağıya atlamaya başladı.
“OTOBÜSÜN İÇİ ÖLÜ, YARALI DOLUYDU”
Otobüsün içi ölü, yaralı askerlerle doluydu. Yanımdaki 2 yaralı arkadaşı camdan aşağıya attım. Bir kişiyi daha atmak üzereyken alevler üzerime doğru geldi. Çaresizlik içinde kendimi aşağıya attım. Halen teröristler kurşun yağdırmaya devam ediyordu. Sürünerek yolun kenarındaki hendeğe kendimizi atarak kurşunlardan korunmaya çalıştık. O an ‘keşke tüfeklerimiz olsaydı, karşılık verebilseydik' diye düşünmeye başladım. Adeta üzerimize kurşun yağdırıyorlardı. Her yer yaralı asker doluydu.
“2 UZMAN ÇAVUŞ OLMASAYDI BİZİ DE ÖLDÜRECEKLERDİ”
Konvoyun güvenliğini sağlamak için görevlendirilen 2 uzman çavuşun teröristlere karşılık vermesi üzerine öldürülmekten kurtulduklarını söyleyen Piyade Çavuş Kayapınar, "Hendeğe indiğimde eli silahlı bir terörist bize doğru geliyordu. Amacı belliydi, sağ kalan, yaralı olanları da öldürmek istiyordu. 2 komutanımızın karşılık vermesi üzerine yanımıza yaklaşamadılar. Eğer, uzman çavuşlar olmasaydı bizi de öldürebilirlerdi. 70 asker canımızı o 2 uzman çavuşa borçluyuz" dedi.
Yaralıların konvoydaki ambulansa alınması sırasında da saldırıların devam ettiğini ifade eden Kayapınar, şunları söyledi:
“AMBULANSI BİLE KURŞUNLADILAR”
Konvoyda bulunan ambulanstaki görevliler bizleri almaya gelirken teröristler onlara da ateş etti. Ancak, görevliler saldırıya karşın yanımıza kadar ulaştı. Ambulansa aldılar. Ambulansta benimle birlikte 4 yaralı vardı. Ambulansı bile kurşun yağmuruna tuttular. O andan sonra şoka girdim, sonrasını hatırlamıyorum.
“BOĞAZIMDAKİ KURŞUNLARA DOKTOR BİLE HAYRET ETTİ”
Gözünü Bingöl Devlet Hastanesi'nde açtığını söyleyen Kayapınar, saldırıda omzuna bir, boğazına ise 2 kurşunun isabet ettiğini söyledi. Boğazındaki kurşunları gören doktorların bile şaşırdığını, "Mucize eseri kurtulmuşsun" dediklerini belirtti.
Kayapınar: “Doktor bile yaşadığıma hayret etti. Filmdeki iki mermi girişini gösterdi. Omuriliğe zarar vermediği için şanslı olduğumu söyledi. Boğazımda patlamadan dolayı cam parçaları bulunuyor. Kulağımda biraz duyma sorunu var, ayrıca otobüsten atladığım için bacağımda da ağrılar oluyor. Şehit arkadaşlarım gözümün önünden hiç gitmiyor onları hiç unutamıyorum. Ama ben iyileşip birliğime dönmek istiyorum" dedi.