İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şubesi Başkanı Nihat Aksoy, yaptığı basın açıklamasıyla depremde yıkılan binanın mütahidi ve mühendisine verilen cezayı kınadı. İHD Bingöl Şubesi Başkanı Nihat Aksoy, yaptığı basın açıklamasıyla adaletin enkaz altında kaldığını söyledi.
Bingöl'de 1 Mayıs 2003'te yaşanan depremde Çeltiksuyu PİO'nun yıkıldığını belirten İHD Bingöl Şubesi Başkanı Nihat Aksoy: “1 Mayıs 2003'te Bingöl, meydana gelen deprem haberiyle sarsılmıştı. 6.4 büyüklüğündeki depremde toplam ölü sayısı 170'i bulmuştu. Ancak en acı haber, devletin yaptırdığı bir okuldan, Çeltiksuyu PİO'dan gelmişti. Tamamen yıkılan okul binasının enkazı, 84 yavrumuza ve bir öğretmen arkadaşımıza mezar olmuştu. Yıkımla ilgili Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açılmış, yerel mahkemenin verdiği karar temyiz edilmek üzere Yargıtay'a gönderildi ve altı yıl süren dava sonucunda, zaman aşımına az bir süre kala Yargıtay 9.Ceza Dairesi tarafından ‘taksirle ölüme neden olmak' suçundan okulu yapan müteahhit Şeref Bozkuş'a üç buçuk, kontrol mühendisi İsmet Elhakan'a da iki buçuk yıl hapis cezası verilmiştir. Davada yargılanan diğer sanıklar da zamanaşımından beraat etmiştir” dedi.
Yargıtay'ın vermiş olduğu bu karar 85 canımızın acısını yüreğimizde bir kez daha yaşatmıştır. Bu karar, Türkiye adalet sisteminin ne kadar çarpık olduğunu, adaletten ne kadar yoksun olduğunun bir göstergesidir' diyen Aksoy: “Yavrularımızın altında kaldığı enkazın altında adalet sistemi kalmıştır. O enkaz Türkiye'deki yargı sistemine mezar olmuştur. Yargı, bu kararla bir kez daha sınıfta kalmıştır. Bu karar, kamuoyu vicdanını rahatlatmayan, caydırıcı olabilecek bir sonuç ortaya çıkarmayan bir karardır. Bir tepsi baklava çalana verilen 20 yıl hapis cezasının yanında, 85 kişinin ölümüne sebebiyet vermeye 3,5 yıl ceza verilmesi ülkemizdeki hukuk sistemindeki çarpıklığın en açık göstergesidir. Öte yandan düşünce ve ifadeyi açıklama kapsamında PKK lideri Abdullah Öcalan'a “sayın” diye hitap eden DTP eski yöneticilerine 9,5 yıl hapis cezası veren hukuk sistemi, 85 cana karşılık 3,5 yıl ceza veriyor.
Sonuç olarak, biz insan hakları savunucularını derinden sarsan bu karara karşı, başta mağdur aileler olmak üzere hukukçuları, sivil toplum kuruluşlarını ve vicdan sahibi herkesi bu hukuki çarpıklık karşısında duyarlılığa davet ediyoruz” şeklinde konuştu.