Daha güçlü bir Türkiye için milletin üzerine düşeni yaptığını ve sandıkta kararını açıkladığını belirten Akbana, “Milletimiz vatandaşlık görevini yaparak sandığa gitti ve ülkesi için en doğru olduğuna inandığı şekilde oyunu kullandı. Sandıktan hangi karar çıkarsa çıksın, bunun milletimizin kararı olacağını vurgulamıştık. Dolayısıyla; yenen veya yenilen, kazanan veya kaybeden yok. Bu kararın tek kazananı milletimizdir. Milletimiz geleceğine sahip çıktı ve istikrar ve güven için sistem değişikliğine “Evet” dedi. Milletin kararına saygı duyuyor ve teşekkür ediyoruz. Bu referandumda da, kayda değer herhangi bir olayın yaşanmaması, referanduma katılım oranının çok yüksek bir oranda gerçekleşmesi, ülkemiz adına, önemli kazanımlarımızdandır” dedi.
Akbana, “Önümüzde, Uyum Yasaları, AB öncelikli olmak üzere Uluslararası İlişkiler, Kamu Personel Reformu, Seçim ve Siyasi Partiler yasası gibi önemli gündem maddeleri var. Ekonomi, en önemli gündem maddelerimizden olmaya devam edecek. MÜSİAD olarak Türkiye'nin geleceğinin oylandığı bu referandum tüm şubelerimizde sürekli anlatıldı, ayrıca Genel başkanımız sn. Nail Olpak'ın katılımlarıyla 30 şubemizde günlük siyasi tartışmalara girmeden Anayasa değişikliğinin anlamı iş dünyasının bakış açısıyla anlatıldı. Geldiğimiz noktada, Türkiye'nin artık belirsizlikle, siyasette vesayetle, toplumda düşmanlıkla, ekonomide gerilemeyle, hukukta adaletsizlikle ve uluslararası kamuoyunda itibarsızlığa neden olan darbelerle, muhtıralarla ve müdahalelerle kaybedecek zamanının olmadığını, köklü çözümlere ihtiyacımız olduğunu hatırlattık” ifadelerini kullandı.
Bingöl'ün Türkiye ortalamasında ilk 10'a girerek referanduma yüzde 73 gibi bir oranla evet dediğini belirten Akbana, şunları söyledi: “Milletimizin kararı bu beklentilerimizi doğrulamıştır. Bugünden sonra, İşlerimize daha fazla odaklanacağız. Üretmeye ve güçlenmeye koşar adımlarla devam etmek en önemli önceliğimiz. Milletimiz sözünü söyledi demokrasimiz kazandı. Şimdi üzerimize düşen, çıkan sonuca hepimizin saygı duyması ve kimseyi ötekileştirmeden, ayrıştırmadan, birlik ve beraberlik içerisinde kenetlenerek daha güçlü daha müreffeh tam bağımsız yeni Türkiye'nin inşası için daha çok çalışmak olmalıdır. Önümüze çıkan bu tarihi fırsatı sorumluluk bilinciyle en verimli şekilde değerlendirmeliyiz. Referandum sonucu Bingöl'ümüze milletimize, Devletimize ümmete ve tüm insanlığa hayırlı uğurlu ve bereketli olmasını yüce rabbimden niyaz ederim.”