Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi, 1 Mayıs 2003'te Bingöl'de meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki depremde, Çeltiksuyu Pansiyonlu İlköğretim Okulu'nun (PİO) yıkılmasına ilişkin davada, yerel mahkemenin müteahhit ile mühendise verdiği cezaları onaması pansiyonda çocukları enkaz altında kalan aileleri bir kez daha yıktı. Aradan geçen 7 yıl sonra bu haberle tekrar yıkılan aileler, yargının ters işlediğini söyledi.
2003 yılında meydana gelen depremde yiyenini kaybeden Sıddık Yoldaş, "85 çocuğumuzun orda can vermesi, oraya bakanlar geldi, Başbakan geldi. Bu kadar dünya kamuoyunda yankılandı. Bu kanunları anlamıyorum, adamlara göre mi değişiyor, kişilere göre mi değişiyor? Oradaki müteahhide ve mühendise göre şekilleniyor ve 1,5 yıl gibi ödüllük bir ceza veriliyor. Ben bunu böyle görüyorum. 85 kişilik bir enkazda bir tuzak kurulup bu 85 yavruyu orda o tuzağın içine bile bile sokup canını alıyor. Ben artık ne diyeyim bunun ötesine. Yani bunun ötesinde buna ne denir ki. Doğu Anadolu bölgesinde ve Bingöl deprem bölgesinde olduğunu biliyordu mühendisler. Bu mühendisler para kazanmak amacıyla bu tuzağı hazırlayıp 85 can alması ve buna 1,5 yıl gibi ödüllük bir cezanın verilmesi kabul edilir birşey değil. Bu bir ödüldür. 1,5 yıl ödül gibi bir şeydir. Eğer kanun buysa ben daha ne diyeyim" diye sitem etti.
Depremde okulda bulunan yegeni Hasip Dolgun'u kaybeden ve oğlunu yaralı olarak kurtaran Zeki Dolgun, ise olayın kasten adam öldürmek olduğunu ifade etti. Yargının böyle işlememesi gerektiğini ifade eden Dolgun, "85 cana karşı eğer devlet 1,5 yıl ceza veriyorsa bizim de bir katkımız olsun. Biz de başlayalım adam öldürmeye. Demek ki devletin nezdinde böyle bir şey yok. Demek ki ortada dönen paradır. Buna karşı biz en diyeceğiz. Bu bir tuzaktır. Bu kasten adam öldürmektir. 85 adamı öldürmenin cezası bu mudur? Biz o okuldaki kolonları gördük. Yapılışını gördük” dedi.
Yine Çeltik Suyu PİO'da oğlu Berkan Katrağ'ı kaybeden Mehmet Katrağ, bu cezanın böyle olmaması gerektiğini vurguladı Çocuklarının acısının hala yüreklerinde hissettiklerini dile getiren Katrağ, devletin bu işin peşini bırakmaması gerektiğini söyledi.