KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
19 Kasım 2024 Salı
°C

Ahlak ve maneviyat için 'İstanbul Sözleşmesi'ne Hayır'

İstanbul Sözleşmesi ile ailelerin yok edildiğini belirtirken ahlak ve maneviyatın da yok olduğuna dikkat çeken Bildik, 'Ali Erbaş'a suç duyurusunda bulunanlar bu cesareti İstanbul Sözleşmesi'nden aldılar. Ali Erbaş'a gerçek destek 'İstanbul Sözleşmesi'ne hayır' diyerek verilir.' dedi.

Ahlak ve maneviyat için `İstanbul Sözleşmesi`ne Hayır`
03 MAYIS 2020 PAZAR 16:40
15
4159
5
AA aa

Mil-Diyanet Sen Solhan İlçe Temsilcisi Abdurrahman Bildik, İstanbul Sözleşmesi ile ailelerin yok edildiğini belirtirken ahlak ve maneviyatın yok olduğuna dikkat çekti.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş okuduğu hutbeden dolayı suç duyurusunda bulunanlara tepki gösterip Erbaş'ın yanında olduklarını ifade eden ve yetkili mercide olanların sadece twett atarak verdikleri desteğin yeterli olmadığına dikkat çeken Bildik, Erbaş'a destek verip LGBT'ye ve suç duyurusuna karşı olanların İstanbul Sözleşmesinin iptal edilmesi için yapacakları mücadelenin beklendiğini belirtti.

Bildik, yaptığı açıklama şu ifadeleri kullandı:

“LGBT'ci örgütlerce Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş hakkında suç duyurusu yapılması İstanbul Sözleşmesi'ni tekrar gündeme getirmiştir. Şunu özellikle belirtmek isteriz ki, İnsan Hakları Derneği ve Barolar bu cesaretlerini kesinlikle İstanbul Sözleşmesi'nden almışlardır. Ankara Barosu'nun yaptığı 2. basın açıklamasında, özellikle İstanbul Sözleşmesi'ne vurgu yapması bunu açıkça ortaya koymuştur. Baro, İstanbul Sözleşmesine atfen Erbaş'ın 6284'e göre suçlu olduğunu ima etmiştir.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ, ÜLKEMİZDE KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ KAT BE KAT ARTTIRMIŞTIR

Kutsal aile yapısını tahrip ettiği için İngiltere, Rusya, Ermenistan, Çekya, Bulgaristan ve birçok Avrupa ülkesinin imzalamadığı bu anlaşmayı TBMM, 2011 yılında 26 dakikalık oldukça uzun bir oturumda! grubu bulunan tüm partilerin oylarıyla kabul etmiştir. İstanbul Sözleşmesi'nden sonra kadına yönelik şiddette gelinen nokta; 2011' de işlenen cinayet sayısı 121 iken 2018' de 490'a yükselmiştir. Yani çok açık ve net olarak ortaya konmuştur ki İstanbul Sözleşmesi, ülkemizde kadına yönelik şiddeti kat be kat artırmıştır.

BULUNDUKLARI MAKAMLARINA VE KOLTUKLARINA ZARAR GELİR DİYE HAKKI KONUŞAMIYORLAR

İktidarla ters düşmemek için yetkili sendikalar, vakıflar, dernekler, bazı STK'lar susuyor, ağızlarını bıçak açmıyor. Türkiye'nin bir milyon üyesine sahip en büyük memur konfederasyonu Memur-Sen; bırakın çıkıp TV ekranlarında konuşma yapmayı, başını kuma gömmüş, ne halkımızın ne de üyelerinin serzenişlerini duymuyor.

ALİ ERBAŞ'A GERÇEK DESTEK ‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NE HAYIR' DİYEREK VERİLİR

Ali Erbaş'a destek için birçok Parti Genel Başkanı, Bakan. Milletvekili, bürokrat, genel müdür, daire başkanı ve yetkili sendikalar tweet attılar. Atılan bu tweetlerde maalesef sorunun esas kaynağı olan İstanbul Sözleşmesi'ne değinmediler. Milli İrade Platformu Ali Erbaş için basın bildirisi yayınlıyor, lakin bir kelimeyle dahi olsa İstanbul Sözleşmesi'nden bahsedemiyor. Bulundukları makama ve koltuklarına zarar dokunur diye hakkı söylemekten aciz kalmışlardır.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NE EN BÜYÜK DESTEĞİ VEREN KADEM'DEN ACI İTİRAF

İstanbul Sözleşmesine en büyük desteği veren KADEM bile, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada ‘İstanbul Sözleşmesi'nde dinimize aykırı maddeler olduğunun farkındayız' diyerek acı gerçeği itiraf etmiştir. Madem hata yaptığınızın farkına vardınız, öyleyse şimdi de bu anlaşmayı iptal ettirmek için çaba gösteriniz.

ATV VE DİĞER KANALLARDAKİ AHLAKSIZ DİZİLER AİLEYİ DİNAMİTLİYOR

Bin sene İslam'la yoğrulmuş bu topraklarda, şu mübarek Ramazan ayında, sapkın LGBT dizisi Aşk 101'i Netflix kanalında yayınlanmasına ses çıkarmayanlar, bu dizinin reklamını atv kanalı başta olmak üzere sözüm ona diğer muhafazakâr kanallarda yayınlayanlar, yayınladıkları diğer ahlaksız dizilerle bilsinler ki, LGBT'ci örgütlerin ekmeğine yağ sürmektedirler ve milletimizin nefretini kazanmışlardır.

RTÜK'E DİYANET'TEN DE BİR ÜYE KONTENJANI VERİLSİN

Mil-Diyanet Sen olarak tüm bu ahlaksızlıkların önüne geçilmesi için Cumhurbaşkanı'mıza ve TBMM Başkanı'na önceki gün bir mektup yazarak, yapılacak bir yasal düzenlemeyle acilen RTÜK üyeliğine Diyanet'ten de bir üye kontenjanı ayrılmasını talep ettik. Bu çağrımız olumlu karşılanırsa artık RTÜK' te Diyanet'ten de bir üye, denetim görevinde bulunacak inşallah.

SADECE KADININ BEYANINI ESAS ALMAK ADALETE AYKIRI BİR DURUMDUR

Toplumsal cinsiyet eşitliği savunan derneklere bakıldığında maalesef bunların çoğunun din, Diyanet ve Devlet düşmanı, LGBT destekçisi olduğu görülecektir. 6284 (İstanbul Sözleşmesi) Türk aile yapısına konulmuş bir dinamittir ve yuvaları yıkmaktadır. Acilen kaldırılmalı veya yeniden düzenlenmelidir. Bu kanunu çıkartanlar sonuçlarını hiç mi hesap edemediler? Domatesi, soğanı ve araçların cam filmini düşündükleri kadar bu milletin onurunu yaralayan, evlilikleri bitiren, tefessüh etmiş bu kanunu neden hala fesh etmeyi veya rafa kaldırmayı düşünmezler?

Bugüne kadar bu sözleşme gereği yaklaşık 2 milyondan fazla erkeği evinden uzaklaştırdılar. İstanbul Sözleşmesi ve sonuçları hakkında medya, maalesef halkımıza gerçekleri anlatmıyor. Masum insanları, aile babalarını 18 yaş altı evlilik yaptı diye cezaevine attılar. Genç yaşta evlilik yapan erkekleri çocuk tecavüzcüleriyle aynı kategoriye konması asla kabul edilebilir bir durum olamaz.

BİNLERCE GENÇ EVLİLİK MAĞDURU BABA TECAVÜZCÜ SAYILDI

Aile babalarını çocuk tecavüzcüleriyle bir tutmak, insana ihanettir, yazıktır ve günahtır. Özellikle Feminist dernekler ve bazı STK'lar, kadın cinayetlerinin arttığını gördükleri halde, İstanbul Sözleşmesini savunmaya devam etmeleri tam bir aymazlıktır. İstanbul Sözleşmesi'nin daha etkin uygulanması demek cinayetlerin artması demektir. Tüm erkeklerin potansiyel suçlu ve sapık olduğu önyargısı ile hazırlanan bu cinsiyetçi sözleşme, kadın ve erkeği birbirine düşman etmekten başka işe yaramıyor. Aile kurumuna en büyük zararı veren LGBT'nin eşcinselliğin yaygınlaşmasına sebep olan bu sözleşmenin olumsuz etkileri yaygınlaştıkça duyarlı çevrelerden tepkiler gelmeye başladı.

Milli ve manevi konularda gerçeği söylemekten asla çekinmeyen, ‘önce ahlak ve maneviyat' prensibini benimseyen MİL-DİYANET SEN olarak; Cumhurbaşkanı'mız ve TBMM Başkanı'mızdan İstanbul Sözleşmesi'nin ivedilikle İPTAL edilmesini talep ettiğimizi,

kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz."

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_58255)
05 Mayıs 2020 Salı 13:46
Bingölde siyaseti ve cehaleti takip edin hangi bölgelerde yoğun. Sonra okuyan insan profilini bir takip edin hangi bölgelerde yoğun. Sonra bu bey efendinin eğitim seviyesini irdeleyin. İstanbul sözleşmesinin aslı astarı nedir? Metnin tamamını okumuş mudur? Gibi soruları kendi kendinize sorun. Cevabınız şu olacaktır bu millet herşeyi hak ediyor. Senin gibileride hak ediyoruz.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_58240)
04 Mayıs 2020 Pazartesi 11:58
Eski din alimleri Bilim ve İlim adamıydılar. Uzayı da inceliyorlardı Tıbbı da inceliyorlardı aynı zamanda da cemaat sahi din adamlarıydı. Asıl sorun şu an kendine din adamı diyenlerin bilim ve irfandan uzaklaşması ve cahilleşmesidir. Siz islamın güzelliğini nakş etmek istiyorsanız kendinize bakın ve kendinizi düzeltin. Hangi bilim alanına bir katkınız var Mevlana gibi? Şems gibi, El-Cezeri gibi?
Misafir Kullanıcı (@Misafir_58233)
04 Mayıs 2020 Pazartesi 03:01
Dizilerde ve programlarda açık saçık ortada g.ğüs b.cak peki bunlar ne olacak hocam. Dizilerde s.vişmeler açık ortada çocuklar çok etkilenip özeniyorlar bunu da dile getirin
Misafir Kullanıcı (@Misafir_58231)
04 Mayıs 2020 Pazartesi 01:05
İstanbul sözleşmesi hem kadınlarımızın güven içinde özgürce ve şiddete uğramadan yaşayabilmesinin hem de kızlarımızın ruhsal ve bedensel gelişimini tamamlamadan geleceklerinin karartılmamasının teminatıdır.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_58227)
03 Mayıs 2020 Pazar 18:49
ATV kanalı akpartiye yakınlıgiyla biliniyor ve yillardir ahlak bozan, aile yapisina zarar veren yarisma,program ve diziler yayinliyor. Diger kanallarda beter durumda. Buna deginmek istedim
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın