DİGİAD Başkanı hemşerimiz Korkutata, yaptığı yazılı açıklamada aday adaylarına tavsiyelerde bulundu.
Türkiye'nin seçim havasına kilitlendiğini ifade eden Korkutata, “Birçok değişim ve dönüşümün yaşandığı ve yeni bir ilkbahara girdiğimiz bu günlerde halkımız da hüzünlü ve sert kış mevsimlerini geride bırakıp huzur ve neşe dolu yenibahar özlemi içresindeyken, yaklaşık bir aydır ülkemizde binlerce insan seçime kilitlenmiş ve gece gündüz TBMM'ye gitme yarışı içerisindedir. Her aday adayı olanın büyük bir sorumluluk altına girdiğini bilmesi gerekir. Bir insanın birinci derecede sorumluluk alanı ailesi, komşu çevresi ve yakınları iken birden bulunduğu bir ilin sorumluluğunu üstlendiğini hatta meclise girerse şayet kısmen bir ülkenin sorumluluğunu üstlendiğini ve bunun hesabının hem bu dünyada hem de ötelerde çok çetin olacağını düşünerek kararını vermesi lazım. Aynı zamanda her aday olan bilmelidir ki halkımız 20-30 sene önceki halkımız değildir. Türkiye tüm etnik unsurlarıyla beraber ekonomik, kültürel, eğitim ve sosyal alanlarda ileriye matuf çok hızlı yol almakta ve yakın bir gelecekte devletler muvazenesinde söz sahibi ve denge unsuru olma yolunda istikrarlı bir şekilde ilerlemektedir. Böyle bir mesafe kat etme içerisinde, tüm partiler de illegaliteden uzak durup legalite çerçeveler içerisinde mücadele etmeli ki halkın vicdanında yer edinebilsinler. Aksi takdirde insanlar zahiren taraftar görünseler bile hakikat planında böyle olmadığı görülecektir” diye konuştu.
“Meclise gideceklerin, feodal yapıdan gelen potansiyel gücü ya da maddi gücüyle değil, halka hizmeti kendine vazife addeden, kendine rağmen başkaları için yaşamayı ideali haline getiren ve Türk, Kürt, Laz, Çerkez arasında fark gözetmeksizin ekonomi, hukuk, sosyal bilim ve teknoloji gibi alanlarda rüştünü ispatlamış ve bu yolda çaba sarf eden diğergam insanlar olmalıdır” diyen Korkutata, sözlerine şöyle devam etti: “ Yoksa Allah korusun Ankara'da aday belirleme konumunda olanlar tarafından (ki ihtimal vermiyorum) kazara bu alanda liyakat sahibi olmayan temsilciler seçildiği takdirde sadece ülke olarak zaman kaybetmiş olacağız ve hem talip olan hem seçen bunun vebalinden zor kurtulacağı gibi, yıllardır ülke için gecesini gündüzüne katmış belki de 2-3 saat uykuyla iktifa eden devlet ricalimizin hukukunu da çiğneyerek mahşeri vicdanlarda hep nefretle yâd edileceklerdir. Halkın içinden biri olarak diyebilirim ki bundan sonra herkes bilmelidir ki hangi partiye mensup olursa olsun, tahripçi ruha sahip olmayan, yapıcı, millet, memleket ve insan sevgisini kendine gaye haline getirmiş insanlar hep halkımızın sevgisini kazanacak ve takdirle yâd edilecektir. Henüz vakti varken âcizane aday adaylara ve aday belirleyenlere tavsiyem, muhasebe ve murakebelerini iyi yapıp yukarıda mezkûr evsaflara haiz olmayanlar bu vebal altına girmemeleridir. “