Bingöl'de ikamet eden evli 22 yaşındaki Sevim Sonakalan, 6 yıl önce rahatsızlanınca Hastaneye kaldırıldı. Çekilen ultrason sonucu dalak büyümesi fark edilen Sonakalan, Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesine sevk edildi. Çocuk gastroenteroloji bölümünde yapılan araştırma sonucu Sonakalan'a karaciğer sirozu tanısı konuldu ve bir sene sonra da nakil listesine alındı. 5 senedir nakil bekleyen ve artık kan tablosu tamamen bozulan Sonakalan, nakil bekliyor.
Hastalığının 6 yıl önce başladığını belirten Sevim Sonakalan, “Hastalığımı öğrenmem tesadüfen ultrasonda dalak büyümesinde fark edildi. Daha sonra buraya yönlendirilmem ile teşhis konuldu. 5 yıldır nakil listesinde bekliyorum. Fakat nakil listesinde bekleyen insan çok ve organ bağışı çok az olduğu için hastalar uzun süre bekliyorlar. Artık uzun süre beklemekten bu son evreye düştüm. Biraz daha zaman geçerse nakil olma şansımı da kaybedeceğim. Nakil olma şansını kaybeden hastaların süreçleri biraz daha kısalıyor ve ölümle sonuçlanabiliyor” dedi.
“Beyin ölümü gerçekleşenlerin organlarını bağışlayın”
Akrabalarının organ vermediğini dile getiren Sonakalan, “Bunun bilinçsizlikten kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü büyütülecek pek fazla bir şey yok. 'Acaba bende mi hasta olurum, o duruma düşerim, toparlanamayabilirim' diye düşünüyorlar. Ama böyle bir şey yok. Doktorlar sağlıklı bir insanı getirip hasta etmek istemezler. Bu yüzden insanlarımızın daha bilinçli ve duyarlı davranmalarını istiyorum. Lütfen yakınlarınızın, akrabalarınızın, beyin ölümü gerçekleşenlerin organlarını bağışlayın. Benim gibi ve benden daha kötü olanlar var. Tüm hastalara sırada bekliyorlar. Nakil olmasam ilerinde nakil şansımız kaybedeceğim. Hastalığım diğer organlarıma yansıyacak. Zaten karaciğer büyük bir makine. O görevini yerine getiremediği için diğer organlar yansıyacak ve ben hayatımı sürdüremeyeceğim. Ya kanserle sonuçlanacak yada ani bir kanama sonucu hayatımı kaybedeceğim” diye konuştu.
Sevim Sonakalan ile 2,5 yıldır evli olduklarını aktaran Fuat Sonakalan, “Organ bağışında listede bekliyor. Ayda bir kontrole geliyoruz. Maalesef organ bağışı olmadığı için eşim ve diğer hastalar sıkıntı çekiyorlar. Umarın en kısa zamanda organ bulunur ve eşim bu durumdan kurtulur” şeklinde konuştu.
“Kan tablosu tamamen bozuldu”
Organ çıkmazsa hayati tehlikenin başlayacağını vurgulayan FÜ Hastanesi Doku ve Organ Nakli Koordinatörü Dr. Cem Özcan, “Artık maske ile dolaşıyor. Kan tablosu tamamen bozulmuş durumda. Umarız en kısa zamanda bağış alacağız. Aldığımız bağışla hastamızı sağlığına kavuşturmuş olacağız. İki tür nakil yapmaktayız. Birincisini canlıdan yapmaktayız. Dördüncü dereceye kadar akrabası ve eşinden alıyoruz. Karaciğerin büyük parçasını alıyoruz. Kalan parçası kendisine yetecek kadar kalırsa operasyona izin veriliyor. Aldığımız parçanın alıcıya yeterli olup olmadığına bakıyoruz. Birde kalan parçanın vericiye yeterli olup olunmadığına bakılacak. Bizim için önemli olan vericinin sağlığını korumaktır. İkinci şekil ise kadavradan yapmaktayız. Burada ise karaciğerin tamamı takılır. Her ikisinde de hastanın bekleme listesinde olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.