28 nisan katliamı solhan için bir talihsizliktir1991 yılında PKK tarafından Solhan Öğretmenevi Lokaline düzenlenen saldırıda şehit edilen dört kamu görevlisi için düzenlenen anma töreninde konuşan Kaymakam Aydın: Bingölde 33 erimizin şehit edilmesi nasıl ki Bingöl için çok talihsiz bir olay olmuşsa, 28 Nisan katliamı da Solhan için aynı şekilde bir talihsizliktir dedi.![]() Solhan'da 1991 yılında PKK tarafından Öğretmenevi Lokali'ne yapılan saldırı sonucu şehit edilen Kaymakam Ersin Ateş, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Türksever, Orman İşletme Şefi Ahmet Yenen ve Orman Muhafaza Memuru Fevzi Kaplan için Solhan Kaymakamlığı tarafından Solhan Halk Eğitim Merkezi Gazi Behçet Tufan Turan Konferans Salonu'nda anma töreni düzenledi. 28 Nisan 2013 Pazar günü saat 10.30'da Hükümet Konağı Bahçesindeki Atatürk Büstüne çelenk sunumunun akabinde, İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşu ile anma programı başladı. Çelenk sunma töreninin ardından İlçe Halk Eğitim Merkezi Gazi Behçet Tufan Turan Konferans Salonu'nda devam eden anma programına Vali Mustafa Hakan Güvençer, 49'ncu Motorlu Piyade Tugayı Komutanı Tuğgeneral Orhan Gündüz, Solhan Kaymakamı Şeref Aydın, Mülkiye Başmüfettişi Adnan Kurtipek, Bingöl Ağır Ceza Reisi Ercan Adalı, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Etem Metehan Yaşar, Garnizon Komutanı M. Kasım Ermiş, Solhan Belediye Başkanı Niyazi Çavuşoğlu, şehit aileleri, kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı. Programda şehitlerin özgeçmişleri ve 28 Nisan anısına özel hazırlanmış sunumların gösterimi yapıldıktan sonra Şehit Kaymakam Ersin Ateş İlköğretim Okulu öğrencilerinden Merve Öztürk günün anlam ve önemi ile ilgili şiir okudu. “Solhan, şehitlerimizin kanının toprağa düştüğü o günden buyana bu günü özel bir hassasiyetle kutluyor” Programda bir konuşma yapan Vali Güvençer: “Kardeşlerimiz şahadetlerinin 22. yılında ailelerince unutulmadılar. Şehitlerimiz bugün burada bir günlük bir anma program ile muhatap değiller. Solhan, şehitlerimizin kanının toprağa düştüğü o günden buyana bu günü özel bir hassasiyetle kutluyor. Solhan, kimliğinin kişiliğinin bir parçası haline gelen bu hadiseyi hatırlayan, şehitlerine vefa gösteren kimliğini, kişiliğini bu hadise ile tanımlama cesaretini gösteren Solhan ilçemiz sakinleri karşısında tüm milletimiz adına tüm samimiyetimle saygıyla eğiliyorum. Olanları geri çevirmek mümkün değildir, hatta olacakları da kendi gücümüzle mutlak suretle dizayn etmemiz mümkün değildir. Şehitler için üzülmek hiç birimize yakışmaz. Çünkü inanıyoruz ki; onlar bizim kavrayamayacağımız bambaşka bir hayatın içerisinde bizlere refakat etmeye devam etmektedirler. Bize düşen hüzünden ziyade o hadisenin muhakemesini, muhasebesini yapmak, canlarını feda etmek gibi bir büyüklüğü gösteren o insanlarımızın hatırasını zihinlerimizde diri tutmak ve bizim o gün, bugün ve yarın nerede olduğumuzun, nerede olacağımızın, ne yapacağımızı gözden geçirerek kararlılığımızı pekiştirmektir. ‘Allah dağına göre kar verir' diye bir atasözümüz vardır. Biz, büyük bir milletiz. Büyük millet olduğumuz için de zirvemizden kar, boran, fırtına hiç eksik olmaz. Ama Allah, kişilere ve milletlere ancak ve ancak taşıyabilecekleri kadar yük verir, zorluk verir. Allah katındaki gücümüz, kıymetimiz demek ki çok yüksekmiş ki bu büyüklük ve yükseklik nispetinde bu aziz coğrafya ağır bir fırtınalı dönem ağır bir kış geçirdi. Büyük çınarlarımız buna direnerek ayakta kaldılar, dallarının bir kısmını kaybettiler, hep beraber kaybettik. Ama biliyoruz ki bizim köklerimiz bu toprağın derinliklerinde her şeye rağmen yine filizlenerek yeşermek üzere geniş ve derin kökler salmıştır. İşte bahar geliyor. Bahar tabiattaki tüm canlılara geliyor. Bahar, istesek de istemesek de geliyor, bizim bir katkımız olmadan geliyor. Ama insanoğluna hayvanlardan bitkilerden diğer varlıklardan farklı olarak baharı ancak insanoğlu onu fark edebilir, bahara emeğini katabilir, alın terini dökebilirse bereket olarak gelir. İnsanın elinin emeğinin dışında bir şey yoktur. Bağ, bahçe, tarla emek ister ki meyve versin. Kişi olarak; bağların, bahçelerin, tarlaların sahipleri olabiliriz. Özel hayatımızda mahsul alabilmek için bunlara emek vermek zorunda olduğumuzu hepimiz çok iyi biliyoruz. Tarla bahçe bakıldığında meyve verir. Bu topraklar milletin vatanı olduğunda aynı tarla, bağ-bahçe gibi alın teri ister, gözyaşı ister bazen vatan kalabilmek için kan ister. Gözyaşı döküldüğünde alın teri döküldüğünde, kan akıtıldığında, sadakat duygusu, fedakârlık ve feragat duygusu toprağa döküldüğünde toprak vatan olur. Bu vatan da haktır. Ayrımcılık biter. Bu güzelim topraklar çoktan asude bir baharın güneşini, asude bir baharın ılık rüzgârını çoktan hak etmiştir” dedi. Programa katılanlara Solhan halkı adına teşekkür eden Kaymakam Aydın, olayın yaşandığı gün ile ilgili ilçe halkından edindiği bilgi ve izlenimleri katılımcılar ile paylaştı. “Burada yaşamayan, buna şahit olmayan bilemez bunu, anlayamaz” 22 yıl önce yaşanan olayda terör örgütünün amacının Solhan halkını sindirmek, ümitsizliğe, yılgınlığa sevk etmek ve devlete olan güvenini zedeleyip kendi safına çekmek olduğunu aktaran Kaymakam Aydın: “O dönemde tüm bölgede terör saldırıları giderek artmıştır. Yükselen terör nedeniyle çok sayıda vatandaşımız, güvenlik görevlisi ve kamu görevlisi şehit edilmiş, yaralanmış, vatandaşlarımızın birçoğu yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır. Bu elim hadisede hedefin ilçe kaymakamı merhum Ersin Ateş olduğu açıktır. Diğer kamu görevlilerinin şehit olmaları ya da yaralanmaları o esnada ilçe kaymakamıyla birlikte memurlar lokalinde bulunmalarından dolayı olmuştur. Her yıl 28 Nisanı bir başka buruklukla karşılamaktadır Solhanlılar. Yıllardır kendi kaymakamına sahip çıkamamanın, onu koruyamamanın ve teröre kurban vermenin mahcubiyetini yaşaya gelmiştir Solhan. İster mahcubiyet, ister günah, ister vebal adına ne derseniz deyin Solhan halkı bunu fazlasıyla yaşamıştır. Burada yaşamayan, buna şahit olmayan bilemez bunu, anlayamaz. Yaklaşık üç yıldır görev yaptığım bu ilçede benim ilçe halkından edindiğim samimi izlenim budur. Bingöl'de 33 erimizin şehit edilmesi nasıl ki Bingöl için çok talihsiz bir olay olmuşsa 28 Nisan katliamı da Solhan için aynı şekilde bir talihsizliktir. Solhan bu üzüntüyü fazlasıyla yaşadı da acaba bizler, devletin belli makamlarında sorumluluk taşıyan yetkilileri bu hadiseyi yeterince irdeleyip almamız gereken dersleri çıkardık mı? Sorulması gereken; Nasıl oluyor da bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda polisle asayişi sağlanabilen, bölgenin en güvenli ilçelerinden biri olan ve yine bölgenin adeta irfan merkezi sayılan Solhan'da bu elim hadise gerçekleşti? Ve neden Solhan? Dönemin kaotik durumunu bugünün şartlarında eleştirme kolaycılığına kaçmadan bunun ciddi bir tahkikatının ve analizinin yapılması gerekir. Geçmişin acılarını deşme amacı gütmeden yapılan hata ve ihmallerin irdelenmesi birlik ve beraberliğimizin bekası için zaruridir” dedi. “Türkiyem her yeni güne şehit haberleriyle uyanmasın” Kaymakam Aydın: “Elbette ne yapsak da Sezin'in, Ertuğrul'un, Çağatay'ın ve nicelerinin babasız büyümelerinin telafisi olamayacak, yaşanmış acıların izlerini silemeyecek. Temennimiz; Sezinler, Ertuğrullar, Çağataylar terörden dolayı babasız büyümesin, güzelim Türkiyem her yeni güne şehit haberleriyle uyanmasın. Terörün her türlüsüne lanet olsun! Binlerce kez lanet olsun! Ancak kardeşlik seslerinin daha gür çıktığı bu günlerde lanet okumaktan daha fazlasını yapmanın hepimizin boynumuzun borcu olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu. Kuran-ı Kerim okunup, dua edilen programın akabinde Solhan Kaymakamlığı tarafından Solhan Lisesi Erkek Öğrenci Pansiyonu'nda katılımcılara yemek verildi. YORUM YAZIN ![]()
|
|