16 barodan ortak açıklamaDoğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölge baroları, sorunlara şiddetten uzak, barış, diyalog ve uzlaşma yolu ile çözüm aranması gerektiğini açıkladı.16 baronun yaptığı ortak açıklamada BDP milletvekillerinin çözüm sürecine katkı sunmak için Meclis çalışmalarına katılması istendi.Bölge barolarının Tunceli'deki toplantısı sona erdi. 23-24 Eylül tarihlerinde Tunceli Barosu'nun ev sahipliği yaptığı ve 16 baronun katıldığı toplantı sonunda 8 maddelik bir bildiri yayınlandı. Sorunlara şiddetten uzak, barış, diyalog ve uzlaşma yolu ile çözüm aranması gerektiğinin vurgulandığı bildiride, devlet görevlileri ve örgüt temsilcilerinin çözüm için yaptıkları görüşmelerin toplum nezdinde olumsuz tepki ile karşılanmadığı, bu görüşmelerin Kürt sorununun şiddet dışında çözülmesi amacıyla devam ettirilmesi gerektiği belirtildi. Ağrı, Bitlis, Hakkari, Malatya, ŞanlıUrfa, Van, Batman, Diyarbakır, Kars, Muş, Şırnak, Bingöl, Elazığ, Mardin, Siirt ve Tunceli barolarının katıldığı toplantı sonunda hazırlanan 8 maddelik bir bildiri, dönem sözcüsü Tunceli Barosu Başkanı Av. Fatma Kalsen tarafından şöyle açıklandı: "1- Son zamanlarda artarak devam eden çatışmalı ortam, toplumu derinden etkilediği gibi biz bölge barolarını da kaygılandırmıştır. Şiddetin, karşı şiddetle ortadan kaldırılamayacağı, sorunlara insan hakları temelinde, demokrasi içinde barış, diyalog ve uzlaşma yolu ile çözüm aranması gerektiği açıktır. Hiçbir şiddet kabul edilemez, bunun siyasi ve insani açıklaması olamaz. 2- Devlet görevlileri ile örgüt temsilcilerinin çözüm için görüştüklerine dair ses kayıtlarının basında yer alması, genel olarak toplum nezdinde olumsuz tepki ile karşılanmamıştır. Bu durum, Kürt meselesinin şiddet dışında, görüşmelere kaldığı yerden devam ederek çözüme kavuşturulmasının toplum tarafından benimsendiğini de göstermiştir. 3- Akan kanın bir an önce durması için müzakere dili hakim kılınmalıdır. 30 yıllık toplumsal hafızamız sınır ötesi operasyonlar ve güvenlik eksenli politikaların çözüm olmadığını göstermiştir. Çözüm yönünde cesur ve kararlı adımların sorumlu aktörler tarafından atılması gerekmektedir. Genel seçimlerin sonuçları, TBMM, hükümet ve muhalefetten toplumun beklentisinin yüksek olduğunu göstermiştir. Bu kapsamda Bdp'nin de içinde yer aldığı blok milletvekillerinin çözüm sürecine katkı sunmak için Meclis çalışmalarına katılması ve bunun koşullarının da hazırlanması gerekmektedir. Sivil alanın genişletilmesi için haksız tutuklamalara son verilmelidir. 4- Meclis'in siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, baroların ve sürece katkı sunabilecek her kesimin görüşlerini de dikkate alarak toplumun beklentisi olan demokratik ve sivil yeni bir anayasa yapımı sürecinin başlatılması gerekmektedir. 5- Faili meçhul cinayetler, toplu mezarlar, kayıplar, zorla göç ettirmeler, insanlığa karşı suçlar ve işkenceler konusunda ülkemiz geçmişi ile yüzleşmelidir. Türkiye, Birleşmiş Milletler'in 'Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme'sine taraf olmalıdır. 6- Çevre felaketlerine, olumsuz sosyal, ekonomik ve kültürel etkilere, toplumsal ve doğal yaşam alanlarının yok olmasına yol açan ulusal ve uluslararası hukuka aykırı olan baraj ve hidroelektrik santral projelerine son verilmelidir. 7- Kadına karşı şiddetin, kadın cinayetlerinin önlenmesi ve faillerinin bulunması için etkili hukuki düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. 8- Devletin meşruiyet temeli yargı; yargının meşruiyet temellerinden biri olan savunma mesleğinin ve baroların statüsü anayasanın yargı bölümünde yer almalıdır. Demokrasi, hukuk devleti ve adil yargılanma hakkı için avukatların hakim ve savcılar ile aynı önem ve değerde olduğu, savunmanın saygınlığı herkesçe kabul edilmelidir. Yeni Avukatlık Kanunu ihtiyaca cevap verebilecek şekilde, Türkiye Barolar Birliği ve baroların görüşleri doğrultusunda yapılmalıdır." YORUM YAZIN
|
|