Özgür-Der Bingöl Şubesi, 15 Temmuz darbe girişiminin sene-i devriyesinde yazılı açıklama yaptı. Ümmet coğrafyasının dört bir yanını kuşatan emperyalist batı ve işbirlikçilerinin 15 Temmuz gecesinde Türkiye'ye yönelik gerçekleştirdikleri bu darbe girişiminin halkın direnişiyle engellendiğine vurgu yapılan açıklamada, siyasal tarihimizde eşine rastlanmayan bir direnişin saniye saniye yaşandığına bütün dünya şahitlik ettiği belirtildi.
İslam ümmeti Türkiye halkına desteklerini sunarken, küresel istikbarın öncülerinin o gece Türkiye'yi sessizce seyretmeyi ve beklemeyi tercih ettiğine dikkat çekilen açıklamada, halkın azmi ve direnişi karşısında neye uğradıklarını anlamayan işbirlikçi Fetöcü hainlerin emellerine ulaşamadıkları belli olunca, ikiyüzlü tavırlarıyla bu direnişi görmezden gelerek beyanatlar vermeye başladıklarına dikkat çekildi.
Açıklamada; “Elbette bu onların beklemedikleri bir tavırdı ve halkın bu şanlı direnişi onların yüzlerine bir tokat gibi inmişti. Kuşkusuz bütün bu yaşananlar Türkiye'nin son yıllarda dünya mazlumlarının sesi olması ve kendi tarihsel rolüne dönme çabasının ortaya çıkardığı hazımsızlığın bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Yıllardır bu ülkeye dayatılan küresel vesayetin artık zayıfladığını gören emperyal güçler bütün kozlarını oynayıp son hamle olarak 15 Temmuz darbe girişiminde bulunmuşlar ve Allaha hamdolsun ki halkın tokadını yiyerek ve zelil olmuşlardır” denildi.
“15 TEMMUZ DİRENİŞİ BİR MİLATTIR VE YENİLENMEK İÇİN BİR İMKANDIR!”
15 Temmuz gecesi canlarını vererek büyük bir fedakârlıkla bu hain darbe girişimini püskürten Türkiye halkının, yeni bir tarih yazdığı ve gelecek nesillere özgürlüğü hediye ettiği belirtilen açıklamada, şu görüş ve ifadelere yer verildi: “Bu bizim açımızdan bir milattır. Elbette bu direniş bir yandan yüzyıllık makûs tarihimizin bir muhasebesidir ve hem de geleceğin inşası için atılan tarihi bir adımdır. Yeryüzünde yeniden özne olmanın, adalet ve özgürlük arayışı için ortaya konan devrimci bir ruhun izdüşümüdür. Unutmamalıyız ki, 15 Temmuz'u bu bilinçle sahiplenmek hem bu ülkedeki siyasi öncülerin hem de bu toplumun dinamik güçlerinin görevidir. Bu ülkenin geleceğini sahih ilkeler doğrultusunda yeniden inşa etmenin imkânını Allah lütfuyla önümüze koymuştur. Eğer bizler bu süreci doğru okuyamaz ve ortaya konan bu fedakârlığa rağmen, işlerimizi doğru yapmaz bu kazanımı heba edecek bir hataya düşersek kuşkusuz bunun vebalini ödeyemeyiz. Onun için şu an içinde bulunduğumuz siyasal tutumu ve konumu muhasebe etmeli ve ona göre davranmalıyız. Aksi takdirde hem yerel zorbaların hem de küresel zorbaların boyunduruğundan kurtulamaz ve bizlere takılmaya çalışılan prangalara mahkûm olmaya devam ederiz. Bir kez daha 15 Temmuz'da hainlere karşı direnen ve canlarını veren bu ülkenin cesur insanlarına Allahtan rahmet diliyor ve onların bu fedakârlıklarını asla unutmayacağımızı ilan ederek, Allah'ın Laneti darbecilerin üzerine olsun diyoruz!”