CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Yolsuzluk olayının odağında artık AKP vardır” dedi.
CHP Lideri Baykal, yaptığı yazılı açıklamada, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin adının karıştığı rüşvet tartışmasıyla ilgili olarak rüşvet olayının artık bir Şaban Dişli olayı olmadığını, bir AKP olayı haline geldiğini söyledi. Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararla, ‘laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği' tescillenen AKP'nin, bu rüşvet olayıyla da yolsuzluğun odağı haline geldiğini belirtti.
Açıklamasında, “Rüşvet olayı artık bir Şaban Dişli olayı değildir, bir AKP olayıdır” diyen Baykal, “AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin iş takipçiliği yaparak bir milyon dolar alması somut ve belgeli bir rüşvet olayıdır. Ancak bu olay artık bir Dişli Olayı değildir” dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dişli'nin CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun belgelere dayalı açıklamalarından 6 gün sonra gazetecilerin önüne çıktığını hatırlatan Baykal, Dişli'yle beraber AKP Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ'ında bulunduğuna dikkat çekti. AKP Grup Başkanvekili Bozdağ'ın “büyük bir pişkinlikle milletin gözünün içine baka baka” Dişli'nin aldığı belirtilen rüşveti savunduğunu ifade eden Baykal'ın açıklaması şöyle:
“İş takipçiliği karşılığı 1 milyon dolar aldığı kayıtlara geçen Dişli ile Bozdağ AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın vekili ve yardımcısıdırlar. Dişli Erdoğan'ın Genel Başkan Yardımcısı, Bozdağ Grup Başkanvekilidir. Yani rüşvet olayı artık bir Şaban Dişli olayı değildir, bir AKP olayıdır. Yolsuzluk olayının odağında artık AKP vardır. Çünkü, AKP üst yönetimi kendisini bu belgeli rüşvet olayından ayrıştırmamıştır. Tam tersi Başbakan'ın Grup'taki yardımcısı Bozdağ, rüşvetçi diye kayıtlara geçen AKP'deki yardımcısı Dişli'nin savunuculuğunu üstlenmiştir. Fotoğraf çok açıktır, çok nettir. Ortada iş takipçiliği karşılığı alınan bir milyon dolar vardır. Belgeye göre rüşveti alan AKP'nin Genel Başkan Yardımcısıdır. Bu Genel Başkan Yardımcısını savunan ise, AKP Genel Başkanı'nın Meclis'teki Vekilidir.
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararla laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği tescillenen AKP, bu rüşvet olayıyla da yolsuzluğun odağına oturmuştur. Yapılması gereken Şaban Dişli'yi kenara çekmek, ondan uzak durmak değildir, yapılması gereken Dişli'nin dokunulmazlığını kaldırmak, bağımsız yargıya göndermek ve Şaban Dişli'den dişlerine takılan 1 milyon doların hesabını sormaktır. Ancak, AKP her zaman olduğu gibi bu yola gitmeyecek, bu dokunulmazlığı kaldırırsak, sıra diğerlerine de gelecek diye, belgelere göre rüşvetçi olduğu kayıtlara geçen Dişli'nin dokunulmazlığını kaldırmayacaktır. Ama nasıl ki, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinden 10'unun ‘Laiklik Karşıtı eylemlerin odağı olmuştur' demesine rağmen AKP'nin kapatılmamış olması, o partinin odak olduğu gerçeğinin değiştirmemişse, Dişli'nin dokunulmazlığının kaldırılıp yargıya teslim edilmemesi de AKP'nin yolsuzluğun odağı olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.”
ANKA