KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
29 Nisan 2025 Salı
°C
Remzi Hansu
remzihansu12@hotmail.com

Tövbe ve önemi

21 ARALIK 2014 PAZAR 20:50
0
1343
1
AA aa

Sözlükte "dönmek ve vazgeçmek”[1] anlamına gelen tövbe Istılahta insanın işlediği günahını anlayıp, onu bırakması ve Allah'a dönüp O'ndan, yaptığı kötülüğü ve işlediği günahı affedip bağışlamasını dilemesi, pişman olduğunu da belirterek yalnız O'na yalvarması demektir.[2]

Peygamberimiz (s.a.v.) de "Günah, vicdanını tırmalayıp, seni huzursuz eden ve insanların bilmesini istemediğin şeydir"[3] şeklinde tanımlamıştır.

İnsan iyi ve kötü, hayır ve şer, sevap ve günah olan şeyleri  yapabilecek yetenekte yaratılmıştır. Beşer olarak günah işlemekten tamamen kendimizi koruyamayız. Ancak hatalarımız ve işlediğimiz günahlar bizi huzursuz eder, bir çıkış yolu ararız. Böyle bir durumda Yüce  Rabbimiz bize aradığımız o çıkış yolunu göstermiş, bize mutluluk verecek, günahların affına vesile olacak tövbe kapısını açmıştır. Böylece tövbe imanın ilk makamı, hak yolculuğunun başlangıcı ve Allah'a ulaşma kapısının anahtarı olmuş olur.

Tövbenin üç unsuru varıdır: a) Tövbe etmeyi gerektiren günah b) Günaha tövbe eden insan c) Tövbeyi kabul eden Allah.

Yüce Allah “Ey müminler! Nasûh (samimi-yürekten) bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki, Rabbiniz kötülüklerinizi örter.”[4] buyurarak "Tövbe-i nasûh" samîmî olarak yapılan, insanın halini düzelten tövbenin önemini bize bildirmektedir. Hz. Ömer,  Übey ibn Ka'b ve Muâz bin Cebel nasûh tövbesini şöyle tanımlamışlardır: “Tövbe-i nasûh, sütün memeye dönmediği gibi kişinin  tövbe ettiği günaha bir daha dönmemesidir."[5] şeklinde tarif etmişlerdir.

Hz. Ali (r.a.) da "Tövbenin altı özelliği olduğunu" belirtmiş ve bu özellikleri şöyle sıralamıştır: 1. Geçmiş günahlara pişmanlık duymak, 2. Yerine getiremediği farzları kaza etmek, 3. Mazlumun hakkını vermek, 4. Hak sahipleriyle helalleşmek, 5. Bir daha günaha dönmemeye azmetmek, 6. İbadet ve itaat ile nefsi olgunlaştırmaktır.[6]

Günah işleyen insan ya "Allah hakkını" veya "kul hakkını" ihlal etmiş olur. Bir başka ifade ile insan; Allah'a karşı veya insanlara karşı günah işlemiş olur.

a) Allah'a karşı işlenen günahlar: 1. Allah'ın farz kıldığı bir görevi terk etmek: Bu tür günaha tövbe, pişmanlık duymak ve hemen o görevi yapmaya başlamak, geçmişte yapamadıklarını kaza etmek, Allah'tan af ve mağfiret dilemekle gerçekleşir. Mesela mü'min namaz kılmıyor ve oruç tutmuyorsa hemen namaz kılmaya ve oruç tutmaya başlamalıdır.

2. Allah'ın haram kıldığı ve yasak ettiği bir şeyi yapmak: Bu tür günaha tövbe, haram ve yasak olan söz, fiil ve davranışı terk etmek, yaptığına pişman olmak, Allah'tan af ve mağfiret dilemekle gerçekleşir. Mesela içki içenin derhal içkiyi, kumar suçu işleyenin kumarı terk etmesi gerekir.

"Allah hakkı" ile ilgili günaha tövbe etmede de üç şartın birlikte bulunması gerekir: 1. Günah işlediğine pişmanlık duymak, 2. İşlediği günahı terk etmek 3. O günahı bir daha yapmamaya karar vermek. Bu üç şarttan biri eksik olursa tövbe geçerli olmaz.

b) İnsanlara karşı işlenen günahlar: Bu tür günahlar da iki şekilde işlenir: 1. Borcu vermemek, malına veya canına zarar vermek şeklinde maddî olur. Bu tür günaha tövbe edebilmek için haksız olarak elde edilen malın sahibine iadesi; mal mevcut olup sahibi bilinmiyorsa, bu malın sadaka olarak verilmesi; zarar, telafi edilen bir şey ise bu zararın telafi edilmesi gerekir. Dövme gibi telafisi mümkün olmayan bir hak ise özür dilenmesi gerekir.

2. Gönül kırmak, üzmek, gıybet etmek, su-i zanda bulunmak şeklinde manevi şekilde olur. Bu tür günahın tövbesi hak sahibinden özür dilenip helallik alınmak suretiyle yapılır. Hak sahibi ölmüş ise arkasından hayır dua yapılır, hayır ve hasenat işlenir.

Allah hakkı ile ilgili tövbedeki şartlara ilave olarak kul hakkından kurtulmak ve hak sahibi ile hellaşmak  şarttır.

Tövbe etmede zaman-mekan ve aracı: a) İşlenen günaha en kısa zamanda tövbe edilmelidir. Çünkü tövbeyi geciktirmek ayrı bir günahtır. Tövbe etmeyi geciktiren kimse, Allah'ın "tövbe edin" emrine uymamış olur.

b) Tövbe için belirli bir mekana ihtiyaç yoktur: Kişi her zaman her yerde tövbe edebilir. Yeter ki samimiyetle Allah'a yönelsin, günahının affını istesin. Tövbe, camide, evde, işyerinde, yolda her hangi bir yerde yapılabilir. Kişinin günahlarını göz önüne getirerek onların çirkinliklerinden kurtulmaya karar verdiği her yer, tövbe için bir mekandır. Yunus (a.s.)'ın balığın karnında karanlıklar içinde günahını itiraf ederek tövbe etmesi  bunun delilidir. Yine Hz. Âdem, Hz. Havva, Hz. Musa (a.s)'ın tövbeleri buna örnek verilebilir.

            c) Tövbe etmek için aracıya ihtiyaç yoktur:Tövbenin yeri, iman ve ihlasın yeri olan kalptir. Kalbiyle Allah'a yönelen, günah işlediğine pişmanlık duyan ve işlediği günahı terk eden kimse tövbe etmiş sayılır.

Sonuç olarak diyebiliriz ki; İnsanlar, sevap ve günah işleyebilecek özellikte yaratılmışlardır. Peygamberler hariç her insanın az  çok günahı vardır. Yüce Allah da insanın hiç günah işlememesini değil, günahta ısrar etmemesini, işlediği günahına tövbe etmesini istemektedir. Bu itibarla insan işlediği günahına tövbe etmelidir. İnsanın tövbe etmede acele etmesi gerekir. Çünkü ölümün insana ne zaman geleceği belli olmaz. Ölüm gelip çatmadan önce şartlarına uygun tövbe edildiği takdirde Allah kulunun tövbesini kabul eder. Çünkü Allah tevvâb yani tövbeleri çok kabul edendir. Allah kulunun tövbe etmesine sevinir. Mü'min günahına şartlarına uygun tövbe edebildiği ve günahı bağışlandığı zaman hiç günah işlememiş gibi olur. Tövbe eden mü'min, Allah ve peygambere itaat etmiş hem günahından kurtulmuş hem de sevap kazanmış olur.

 

Tövbeler aracıya ihtiyaç olmadan doğrudan Allah'a yapılır. Tövbe etmek için özel bir zamana ve mekana ihtiyaç yoktur. Her zaman ve mekanda tövbe edilebilir. Kul haklarıyla ilgili günahlarda hak sahibine hakkının verilmesi ve ondan helallik  alınması gerekir.

 

Şirk, küfür, inkâr, isyan büyük küçük her türlü günahtan  şartlarına uygun tövbe edildiği zaman kişinin tövbesi geçerli olur. Sadece son nefeste yapılan tövbeler geçerli değildir.

 

Mü'min günahına şartlarına uygun tövbe edebildiği ve günahı bağışlandığı zaman hiç günah işlememiş gibi olur. Tövbe eden mü'min, Allah ve peygambere itaat etmiş hem günahından kurtulmuş hem de sevap kazanmış olur. Tövbe ile kişi kendini hesaba çeker, yaptığı hataları ve günahları bulmaya çalışır ve bu şekilde günahlarını düşünerek Allah Teâlâ'ya yönelme ve ondan kendisini bağışlama imkanı bulur. Tövbe kişiye hatalarıyla yüzleşme imkânı verir. 

Tövbenin bireysel ve toplumsal açıdan faydaları da vardır. Tövbe umutsuz insanlara umut aşılar. Tövbe, bir kurtuluş reçetesidir. Tövbe, bir öz eleştiridir. Tövbe, gelecek olan musibetleri ve cezayı savar. Tövbe, Yaratan'ını unutmuş olan insanın o'nu hatırlamasıdır. Tövbeyle insan temizlenmekte yeni bir güç ve temiz bir ruhla topluma dönmektir.


[1] Gazali, Ebû Hamid Muhammed, İhyâ-u Ulumi'd-Dîn, Tercüme Ahmet Serdaroğlu, Bedir Yayınevi İstanbul, tarihsiz.

[2] Sadık Kılıç, Kur'an'da Günah Kavramı, s. 376. Hibaş Yayınevi, Konya  1984.

[3] Müslim, Birr 15. IV .1980.

[4] Tahrim,66/8

[5] Bağavî, Hüseyin b. Mes'ûd, Meaâlimü't-Tenzîl, VIII, 169.  Dâru Taybe,  Beyrut 1993.

[6] Yazır, VIII, 165.


 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
SAİD MİRZA (@Misafir_18212)
23 Aralık 2014 Salı 13:21
YAHU BU KADAR UZUN YAZININ HER CÜMLESİNDE AYNI KELİMEYİ (TÖVBE) TEKRARLAMAK ÇOK SIKICI VE BIKTIRICI ........
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın