Tanıtmadık kaynaştık!

Tarih:24 Nisan 2014

Yer: Ankara Atatürk Kültür Merkezi

Sabahın erken saati ilk defa şehrimin tanıtılacağı bir fuara katılıyordum.

Heyecanla otelden çıktım ve ticari taksiye binip Ankara Atatürk kültür Merkezine doğru yol almaya başladım. Bir yandan taksici ile sohbet ediyor, diğer taraftan etrafı seyrediyordum. Taksi şoförü ile olan muhabbetimizin konusu, güzergâh boyunca ara ara gözüme ilişen reklam panolarındaki Bingöl tanıtım günleri olmuştu.

Dilim döndükçe güzel şehrimi ve şehrimin güzelliklerini anlatmaya çalışıyordum. Taksi şoförü tanıtım günlerinin çok kalabalık olduğunu, insanların özellikle hafta sonları bu tür tanıtım günlerine gittiğini söylüyordu.

Bu durum beni oldukça mutlu etmişti. Çünkü şehrimi binlerce insan tanıyacaktı. Derken, alanı büyük aynı zamanda inşaat manzarasını andıran, fiziki yapı olarak hiçte güzel olmayan Atatürk Kültür Merkezi'ne vardım.

Girişte, ilk olarak kurulan olan çadıra uğradım. Çadırın içi sadece yemek kokuyordu. Aklıma ilk gelen Bingöl'deki esnafların burada yemek standı açarak Bingöl'ün yöresel yemeklerini tanıtacaklarıydı.

Çadırın içini gezdiğimde Bingöllü olan tek bir esnaf göremedim. Tüm esnaflar yabancıydı. Ama stantların üst kısmında “Bingöl Yöresel Yemekleri” yazısı vardı. Yemek stantlarında kimisi ızgara, kimisi döner, kimisi cağ kebabı, kimisi sulu yemek satıyordu.

Az ilerlerdim… Bu sefer karşıma yağ-yoğurt, peynir, salam, sosis, sucuk pazarına dönen bir manzara. Maalesef satılan ürünler Bingöl ürünleri değildi. Satış yapanlar da yine yabancı insanlar. Anlayacağınız “Bingöl Tanıtım Günlerinde” Bingöl'e ait olmayan yöresel yemekleri “Bingöl yöresel yemekleri” diye millete yutturuluyordu. Bingöllü esnaf kardeşlerimiz bu tür organizasyonlara katılmayınca olacağı da buydu.

Çadırdan çıkıp bakımsız olan ve inşaatı andıran yürüme yolundan Ankara Atatürk Kültür Merkezi binasına doğru ilerledim. Kenar kısımda ağaçtan yapılmış çok güzel bir ev, evin üst kısmında branda üzerine yazılmış “Bingöl Evleri” yazısı.

Şaşırdım. Çünkü kışı çok çetin geçen Bingöl'de böyle ahşap evler yoktu. Ahşap evin içine girip baktım gerçekten güzel yapılmıştı. Vatandaş fuarı fırsat bilip örnek bir ev yapmış ve bunun ticaretini yapıyordu.

Biraz daha ilerleyerek Kültür Merkezinin ana binasına vardım. İçeride binlerce insan beklerken stantlarda çalışan insanların dışında kimsecikler yoktu.

Binanın içi berbat, her yer kir pas içindeydi. Açılış yapılacak diye temizlik görevlileri çalışıyordu. İçeride az turlayıp tüm stantlara bakındım.

İlk stant Bingöl Belediyesine aitti. Kültür Müdürlüğü, Binyar, Bingöl Üniversitesi ve Valilik standı peşi sıra devam edip duruyordu.

Genç Kaymakamlığı'nın standına gelince şaşırdım. Stanttın arka resminde Bingöl'den bir fotoğraf karesi vardı. "Genç ilçesinin fotoğraf karesi neden yok?" diye sorduğumda yanlış resim kullanıldığını öğrendim.

Kurum stantları çok sade duruyordu. Valilik stanttı alanı gezen insanların oturup dinlendiği ve ikramların atıştırıldığı bir yer konumundaydı. İlçe kaymakamlıklarına ait stantların en canlısı Karlıova kaymakamlığının stanttı olmuştu. Kaymakam bey kişiliği ile stantta renk katmıştı.

U şeklinde olan tanıtım alanını gezerken yabancı kişilerin farklı ürünler üzerine stantlar kiralayıp ticaret yaptıklarına şahit oldum. İşin ilginç yanı stantlarının üstünde “Bingöl Gönüllüleri” yazısının olmasıydı.

Açılış saatine yaklaşık yarım saat kalmış ve ortada kimsecikler yoktu.

Açılış saati gelip çattı, konuşmalar yapıldı. Ankara Atatürk kültür Merkezine girildi. Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz'ın ev sahipliğinde Sayın Meclis Başkanı, Tarım Bakanı Maliye Bakanı içeri girdiler. Stantları dolaşıp valilik standına vardılar. Oturup sohbet etmeye başladılar. Bir yandan sohbet bir yandan da önlerinde bulunan Bingöl balından, kaymağından ve kavurmasından tadıyorlardı.

Sıcak ve samimi bir ortam oluşmuştu. Sohbet sonrası Sayın Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz Bey ve Vali İbrahim Taşyapan Bey'in ev sahipliği eşliliğinde tüm stantlar gezildikten sonra misafirler ayrıldılar.

Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz tanıtım günlerinin ikinci günü yurt dışına çıkmak zorunda kalmıştı. Bu durum tanıtım günlerimiz için pekte iyi olmadı ama gitmek zorundaydı. Yapacak bir şey yoktu!

İş, Vali Bey'e kalmıştı artık. Vali Bey ve yardımcısı, bol ikramların olduğu valilik standında gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlamanın telaşını yaşıyorlardı. Dört gün boyunca orada bulunup tüm ilgi ve alakayı gösteren Sayın Vali Bey'e ve Yardımcısı Numan Bey'e emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Sayın Vekilimiz Eşref Taş da ilk gün misafirlere eşlik etmişti ama Bakan Bey'le birlikte o da gitmişti. Sonradan öğrendim ki çok önemli bir programı varmış. Bingöl Tanıtım Günleri programından daha önemli olan Kahramanmaraş'taki cami açılışına katılması gerekiyormuş. Herkesin ortak kanaati, Vekil Bey'in tanıtım günleri boyunca Ankara Atatürk Kültür Merkezinde bulunmasıydı. Tabi ki, tercih kendisinindi ama bu davranışının şık olmadığını ve kendisine yakıştırılmadığını tüm dillerden duyabiliyordum. Bu yanlışlar olduğu sürece toplumun ya da bireylerin eleştirilerinden kurtulması mümkün olmayacak sanırım.

Eski vekillerimiz ve bazı bürokratlarımızda azda olsa uğrayıp çıkmışlardı. Tanıtım günlerinin en çok göze batan ismi eski vekilimiz Fevzi Berdibek, ilk iki gün hiç ayrılmadı herkese yakın bir şekilde ilgilendi. Son iki günde öğrendiğim kadarı ile hiç aksatmadan gelip gitmiş, hemşerilerini yalnız bırakmamış. Sayın vekilimizi de bu sahiplenme duygusundan dolayı yürekten kutlayıp hakkını vermek istiyorum.

İş adamlarımızdan Sayın Mehmet Barulay ve Sayın Osman Baylaz ile Bingöl'den Ankara'ya gelen belki de tek işadamı olan Celal Ayrancı, bu güzel günde Bingöllü hemşerilerini yalnız bırakmamıştı.

İlk iki günkü kısa izlenimlerimden sonra kendi gerçeklerimizle yüzleşme zamanımız geldi diye düşünüyorum. Bu konuda, tanıtım günleri programını kaleme alan Sayın Hakim Değişgeç kadar iyi niyetli olamayacağımı belirterek, bu programın tanıtım günlerinden ziyade kaynaşma günlerine döndüğünü düşünüyorum.

Bana göre Bingöl Tanıtım Günleri tam bir fiyaskoydu.

Siz değerli okuyucularımdan ricam lütfen Google amcaya bir uğrayın ve “Ankara Tanıtım Günleri” yazın ve diğer illerin ne kadar ziyaretçilerinin olduğuna bakın öylece değerlendirin.

Başka iller bu tür organizasyonlara Kamu Kurumları, Sivil Toplum Kuruluşları, Esnafları, siyasetçileri, bürokratları, iş adamları ve tüm şehrin ileri gelenleri ile ortak hareket ederken bizde tam tersi yaşandı. Sivil toplum kuruluşlarımız her zaman olduğu gibi her şeyi devletten bekleyip durdu.

ŞİMDİ GELELİM TANITIM GÜNLERİNİN NEDEN FİYASKO OLDUĞUNA!

1- Tanıtım günlerinin zamanlaması kesinlikle yanlıştı.

2- Tanıtım günleri ile alakalı BİNYAR derneğinin anlaştığı organizasyon firması berbattı.

3- Tanıtım günlerinin yapılmasında ısrarcı olan BİNYAR derneğinin Bingöl'ün tanıtımına katkısı olmamıştı. Tanıtım günlerinden önce Ankara Kızılay meydanında bir stant açıp bir hafta boyunca Ankara'da yaşayan insanlara tanıtım günleri ile alakalı bilgi verebilirlerdi. Ankara Atatürk Kültür Merkezinde açtıkları stantla ne kadar yetersiz oldukları apaçık ortadaydı.

4- Bingöllü hemşerilerimiz kendi şehirlerinin tanıtımına destek veremediler.

5- Bingöl Valiliği standında yabancı hosteslerin tutulması ve o hosteslerle tanıtımın yaptırılması yanlıştı. Bingöl'ü bilmeyenden Bingöl'ü nasıl öğrenebilirsiniz?

6- İl Kültür Müdürlüğünün tanıtım günleri için hazırlıklı olamadığı apaçık ortadaydı. Bir iki broşür dağıtmakla Bingöl tanıtılacaksa şayet, bunu herkes yapar. İl Müdürlüğü olmaya ne gerek var?

7- Havalimanı olan Bingöl ilinin artık çok uzak bir il olmadığı, mesafelerin kısaldığı, ulaşımın kolay olduğu iyi bir şekilde anlatılamadı.

8- Kurum stantlarında çay ve kahvenin dışında misafirlere ikram edilecek bir şeyler yoktu.

9- Bingöl esnafının tanıtım günlerine katılımı sağlanamamıştı. Organize Sanayi Bölgesi esnaflarının katılmaması bir eksiklikti. Sadece OSB Müdürlüğü aracılığıyla broşür dağıtılması ne kadar etkili olabilirdi ki? Firmalar kendileri, katalog ve broşürleriyle katılıp Ankara Sanayi Odası'na kayıtlı işadamları davet edilip bir tanışma sağlanıp Pazar oluşturma olanağı sunulabilirdi.

10- Bingöl'de var olan iş adamları derneklerinden eser yoktu. Her fırsatta iş adamları derneğinden bahsedenleri tanıtım günlerinde göremedik.

11- Bingöllü siyasetçiler ve bürokratlar Ankara'daki dostlarını tanıtım günlerine getirememişlerdi.

12- Birçok hastalığa şifa olan kös kaplıcalarının sahiplerini bu programda göremedik. Böyle bir günde tanıtılmayacak da, ne zaman tanıtılacak?

13- Solhan'daki yüzen ada harikasını kaymakamlık standında göremedik.

14- Tanıtım günlerine katılan ilçe kaymakamlıkları kendi ilçelerinin güzelliklerini anlatamadılar.

15- Bingöl tanıtım günleri için 4 gün boyunca ulusal basının TV kanallarından faydalanamadık.

16- Sadece Bingöl'deki değil, İstanbul, İzmir, Bursa, Mersin ve daha birçok ildeki Bingöllü esnaflarımızdan, işadamlarımızdan destek istenerek daha kapsamlı bir tanıtım yapılabilirdi.

17- Bu tür tanıtım günleri daha profesyonelce hazırlanmak istiyorsak iyi bir ekip hazırlayıp birkaç fuara göndererek detaylı rapor hazırlayıp ona göre adım atmanın daha faydalı olacağı kanaatindeyim.

Tanıtım günlerinin ikinci gününde Bingöl'e dönmeden önce tekrar yemek çadırına uğradım. Oradaki esnafla azda olsa sohbet ettim. Dert yanıyorlardı. Zarar ettiklerini, kiraladıkları standın dahi parasını çıkaramadıklarını söylüyorlardı. İlk defa bu kadar az ziyaretçinin olduğu bir tanıtım gününe şahit olduklarını belirtiyorlardı.

İşin özü:

Bingöl tanıtım günleri Bingöl kaynaşma günlerine dönmüştü. Bu durumu gezdiğimiz bütün stantlarda herkes dile getiriyordu. Birçok insana göre fiyaskoydu. Maalesef biz Bingöl'ü Bingöllülere tanıttık. Yabancı insanları tanıtım günlerine çekemedik. Bingöl tanıtım günleri amacına ulaşamadı.

Ne yaparsanız yapın, işi ehline teslim edin. İşin ehli olmayan organizasyon firmaları ile çalışırsanız olacağı bu. Elin yabancı firması cebine bakar, alacağı paraya bakar.

Tanıtım gününe katılan tüm kamu kurum ve kuruluşların kendilerini gözden geçirmesi gerekiyor. Kendi gerçeklerimizle yüzleşmeliyiz. Aksi taktirde emekler ve paralar boşa gider. Ayrıca Bingöl'ün tanıtım meselesi bir derneğin ve bir organizatörün sorumluluğuna bırakılamaz. Bingöl'ün tanıtımı amaçlanıyorsa, marka kent hayali düşünülüyorsa, Bingöl'ün tanıtımı daha bir ciddiyet ve samimiyetle ele alınmalıdır.

Bu eleştirilerim aslında hemen herkesin beyninde ve dilinde olanlar. Nihayetinde aklın yolu birdir. Eğer amacımız daha iyisini başarmaksa, herkes eleştirilere de, önerilere de açık olmalı.

Şayet, bu mantık ve anlayışla İstanbul Feshane'deki tanıtım günlerine katılacak olursak Feshane yerine tershaneye döneriz benden söylemesi.