KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
22 Aralık 2024 Pazar
°C
Yılmaz Ekinci
yekinci07@hotmail.com

Sosyal Olaylara Şahitlik Ve Yerelde Esen Mhp Rüzgarı

26 MART 2019 SALI 19:59
205
12712
101
AA aa

Hakikati görebilmek ve hakikate şahitlik etmek insan olmanın en büyük sınavıdır.

Şair İsmet Özel'in  “ Zor Zamanda Konuşmak” dediği bir zaman şerhinde yaşayıp da gerçeği tahlil etmek ve ona şahitlik etmek her ferdin harcı değildir.

Bu söze paralel olarak divan edebiyatımızın ünlü şairi Fuzuli'nin bir sözü düşüyor zihnime: “Konuşsam tesiri yok, sussam gönül razı değil !” Bu sözü günümüz koşullarına uyarlayarak söylersem; konuşmanın tehlikeli ve susmanın günah olduğu bir asırda, “Ben de çağımdan sorumluyum.” diyen Filozof Jean Paul Sartre gibi ben de kendimi sorumlu hissediyorum.

Yalan ile gerçeğin, güzel ile çirkinin, doğru ile yanlışın, haklı ile haksızın mücadelesi tarih boyunca  hep süregelmiştir. İnsan olmanın sınandığı nokta da burasıdır. Çünkü insanın fıtratı hakikatin mayası ile yoğrulup yaratıldığı için hakikate olan tanıklığı fıtridir. Onun içindir ki insanoğlu hakikat için herşeyi göze alır ve koşarak ölüme gider.

Yalanın sanal iktidarının anlayamadığı nokta burasıdır. Ebu Hanife onun için zindana atıldı, Hallacı Mansur onun için derisi yüzüldü, Galileo onun için aforoz edildi, İskenderiyeli Hypatia onun için öldürüldü, Venedikli  Giordano Bruno onun için yakıldı…

Hakikatler, insan olmamızın yetkinliğini belirleyen değerlerdir. Hakikat arayışı olmasaydı gelişme, ilerleme ve dayanışma da olmazdı.  Eğer hakikat boyutu olmasaydı insanın mutlak ideal peşinde gitme azmi de olmazdı.

 İyi insanların Mutlak Güzel'e olan bu arayışları aşkın sultanlığına yönelik bir yolculuk iken, kötülerin yolculuğu ise maddi nesnelere (otorite, statü, mal vb.) ve sahiplenmelere yöneliktir.

İyiliğin varlığı öz olarak vardır ve somut olarak yaşama ilişkindir. Kötülüğün doğası ise yoktur, sahiplenme dürtüsü üzerinde var olmaya çalışır. Onun için gerçeğin görülmesi önemlidir.  Kötülük ise tarih boyunca hep sureti haktan gözükmeye çalışmıştır. Başka bir deyişle, kötülük, her zaman iyiliğin elbiselerine giyinerek ortaya çıkmaya çalışmıştır. Kötülüğün görünürlüğünü görebilmek bireyler için zahmetlidir ve her daim ayık olmayı gerektirir. Fakat gerçeği görmek istiyorsak, mutlaka olay ve olgular karşısında insanları test etmemiz gerekiyor. Yalanın nasıl ortaya çıktığını ve topluma nasıl sirayet ettiğini verilen karar ve tercihlerde tespit edebiliriz

İyilik ve kötülük arasında bir tercihte bulunmayan ve herkese ayni davranan insanın adaletli olduğuna  inanmıyorum. İyi insan adaletten, hakikatten, ehliyetten yana tavır koyandır. Mevcut yapıya  ve statükoya göre tavır geliştiren değildir. 

Kötülüğün kendisi varlık aleminde  cevher (öz) olarak yoktur. O iyiliğin yokluğunda peyda olur. Onun için iyilerin her zaman sahnede olmaları ve olaylara tavır koymaları gerekir. Çünkü kötülük doğası gereği organize olmak zorundadır; İyiliğin böyle bir şeye ihtiyacı yoktur. Bütün  peygamberler, alimler ve iyilik yolunda gidenler, kendini saklamış, gizli elbiselere bürünmüş yalanı teşhir etmekle mesul kılınmışlardır.  Onun için bedeli ne olursa olsun asla korkmamalıdır. Çünkü tarih her zaman iyileri yazar, kötüleri değil. Kötülük, kazanabilir ama varlığa bir şey katmaz.

Yanlış olan bir söz vardır: “Her doğru, her yerde söylenmez.” Bu yalanın görünürlüğünü saklayan bir sözdür. Yalanı teşhis etmek, aydın olmanın olmazsa olmazıdır. Kim hakikati ifşa etmiyorsa, “O, dilsiz şeytandır.” Hakikati ifşa etmekten korkmamak gerekiyor. İnsanoğlu olaylara olan şahitliğinden dolayı hesaba çekilecektir, başka bir şeyden değil.

Gerçek ile yalan arasında rivayet edilen çok güzel bir öykü vardır.

Bu hikayeye göre bir gün Gerçek ile Yalan bir yerde buluşurlar.

Yalan, “ bugün hava çok güzel” der. Gerçek, Yalan'a bakar ve gözlerini gökyüzüne kaldırır. Sahiden o gün hava çok güzeldir. Gerçek, Yalan'ın doğru söylemesine şaşırmıştır.

Gerçek ile Yalan bir kuyunun başına gelirler. Yol boyunca Yalan hep doğru şeyleri söylemektedir. Kuyunun başına vardıklarında Yalan;  “ Baksana su çok güzeldir, birlikte bir banyo yapalım.” der.

Gerçek,  her zaman olduğu gibi şüpheyle suya dokunur. Su, gerçekten çok güzeldir. Yalan'a inanır soyunur ve yüzmeye başlar.

Gerçek suya atlar, Yalan ise dışarıda oyalanır. 

Yalan fırsattan istifade ederek Gerçek'in kıyafetlerini giyer ve kayıplara karışır. Gerçek, kuyudan çıkar ve kıyafetlerini bulmak için aramaya koyular ama bir türlü bulamaz.

 Gerçek'i çıplak halde görenler, onu horlayarak, aşağılayarak adeta onu toplumdan izole ederler, dışlarlar. Zavallı Gerçek, bu durum karşısında kuyuya geri döner ve köşesine çekilir.

Hikayeye göre Gerçek, çıplak olduğu için sonsuza kadar kendini gizlemeye çalışır. Yalan ise kendisini Gerçek'in elbisesiyle kamufle ettiği için kimse artık Gerçek'i Yalan'dan ayırt edememektedir. Ancak araştıranlar, düşünenler ve ayık bir zekaya sahip olanlar, Gerçek'i fark edebilmektedir. Efsaneye göre o günden beri Yalan, dünyanın her yerinde Gerçek'in elbisesi içinde gizlenerek toplumun içinde varlığını devam ettirmeye çalışmaktadır. Ta ki bir gün birisi çıkıp da “Kral çıplaktır” diyene kadar. Onun için derler ki, “Gerçek çıplaktır ve ancak arif olanlar onu tanır ve bilir.”

Gerçek'in başka bir şekilde görünmesine ve ifade edilmesine ihtiyacı yoktur. Hakikat her zaman çıplaktır. Başka bir form ile ortaya çıkmaz, varlığı kendisindendir. Yalan ise kendi başına ortaya çıkmaz. Gerçeğin argümanlarına ihtiyaç duyar. Sureti haktan görünmeye çalışır. Yalanın ise varlığı yoktur ve kendisine bağlı değildir. Yalan, bir başka varlıkta kendini tanımlamak zorundadır.

Gerçek ile yalan arasında bir insanı tanımak istiyorsanız, o kişinin olaylara şahitliğine  ve kararlarına bakınız. Başka bir delil aramaya  da çalışmayınız .

 Allah varlık aleminde  bizim hakikate kurduğumuz ilişkimize, şahitliğimize bakar ve bizi bundan dolayı hesaba çeker.

Önemli  olan insanın  gerçek ile olan sınavıdır. Gerçek nefsimize ağır da gelse, aleyhimize delil bile teşkil etse ondan asla ayrılmamalıyız. “Ey inanlar, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için  gerçeklere şahitlik ediniz ve adaleti ayakta tutunuz. İster zengin olsun, ister fakir olsun;  Allah için adalete şahitlik edenler Allah'a daha yakındırlar. Adaletten dönüp heva ( yalanlara)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da adalet ve doğruluğa şahitlikten yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

Bingöl'de Yerel Seçim ve Esen MHP Rüzgarı.

Bu yerel seçimi, Bingöl yerelinde diğer illere göre farklılaştıran bir çok faktörü sayabilirim.

Bingöl yerelinde MHP Teşkilatı, toplumu ayrıştırmadan, demogojik sloganlara sarılmadan, siyasetine bütün katmanları dahil ederek ve kucaklayarak bir çalışma programı yürüttü.  Bu çalışmanın sonucunu ciddi bir oy artışıyla sandığa yansıyacağını göreceğiz.

Birincisi, Bingöl ilindeki seçim kesinlikle Cumhur İttifakı'ndaki adaylar arasında geçiyor. Belediye Başkan adayı Sayın M.Ziya Buyankara ile Sayın Erdal Arıkan arasında cereyan ediyor.

İkincisi, Sayın Cumhurbaşkanımız Bingöl ilinde çok seviliyor. Bu seçim mevcut Cumhur ittifaki açısında özellikle  Ak Parti ile MHP açısında  bir nevi sınav teşkil ediyor.

Üçüncüsü, 40 yıllık bir aradan sonra Bingöl'de esen MHP rüzgarının gücü test ediliyor. Ki bu defa gördüğüm kadarıyla Bingöl'de MHP, Belediye Başkanlığını en güçlü bir şekilde almaya hazır.

Dördüncüsü, Bingöl'de varlığı devam eden - eski siyaset tarzı ve siyasetçiler için bir nevi plesibit  özellik taşıyor . Yani Bingöl'de siyaset bu defa çok farklı ve onun için rüzgar çok farklı esiyor.

Beşincisi, seçimi kazanmaya en yakın parti olarak MHP  ve  adayı M.Ziya Buyankara  önde  görünüyor.

Altıncısı, dönüşümü, değişimi okuyan ve halka dokunmasını bilen, fiili olarak 12.000 ev ziyaretinde bulunan MHP adayı Sayın M.Ziya Buyankara olmuştur.  

Yedincisi, ayrıca hakkını teslim etmemiz gereken ve Bingöl'de çok sevilen MHP İstanbul Vekili Sayın Arzu ERDEM'İN  özel  gayret ve çalışmasıdır.

Sekizincisi, Ak Parti teşkilatının metal yorgunluk türbalansına girdiği ve buradan bir türlü çıkamadığı görülüyor. Çünkü Ak Parti kendi varoluşsal gerekçelerine uygun politik bir dil  ve politikalar üretemediği için kendisiyle çelişen politik bir dil ile varolmaya çalışıyor. Bu yeni durum, yerel seçimlerde test edilecektir. Bu yeni durumu yerel seçimlerden sonra daha geniş bir şekilde analiz edeceğim.  

Dokuzuncu, seçmenin geneli  “ eski halin” devamından yana olan politikalar istemiyor.  Bu durum direkt olarak MHP'ye yarıyor. Çünkü MHP değişimi vaad ediyor.

Halkın neden MHP adayı M. Ziya Buyankara'ya bu kadar teveccüh ettiğinin de bir çok sebebini   sayabiliriz.

 *Birincisi, ehliyet ve liyakat,

 *İkincisi, adalet ve hukuk,

 *Üçüncüsü, kabiliyet ve başarı,

 *Dördüncüsü, tarafsızlık ve kucaklayıcılık,

 *Beşincisi, yeni tecrübe ve deneyim,

 *Altıncısı, yeni projeler ve hizmet,

 *Yedincisi, denenmemiş olmak ve siyasette yeni yüz olmak

 *Sekizincisi, yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde  MHP adayının kazanması durumunda, Devlet'in Bingöl'ün kalkınmasına daha pozitif bir katkı koyacağına dair  halkın beslediği inançtır.

Sessiz çoğunluk bu defa tercihini Bingöl'de MHP'den yana kılmış gibi görünüyor.

Bingöl'de siyaset değişiyor. Yepyeni bir dönemece giriyoruz. Bazı siyasetçiler, siyaseti  deneme tahtası yaparak kendilerini ateşe atmışlardır. Bunun sonucunu sandıklar açıldığında göreceğiz.

Görebildiğim kadarıyla bu değişimin, dönüşümün  Türkiye genelinde  kazananı MHP  olacaktır ve yerelde ise seçimi etkileyecek ve  kazanacak olan yine MHP  adayı M. Ziya Buyankara  olacağıdır.

Ben seçimin ülkemize, şehrimize  ve insanlığa hayırlara vesile olmasını diliyor ve şimdiden tüm Belediye Başkan adaylarına başarılar diliyorum.

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_42273)
27 Mart 2019 Çarşamba 22:23
15 yıldır memleketi yönetemeyenler bugün kalkmış memleketi kopyala yapıştır projelerle yönetmeye tekrar talip olmuşlar unuttukları bişey var sene 2004 değil ve karşılarında ziya hoca var
Misafir Kullanıcı (@Misafir_42258)
27 Mart 2019 Çarşamba 19:51
Bu tür taraflı yazıların hicbir anlamı ve inandırıcılığı yok. Yaptığınız şey algı operasyonu yaratmaktan başka bisey degil . Ak parti tekrar Allah'ın izniyle seçilecek bingöl halkı Erdal beyin arkasında
Misafir Kullanıcı (@Misafir_42257)
27 Mart 2019 Çarşamba 19:48
31 Mart günü neyin ne olduğu net bir şekilde belli olacak . #bingölebaskanerdalarikan
Misafir Kullanıcı (@Misafir_42234)
27 Mart 2019 Çarşamba 16:20
Ziya Hoca yürüyecek Bingöl yürüyecek Allah'ın izniyle inandık başaracağız
Misafir Kullanıcı (@Misafir_42232)
27 Mart 2019 Çarşamba 16:01
HP ile sayın Mehmet Ziya BUYANKARA açık ara öndedir ve bu seçimin kazananı bingöl halkı olacaktır
Misafir Kullanıcı (@Misafir_42230)
27 Mart 2019 Çarşamba 14:12
Bingöl yerelinde MHP Teşkilatı, toplumu ayrıştırmadan, demogojik sloganlara sarılmadan, siyasetine bütün katmanları dahil ederek ve kucaklayarak bir çalışma programı yürüttü. Bu çalışmanın sonucunu ciddi bir oy artışıyla sandığa yansıyacağını göreceğiz.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_42229)
27 Mart 2019 Çarşamba 14:11
Halkın neden MHP adayı M. Ziya Buyankara'ya bu kadar teveccüh ettiğinin de bir çok sebebini sayabiliriz.

*Birincisi, ehliyet ve liyakat,

*İkincisi, adalet ve hukuk,

*Üçüncüsü, kabiliyet ve başarı,

*Dördüncüsü, tarafsızlık ve kucaklayıcılık,

*Beşincisi, yeni tecrübe ve deneyim,

*Altıncısı, yeni projeler ve hizmet,

*Yedincisi, denenmemiş olmak ve siyasette yeni yüz olmak
Misafir Kullanıcı (@Misafir_42228)
27 Mart 2019 Çarşamba 14:10
Sessiz çoğunluk bu defa tercihini Bingöl'de MHP'den yana kılmış gibi görünüyor.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_42227)
27 Mart 2019 Çarşamba 14:09
Türkiye genelinde kazananı MHP olacaktır ve yerelde ise seçimi etkileyecek ve kazanacak olan yine MHP adayı M. Ziya Buyankara dır
Misafir Kullanıcı (@Misafir_42226)
27 Mart 2019 Çarşamba 14:06
daha yaşanılabilir bir bingöl için ziya buyankaradan başka şansımız yok. yıllardır bingöl kaderine terkedilmiş . Ziya hoca bu işin ehlidir.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın