KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
24 Nisan 2025 Perşembe
°C
Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş
Belirtilmemiş

Şifa ararken sağlığınızdan olmayın

08 NİSAN 2025 SALI 02:33
34
1481
2
AA aa

Modern tıp, sağlık sorunlarının teşhisi, tedavisi ve önlenmesinde bilimsel ve teknolojik yöntemlerin uygulandığı bir yaklaşımı ifade eder. Bilimsel kanıtlara ve çağdaş bilimsel bulgulara dayanan bu yaklaşım, hastalıkların nedenlerini anlamak, teşhis koymak ve tedavi sürecini yürütmek için sistematik yöntemler ile ileri teknolojik araçlardan yararlanır.

Modern tıbbın birçok avantajı olsa da bazı olumsuz yanları da mevcuttur. Özellikle ticari odaklı yapısı, tıbbi cihaz ve ilaç endüstrileriyle sıkı bir ilişki içinde olmasına neden olur. Bu durum, bazen hastaların gereksinimlerinden çok kâr amacını ön plana çıkaran yaklaşımlara yol açabilir. Gereksiz ilaç kullanımı veya tedavi yöntemlerinin önerilmesi gibi uygulamalar, sağlık sistemine olan güveni zedeleyebilir. Ayrıca ilaçların ve tıbbi müdahalelerin yan etkileri, bazı hastalarda ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Aşırı tedavi ve gereksiz müdahaleler ise, hastaların sağlık ve yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkileyebilmektedir.

Modern tıbbın bu olumsuz yönlerinden dolayı son dönemlerde geleneksel tedavi yöntemlerine dönüşte artış olurken, alternatif tıbbi yöntem ve tedaviler de ilgi çekmeye başlamıştır. Bu tedavi yöntemlerinden biri de FİTOTERAPİ'dir. Fitoterapi, "hastalıklardan korunmayı ve tedaviyi desteklemeyi amaçlayan, tıbbi etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış bitkiler, bu bitkilerin etkin maddelerini içeren kısımlar ve/veya belirli bir işlemle elde edilmiş doğal ürünlerden türetilen standardize edilmiş farmasötik formlar (tablet, kapsül, tentür vb.) ve bitkisel tıbbi ürünlerle yapılan uygulamalar" şeklinde tanımlanmıştır.

Bitkisel tedavi doğal kaynaklardan elde edilen ürünleri kullanarak sağlık sorunlarını tedavi etmeyi hedefler. Bu birçok insan için kimyasal ilaçlara alternatif bir seçenek sunar. Doğru kullanıldığında, bitkisel tedavi yöntemleri genellikle farmasötik ilaçlara kıyasla daha az yan etki gösterebilir. Bitkilerin doğal bileşenleri, vücudun toleransını artırır, bağışıklığı ve sindirim sistemini güçlendirir, kronik hastalıkların iyileşmesine katkı sağlar, stres ve anksiyeteyi hafifletebilir ve ağrının azaltılmasına katkı sağlayabilir.

Fitoterapi, sağlık yararları sunan potansiyel bir alternatif veya tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak değerlendirilebilir. Ancak, bitkisel tedavi yöntemlerinin etkili ve güvenli bir şekilde kullanılabilmesi için sağlık uzmanlarına danışılması önemlidir. Her bireyin sağlık durumu farklı olduğundan, uygun tedavi yönteminin belirlenmesi için profesyonel rehberlik almak gereklidir.

Bitkiler şifa olabilir ama rastgele kullanım tehlike yaratır!

Bitkilerin tıbbi özellikleri hakkında bilgiye dayalı, hedefe yönelik, planlı bir şekilde kullanımı fitoterapi kapsamına girer. Rastgele veya bilinçsizce yapılan bitki tüketimi ise fitoterapiden farklıdır ve hatta zararlı olabilir.

Fitoterapide bitkilerin hangi dozda, nasıl hazırlanacağı ve nasıl tüketileceği önemlidir. Örneğin, yeşil çayın belirli bir miktarda ve belirli bir sürede demlenmesi gerekir. Aksi takdirde etkili olmayabilir veya zararlı hale gelebilir. Rastgele şekilde fazla miktarda bitki tüketmek, toksik etkilere neden olabilir. Bitkisel tedaviler altta yatan ciddi bir hastalığın belirtilerini maskeleyebilir ve doğru teşhisi geciktirebilir. Örneğin, ağrı kesici bitkiler, ciddi bir hastalığın habercisi olan ağrıyı geçici olarak bastırabilir. Fitoterapide doğrudan bir sağlık sorununun çözümüne veya hastalıktan korunmaya odaklanılmalıdır.

Fitoterapide kullanılan bitkiler hakkında aşağıdaki hususların bilinmesi gerekmektedir:

Hangi etken maddenin hangi hastalıklarda kullanılması gerektiğinin,

Hangi tıbbi bitkinin hangi cinsinin kullanılması gerektiğinin,

Tıbbi bitkinin yetiştiği coğrafi ve iklim koşullarının,

Hasat zamanının,

Tıbbi bitkinin nasıl hasat edildiğinin,

Tıbbi bitkinin nasıl saklandığının,

Tıbbi bitkinin etken maddelerinin hangi yöntemle çıkarıldığının,

Etken maddesinin kalitesinin,

Hangi etken maddelerin hangi hastalıklarda bir araya getirilmesi gerektiğinin,

Hangi bitki veya bileşeninin ne kadar süre kullanılması gerektiğinin,

Etken maddelerin ne kadar dozda alınması gerektiğinin bilinmesi gereklidir.

Bir bitkiyi bu bilgilerden uzak bir şekilde kullanmak fitoterapi değildir.

Aktarda satılan her bitki şifa vermez, sağlığını riske atma!

Normal bir gıdanın bile fazla tüketimi vücuda zarar verebilirken, bir tıbbi bitkiyi hangi koşullarda ve ne miktarda kullanmanız gerektiğini bilmeden kaynatıp içmek, bilinçli bir tıbbi yaklaşım değildir. Zehir ile ilaç arasındaki farkı belirleyen şey, doğru doz ve uygulama yöntemidir ve bunu yalnızca uzmanı doğru şekilde değerlendirebilir. Fitoterapi uygulanmadan önce, hastanın bu tedaviye uygun olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır. Hastanın tüm sağlık geçmişi ve raporları dikkatlice incelenmeli, bu doğrultuda en uygun tedavi yöntemi seçilerek profesyonel bir şekilde uygulanmalıdır.

Bitkisel ilaçlar diğer ilaçlarla etkileşime girebilir.

Bitkisel ilaçlar diğer ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu etkileşimler, bitkisel ürünlerin içeriğinde bulunan aktif bileşenlerin, vücutta ilaçların metabolizmasını etkileyebileceği veya aynı etkileri artırabileceği anlamına gelir. Dolayısıyla bitkisel ilaçlar ve reçeteli ilaçlar arasındaki etkileşim riski dikkate alınmalıdır. "Doğal" olmaları güvenli oldukları anlamına gelmez. Özellikle kronik hastalıklar için ilaç kullanan bireyler, bitkisel ilaçları bilinçli bir şekilde ve uzman rehberliğinde kullanmalıdır.

Fitoterapi Kemoterapi ile Kullanılabilir

Fitoterapi, biyoaktif maddeler içeren, antioksidan özellikleri olan, kanser tedavisi için ya da tedavisi sırasında gelişen yan etkileri azaltmak amacı kullanılan bitkisel ürünlerdir (Zerdeçal, propolis, çörek otu yağı gibi). Ancak bunu yaparken ilaç etkinliğinin azaltılabileceği hesap edilmelidir. 

Fitoterapide En Önemli Sorun Ürünlerin Bilinçsiz Kullanımıdır

Özellikle aktarlar, denetimsiz medya kanalları ve internet üzerinden temin edilen bitkisel ürünleri kullanan hastalarda, bitkisel ürün-ilaç, bitkisel ürün-hastalık ya da bitkisel ürün-organ gibi ciddi etkileşim problemleri ortaya çıkabilmektedir.

Ayrıca, birçok bitkisel ürünün uzun süreli kullanımına bağlı ortaya çıkabilecek sorunlar hakkında literatürde yeterli bilgi mevcut olmadığı için bilinçsizce kullanmalarının bazen organ yetmezliğine kadar götürebilen yaşamsal risklerle sonuçlanabileceği unutulmamalıdır.

Doğal olması, bir ürünün tamamen güvenli olduğu anlamına gelmez. Mide bulantısı, alerjik reaksiyonlar, karaciğer toksisitesi, böbrek yetmezliği gibi yan etkiler görülebilir. Bu nedenle bitkisel ürünlerin özellikle karaciğer ve böbrek üzerindeki potansiyel toksik etkileri göz önünde bulundurulmalıdır.

Örneğin meyan kökü, geleneksel tıpta sıklıkla kullanılan bir bitki olsa da uzun süreli veya aşırı kullanımında hipertansiyon, kas güçsüzlüğü, kramplar, kalp ritim bozuklukları (aritmi), çarpıntı ve kalp yetmezliği riski, yorgunluk, böbrek fonksiyonları bozukluğuna, el, ayak ve yüz bölgesinde şişmelere, hamilelerde erken doğumu tetikleme, erkeklerde testosteron seviyelerini düşürerek libido azalmasına ve sperm kalitesinin bozulmasına ve kadınlarda adet düzensizliklerine neden olabilir.

Sonuç olarak; potansiyel iyileştirici ve koruyucu etkileri olmasına ve yan etkilerinin az ve hafif olmasına rağmen bilinçsizce kullanıldıklarında hafiften, organ yetmezliği ve hatta ölüme bile götürebilen yan etkilerinden dolayı bitki ve ürünlerinin uzman kontrolünde kullanılması yaşamsal önem arz etmektedir.

Bitkilerin gücüyle sağlık bul! Ancak bitkiler her zaman zararsız değildir. Bu nedenle bilinçli kullan, sağlığını koru!

 

 

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_114038)
10 Nisan 2025 Perşembe 13:16
Bilimsel olarak ne kadar delil getirilse de maalesef eğitimi bile olmayanların tavsiyelerine daha çok güvenilen bir bölgede yaşıyoruz. Umarım insanımız sağlığı için bu uyarılara dikkat eder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_113994)
08 Nisan 2025 Salı 14:01
Toplumun bilinçlenmesi sadece manevi açıdan değil maddi açıdan da bir ihtiyaçtır. Maalesef hala bölgemizde bu konuda yarım yamalak bilgisi olanların söylediklerine uyup sağlığını tehlikeye atanların sayısı çok fazladır.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın