Şehrin kaderini düğümleyen vasıf!Bugünlerde siyasi sohbetlerden kurtulmanın keyfini yaşarken, şehrin kanayan yaralarına bulunamayan çarelerin yürekleri saran çaresizliğiyle yeni bir sorunlar denizine yelken açmanın hüznünü paylaşmak zorunda kalıyorum ne yazık ki! Bir sihirli değnek olmasını hayal eder dururuz. Bu şehrin yollarına, kaldırımlarına, suyuna, sanayisine, köprüsüne, daha sayamadığımız birçok sorununa dokunacak bir değnek! Sadece sorunlara değil, kafalara da dokunulmalı bu değnekle! Evet, evet!… Sanırım kafalara dokunulmasıyla sorunların çözümü daha kolay ve etkileyici olur. Zaten, “şehrin derdini dert edinememek, sıcak makam koltuklarının ısısıyla üşüyen şehrin halinden anlayamamaktır” ana problemimiz. Bürokrasinin hantal yapısından sürekli dert yanarız. Siyasetin daha hızlı olmasını istesek de bürokrasinin ağır işlevselliği sanırım tüm hızı kesmeye yetiyor da artıyor bile! “Nedir bu sitemkârlık?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim… Evet! Sitemliyim. Çünkü herkesin bildiği bir sorunu kimsenin çözememesinedir sitemim! Önümüzdeki hafta başında Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası (BİNTSO) öncülüğünde Kalkınma Kurulu'nun ikinci toplantısı gerçekleştirilecek. Kurulu da, toplantılarını da önemsiyorum. Fakat bir husustaki sıkıntının, çözümü için daha fazla gündemde kalması gerektiğini düşünüyorum. Her fırsatta “Orman Arazisi” deniliyor ama ne hikmetse, kimse bu sorunun nasıl çözülebileceği üzerine bir görüş bildirmiyor. Yakın geçmişte büyük bir entegre tesis ve tekstil fabrikası kurulumuyla ilgili talepler dile getirilmiş ve Vali Bey ‘Orman Vasfı' sorununu yinelemişti. Bu nasıl bir vasıftır ki, bu şehrin kaderine dokunacak böylesi önemli bir gelişmede herkesin eli kolu bağlı kalabiliyor? Yok mu bu işin bir çözü mü? Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Bingöl'de haritalandırma ve kadastro çalışmalarını yenileyerek bu sorunu çözemez mi? Orman vasfını yitirmiş araziler neden yapılaşmaya ve sanayileşmeye açılamıyor? Ev yapılacak arsa yok! İş kurulacak arsa yok! Üniversite geliştirilecek arsa yok! Kamu kurumları taşınacak arsa yok! Bir kördüğümdür oluşmuş gidiyor. Şehir tıkandı, İnalı Mahallesi, (Aftor) bölgesine doğru kayan yapılaşmalar ne kadar sağlıklı olacak? Tarım arazilerini yok ederken, bataklık üzerine kurulan yapıların depremsel dayanıklılığını nasıl savunacağız. Bu işin ticaretini yapanlar elbette savunurlar. Onların savunması parasal döngü eksenindedir. Bu işe ses çıkartmayanlara da söylenecek çok sözüm varken şimdilik susmayı tercih ediyorum! Öte yandan, bu sorun kadar tezat bir başka konu da “arazi sorunu yaşadığımız gerçeğine rağmen işadamlarını Bingöl'e yatırım yapmaya davet etmemiz!” Her fırsatta “İşadamlarımızı Bingöl'e yatırıma davet ediyoruz” diye gür bir sesle haykırıyoruz ama sorunlar kısmına bakmayı akıl dahi edemiyoruz. Velev ki, büyük bir firma Bingöl'de yatırım kararı aldı? Nerede, hangi arazi üzerinde bu yatırımı inşa edecek? “Hele bir gelsinler, biz arazi buluruz” denildiğini hisseder oldum. Hani dedim ya, Kalkınma Kurulu'nu önemsiyorum. Ama asıl öncelik, bu arazi sorununun çözümü üzerine olmalı. Değil Bakanlıklar düzeyinde çözüm üretmek, özel kanun çıkartılması gerekiyorsa onun için de uğraş verilmeli! Ya bu sorunu kısa vadede çözmeliyiz, ya da hiç kimseye “Bingöl'de yatırım yapın” çağrısında bulunmamalıyız. Kısacası; ‘orman arazisi' sorunu çözülmedikçe ne şehircilik açısından gelişebilir ve düzenli bir kentleşmeye doğru adım atabiliriz, nede yatırımcının bu topraklarda çivi çakmasını sağlayabiliriz. Çözüme dair 'hiç kimsenin uğraş vermediği' iddiasında değilim ama bu çabaların yetersiz kaldığının altını kalın bir şekilde çizebilirim. Temennim; Kalkınma Kurulu'nun yeni toplantısında somut gelişmelere vesile kararlar alınması ve bir sorunun daha çözüme kavuşturulduğuna şahitlik edebilmektir. Selam ve dua ile…
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 08 Kasım 2024 Algılar ve olgular!14 Eylül 2024 Bingöl'e uzay üssü ve gözlemevi yapılsın!04 Eylül 2024 Bingöl için 'ben varım' diyecek babayiğitler aranıyor!01 Ağustos 2024 İhmal edilen neslin şehri yıkımı nasıl durdurulacak?
|