Para bizimse, fiyatına da kalitesine de bakmalıyız!Garson “çay vereyim mi?” diye seslenince sohbet bir anda kesilmiş, tabakları şıkırdatan bardak seslerinin ardından kalındığı yerden devam edilmişti. Yaz boyu sıcaktan bunalmışlığın acısı çıkartılırcasına serin havada sıcak bir sohbetin keyfi sürülüyordu. Konular hızla değişiyor, sohbetin harareti de giderek artıyordu. Seyahat konularından bahseden arkadaş bir anda son günlerin meşhur lafını telaffuz etmişti; “Elazığ'dan, Malatya'dan geçerken insan imreniyor! Bir Bingöl'ün giriş çıkışına bakın, bir de Elâzığ Malatya'nın… Adamlar çalışıyorlar! Bizim şehre girince sanki bir ilçeye girmiş gibi oluyor insan” “Haklısın! Gerçekten de Elâzığ ve Malatya'nın şehirlerarası transit geçit noktaları oldukça düzenli ve şık!” dedikten sonra sordum; “Buraları kim bu hale getirmiş?” Aldığım cevap “Belediyeleri iyi çalışıyor?” oldu. Bu güzergahların Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü ağı olduğunu ve tüm bakım ve beğenilen güzelleştirme çalışmalarının bu kurum uhdesinde yapıldığını söylediğimde kabullenememişti! Hatta ikinci sorum “Peki, bu şehirlerde hiç çarşı merkezlerine girdin mi? Ya da mahallelerini dolaştın mı?” diye sorduğumda, “hayır” dercesine bir ağız hareketinin ardından “Bugün Elazığ'daydım” diyen arkadaş lafa girmişti! “Sokaklar dar, birçok güzergâh tek yön, mahalle araları berbat!” diye eklemişti. Evet! Bingöl'de doğalgaz çalışmalarından dolayı yolların bozulması ve onarım ihalesindeki itirazlar nedeniyle Kamu İhale Kurumu'nun (KİK) itirazları değerlendirme sürecine bağlı olarak bir gecikme olduğunu ve sıkıntı yaşandığını görüyoruz! Park bahçelerin yenilenmesi için yapılan ihalenin acilen sonuçlandırılıp halkın beklentilerinin karşılanması gerektiğini söyleyebiliriz. Trafik ve park sorununun giderek büyüdüğünün farkındayız! Buna benzer sıkıntıların varlığını elbet bizler de görmezden gelemeyiz! Nüfusa bağlı gelir oranları, ticaret ağının genişliğinin katkıları ve benzeri birçok etken varken, Elâzığ, Malatya ve Bingöl belediyelerini mukayese etmeyi doğru bulmuyorum! Bu demek değildir ki, eksiklerimizi de görmeyelim! Görelim elbette! Ama doğru bilgi ve yaklaşımla! Sadece araçla içinden geçilen Elâzığ ve Malatya'da, Karayolları ağındaki güzellikleri görüp “Bingöl'de neden böyle çalışmıyorlar? Neden Bingöl'ün giriş ve çıkış noktaları ile bu aralardaki güzergahlarda böylesi kaliteli ve güzel işçilik uygulanmıyor? Neden peyzaj çalışmaları diğer illerdeki gibi şık ve göz alıcı değil? Vs….” demek, elbette haklı bir söylem ve eleştiri olabilir! Nihayetinde aynı kurum, bahse konu üç il de bu kurum uhdesinde! Yol kenarlarındaki kaldırım etrafını çimlendirip ağaçlandırdılar da Bingöllüler mi bırakmadı? Refüjleri çimlendirip düzenli bakımları yapıldı da Bingöl halkı mı karşı durdu? Tamam, kabul ediyorum! Refüjlerdeki korkuluklara zarar verildi ama bunun planlaması hiç gözden geçirildi mi? Otobüs duraklarının hesaba katılmaması gibi bir eksiklik dikkate alındı mı? Kamu malına zarar verilmesini meşrulaştırmak gibi bir amacım yok! Ama planlama hatası olduğu kanaatindeyim! Bizim de “kültürel eksikliğimiz” olduğu gerçeğini de kabul ederek…. Elazığ'ın, Malatya'nın giriş çıkışlarında bizleri imrendiren çevre düzenlemesini Bingöl'de uygulamamak sadece o kurumun eksikliği mi? Elbette HAYIR! Siyasilerimiz yoğun bir baskı kurmuş olsalar yapılmayacak mı? Gayet iyi olduğunu düşündüğümüz çevre yolu ve havalimanı yolunda yeniden asfaltlama çalışması yapmak yerine Kurudere-Kervansaray arasındaki yolu yenilemek daha doğru olmaz mıydı? Kaba taslak bir rakam verecek olursak, 300-500 Bin lira harcanarak bu güzergahtaki kaldırımlar ve yollar yenilenemez miydi? Kaldırım kenarları dahil peyzajı gayet güzel hale getirilemez miydi? Işıklandırma sistemi yenilenip daha görkemli bir şehir havası katılamaz mıydı? Yol ve kaldırım kenarları temizlenip şehre yakışır bir atmosfer oluşturulamaz mıydı? Çok da zor olmasa gerek! Üstelik siyasi baskıya gerek duyulmaksızın! Kişisel Gelişim Uzmanı Ahmet Şerif İzgören'in bir seminerde bürokrasiye dair sarf ettiklerini aynen aktarıyorum; Eğer birileri, başkasının parasıyla kendine bir şey alacaksa, örneğin ben devletin parasıyla kendime pardösü alacaksam, o zaman sadece kalitesine bakarım, fiyatına bakmam. Eğer birileri kendi parasını başkaları için harcıyorsa, bir tek fiyatına bakar, hiç kalitesine bakmaz. Ama eğer birileri, başkasının parasını başkası için harcıyorsa ne fiyatına bakar ne de kalitesine! Bu sözlerden yola çıkarak Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü'nün Bingöl'deki işlerine bakacak olursak, kalitenin çok da üst düzeyde olduğunu söyleyemeyiz! İhtiyaçlardan ziyade yapılanı yeniden onarmak gibi bir handikap olduğu algısı birçok insanın hafızasına işleyince, çok sık işittiğimiz cümle şu kuruluyor; “Birilerini zengin etmek için yap, sonra boz, sonra yeniden yap” Gerçekte böyle midir? Kesin hükümle konuşmak istemem lakin, Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü'nün Bingöl'de sıra dışı bir iş yaptığını örneklemek pek de mümkün görünmüyor! Ve sakın, kimse Çapakçur Köprüsü yapılıyor diye tüm sıkıntıları, eksiklikleri örtbas etmeye kalkmasın! Başka illerde yapılanları görüyoruz! Bu yüzden de bu köprü Bingöl'e bir lütuf değildir! Düzağaç Kavşağı'nda köprülü kavşak yapın, bu halka kıymet verildiğini söyleyip alkışlayalım! Karadeniz'de bu köprülerden, hatta bu köprülerden yüzlercesini yaptırabileceğiniz sayısız tüneller var! Eksiklerin kısa vadede giderilmesi, projelerin geleceğin görülerek doğru hazırlanması ve bu şehrin insanına artık değer verilmesini istiyoruz! Harcananlar bizim vergilerimiz ise, bizim paramızı kullanırken fiyatına da, kalitesine de bakın lütfen!
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 08 Kasım 2024 Algılar ve olgular!14 Eylül 2024 Bingöl'e uzay üssü ve gözlemevi yapılsın!04 Eylül 2024 Bingöl için 'ben varım' diyecek babayiğitler aranıyor!01 Ağustos 2024 İhmal edilen neslin şehri yıkımı nasıl durdurulacak?
|