Önemli olan niyettir...Giderek koyulaşan ve Bingöl'deki hizmet ve yatırımlarla ilgili konuların derinlemesine masaya yatırıldığı sohbette sitem dolu sözler sarf eden arkadaşım, yurt dışından ve yakın zamanda çevre illere yaptığı ziyaretlerden paylaşımlarda bulunuyor ve bir bakıma isyan ediyordu: “Neden Bingöl'de yok?” Üniversitenin, havaalanının ve duble yol yapımının olağanüstü bir hizmet olarak lanse edilmesini kabullenemediğini söylerken, “Tamam, bunlarda önemli ve gerekli hizmetler ama başkaları hayat standartlarını arttırıp uzaya çıkmanın yolunu ararken bizler halen yollarımızın haliyle dertleniyoruz. Sonra da birileri çıkıp yapılanları bir lütuf şeklinde önümüze sunuyor. Bingöl'ü dünüyle yarıştırmak yerine Bingöl ile aynı durumda olan başka illeri kıyasladığımızda çileden çıkmamak mümkün değil. Özellikle Kalkınma Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz, her fırsatta “projenizle gelin” diyor. İyi de sizin projeniz nedir? Türkiye için velinimetsiniz de, Bingöl için projeniz nedir bir de siz açıklayın. Erzincan-Erzurum arasında onlarca viyadük ve köprü yaptırmakla kalmayıp nehrin yönünü değiştiren Binali Yıldırım varken, aynı statüdeki Cevdet Yılmaz neden Çapakçur Deresini ıslah ettiremiyor ve bu dere üzerine bir viyadük yaptıramıyor? Elazığ'a ikinci havaalanı açıldı, bizim havaalanı hala açılmayı bekliyor. Üstelik paranın kaynağı Cevdet Bey! Bunu nasıl izah edeceğiz?” diye de ekliyordu. Belediye hizmetlerinden hükümet yatırımlarına kadar birçok konuyu tartışmış ve yeni fikirler edinmiştik o sohbet sırasında. Arkadaşım sitem etmekte haksız değildi aslında. Çünkü yönetenler ve yönetilenler arasındaki duygusal bağlar gelişim önündeki en temel engel olarak önümüze çıkıyor. Başkaları daha büyük düşünürken, şehri için sarf etmedik çaba bırakmazken, “Güvenlik görevlisi alımlarının AK Parti İl Başkanlığı'na yapıldığı” Bingöl'de yaptığımız ve yapacağımız eleştirilere gocunulmamalıdır. İlla eleştirerek bazı hususları değiştiremeyebiliriz ama her eleştiri de kasıt olarak algılanmamalı ve toplumdan kayıtsız şartsız ‘biat edilmesi' beklenmemeli. Vatandaşın, esnafın ve gençliğin Bingöl'e ne verdiğini sorgulayarak kendimizi aklamak, aslında acizliğimizin bir göstergesidir. Proje üretelim ama sadece üretmekle kalmayıp uygulayıcı da olalım. ‘Kendine yeten' bir esnaf profilinin zirveye çıktığı kentte daha ciddi bir atılımla hem işsizliğe çare olacak, hem de şehre can verecek çalışmalar üzerinde duramıyoruz. Tutturmuşuz ‘Organize Sanayi Bölgemiz' diye bir türkü, söyleyip duruyoruz. Görende sanacak ki, başka hiçbir yerde OSB yok, Bingöl OSB'de binlerce kişiye istihdam sağlanıyor, artık tahsis edilecek arsa kalmamış. Şimdi küçük bir örnek vermek istiyorum; Ali Ağaoğlu'nu hemen herkes tanır. Medyatik ve bir o kadar güçlü bir işadamı. Bundan 10 ay önce Diyarbakır'a gelmişti. Değerli arkadaşım Süleyman Gelen, hemşerimiz İşadamı Cemalettin Rüştü Erel ve milletvekilleri de Ağaoğlu'na eşlik etmişti. Onlarca okulun tadilatını üstlenmekle kalmayıp yatırım yapmaya dair önemli çalışmaları da değerlendiren Ali Ağaoğlu, bir gazeteciye verdiği röportajında, Bingöl'deki hidroelektrik yatırımı için Bingöl'e geleceğini söylemişti. Hani? Neden gelmedi? Ya da şöyle soralım; davet eden oldu da mı Ali Ağaoğlu gelmedi? Şuanda Ortadoğu pazarına yakın olan, demiryolu hattı bulunan ve çalıştırılabilir insan gücüne sahip olan ve teşvikten önemli oranda yararlanan Bingöl'e, Ali Ağaoğlu'nun yanı sıra Koç, Sabancı ve daha birçok işadamı davet edilemez mi? Erzurum Sanayi Odası Başkanı 300 işadamını Erzurum'da buluşturup önemli oranda da yatırım akışını sağlamayı başarırken, Bingöl'deki ilgililer ve özellikle siyasilerimiz neden başaramasın? SÜTAŞ diye bir hikâye yazıldı, bir türlü romanın sonu gelmedi. Adamlara iki yıldır tüm sütleri toplayıp gönderiyoruz yine de ikna edemedik. Halen bir ümit bekliyoruz. Şu sorunun yanıtını siz verin lütfen; Çok önemli üretim tesisleriniz var. Tabir yerindeyse, kabınıza sığmıyorsunuz. En azından merak edip gelip görmek istersiniz “nasıl bir yerdir bu Bingöl” diye. İşadamı olarak bilmediğiniz, görmediğiniz bir yere yatırım yapar mısınız? Tabi ki, hayır! Demek ki, sadece çağrıda bulunmak yetmiyor. Önce o yatırımcıları Bingöl'de buluşturun, Bingöl'ün avantajlarını anlatın, ondan sonra yatırım isteyin. Böyle davette bulunmak benden ne kaybettirir? Küçük mü düşeceğim? Böyle düşünecek olsam, sormazlar mı adama “Madem bu kadar büyüksün neden kendin bir şeyler yapıp şehrine faydalı olmuyorsun?” diye. Bu şehirde yapacakları okula ‘Cevdet Yılmaz' adını veren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıkoğlu, yanına 10 tane yatırım yapabilecek güçlü işadamını alarak Bingöl'e gelemez mi? Gelebilir. Ama önce davet eden olacak. Önümüzdeki ay havaalanı bahanemizde kalmayacak inşallah. Bunun için öncelikle Kalkınma Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz, Vali, Milletvekilleri, Belediye Başkanı, BİNTSO Başkanı ve yönetim kurulu ile TÜMSİAD ve BİNGİAD Yönetim Kurullarının acilen toplanmasını, yapılacak bir planlamayla Türkiye'nin önde gelen ve ülkenin güneyi ve doğusunun yanı sıra Ortadoğu'da pazarı olan işadamlarını bir hafta sonu Bingöl'de buluşturmanın yolunu bulmalarını diliyorum. Böylesi bir buluşmadan çok olumlu sonuçlar alınacağına inanıyorum. Hatta bu buluşmanın iş dünyasında geniş yankı uyandıracağını ve birçok işadamının Bingöl'e uğramasına vesile olacağını düşünüyorum. Bunun başarılamayacak bir düşünce olduğunu da lütfen aklınızdan dahi geçirmeyin. Hatta havaalanı açılışında tüm bu işadamlarını Bingöl'e inecek ilk uçakla getirebilirsiniz. Denemekten zarar gelmez… Unutmayalım ki, “Ameller niyetlere göredir” O halde niyetinizi getirin beyler… YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 08 Kasım 2024 Algılar ve olgular!14 Eylül 2024 Bingöl'e uzay üssü ve gözlemevi yapılsın!04 Eylül 2024 Bingöl için 'ben varım' diyecek babayiğitler aranıyor!01 Ağustos 2024 İhmal edilen neslin şehri yıkımı nasıl durdurulacak?
|