Kurbanın Gerçek Anlamı...İslam toplumları olarak, kutsal gün ve sembollerin gerçek anlamından kopardığımız, anlam kaymasına neden olduğumuz dini değerlerimiz başında, şüphesiz kutsal bir olgu ve gün olan Kurban ve Kurban Bayramı gelmektedir. Modernliğin, belki de dünyevileşmenin (sekülerleşme dediğimiz ve her dönemde yaşanan bir olgu) etkisiyle olsa gerek; kutsallarımızı, inanç ve değerlerimizi dayandıkları temel derin anlamlarından rahatlıkla koparıp, kendi dünyevi çıkarlarımıza uygun bir hale getirebiliyoruz. Bizi, yani insanları anlamak gerçekten çok güç. Kurban bayramı bir et Bayramına, hayvan boğazlama Bayramına dönüşebilmektedir.. Bu ve benzeri duygu ve düşüncelerimiz “Kurbanın” kutsallığını, esas anlamını ve kurbanla amaçlanan manevi kazançları alıp götürdüğünü bilmek gerekiyor. Toplumsal yönü olan diğer dini emirlerde olduğu gibi, elbette Kurbanın da çok yönlü toplumsal faydaları vardır. Et değerli bir gıda maddesidir. İnsanlar her zaman et bulamayabilirler. Kurban bayramında insanlar daha bol bir şekilde bu gıdadan faydalanırlar. Özellikle yoksullar için bir sevinç vesilesidir. Bu nedenledir ki, Kurban etinin üçe bölünüp, bir bölümü ev halkı için; diğer iki bölümü de fakirler ve akrabalar ile eş-dosta verilmesi önerilmiştir. Eğer zengin ise başlı başına bir kurbanın sadece fakirlere dağıtılmasının daha sevaplı olduğu dini kaynaklarda açıklanmıştır. Bu durum Kurbanın maddi ve toplumsal yönünü oluşturmaktadır. Makbul bir durumdur. Kurbanın böyle toplumsal bir işlev görmesi elbette önemlidir. Kurban bayramı bu anlamıyla günlük yaşamında et bulamayanlar için bir sevinç vesilesidir. Ancak; Kurban; yaklaşmaya, yakın olmaya vesile olan şey anlamındadır. Kurban Bayramı günlerinde, kestiğimiz kurban ile biz, aslında Allah'a yaklaşmayı hedeflemeliyiz. Müslüman bir fert Kurban ile Allah'ın yasaklarından kaçınmayı, kötü arzularından, huylarından sıyrılmayı niyet etmelidir. Sembolik anlamı olan Kurban Hayvanını kestiği gibi, bütün diğer kötü arzularını da kesmeye niyet etmeli, bu düşüncelerle yepyeni bir hayata, ufuklara hazır olmanın azmini geliştirmeli. Milyonlarca insanımız Hac etmek için mukaddes topraklarda bulunuyor, yani Allah'ın evine misafir olarak gitmişler. Ev sahibi şanına yakışır alabildiğince misafirlerine ikramda bulunacaktır. Hacda haccınmesakini (seramonisi/sembolik eylemeleri) ile o manevi atmosferde temizlenip yıkanan müminlere buradan manen eşlik de ederek, Kurbanla ruhsal arınma, af, merhamet ve sevgi iklimine yönelebilmeli... Rabbimiz, “Kurban etleri ve kanları değil, sadece takvanız Allah'ın katına ulaşır” (Hacc 22/37) diye buyurarak kurban ibadetinde temel arka planı oluşturan anlama dikkat çeker. Kurban'ın şekilsel anlamda et yeme ya da kan akıtmak olmadığını, esas maksadın takvaya ulaşmak olduğunu bize bildirmektedir. Takva, yasaklardan kaçınarak Rabbine, O'nun Rahmetine sığınma ve himayesine girmektir. İbn-i Arabi ve Mevlana'ya göre en büyük kurban nefistir, bütün mesele kötü ve olumsuz düşünce ve duygularını Allah için kurban etmektir. Cüneyd-i Bağdadi de, “Hac esnasında Mina'da kurban kesen bir mümin eğer nefsinin kötü arzularını da boğazlamıyorsa kurban kesmiş sayılmaz” diyerek bu gerçeği dile getirmektedir. Ayrıca, Kurban ile atamız Hz.İbrahim ve Hz.İsmail'in (a.s.) sabır, tevekkül, teslimiyet ve kahramanlıklarını hatırlayıp duyumsayabilmeliyiz. Kurban Bayram'ının, bir “kavurma bayramı” olmadığını; sabır, tevekkül, itaat ve teslimiyet ve kötü arzulardan kurtulma; bir daha kötü yaşantıya dönmeme adına yapılan sembolik eylemler bütünü olarak görmeliyiz. Kurbanın bu manevi anlamının bilincinde olarak, hayatımızda köklü değişimler yapabilmek Kurban'ın insan temelindeki önemli hedefleri arasındadır. Eğer biz Kurban Bayramını hakiki anlamında kutlayabilmiş olsaydık, örnek alınacak bir ahlaka sahip toplum olabilirdik. Hadislerde Zilhicce ayının ilk on gününün değeri ve yapılacak ibadetler dile getirildiği gibi Allah Kurban Bayramına girerken manevi yönden insanların hazır hale gelmesini istemektedir. Bu duygularla, affedilmiş bağışlanmış bir kul olarak Bayrama giren insanın gerçek bir Bayram yaşama şansı artacaktır. Kurban Bayram'ından önceki on gün içinde oruçlar tutup, dualar yapmak, nefis muhasebesi yapıp Kurban'a ve Bayram'a hazırlanmak gerekirken; Ne acıdır ki, günlerin en kıymetlisi olan Arefe günü ve öncesinde insanların en çok maneviyattan uzak ve dünya telaşına düşüp bayram için maddi hazırlıklar yaptıkları bir gün haline dönebilmiştir. İnsanları özellikle Arefe günü bir tuhaflık sarmakta ve şaşkına çevirmektedir ki, insanlar alışveriş merkezlerine akın ederek bir tüketim makinesine dönüşebilmektedirler. Ölçülü ve gerektiği kadar bir bayram hazırlığı, ev halkını sevindirecek alışverişler yapılabilir belki; ama, insanlar yukarıda dile getirdiğimiz hakikatlerden kopmadan, maddi-manevi bütünlüğü koruyarak bu günlerin anlamına uygun fırsatlar olarak yaşamaya çalışmaları bir Müslümandan beklenen olmalıdır. Bayrama giriyoruz, bayram günleri sevinçli günlerdir. Bayramlık ayakkabılarımız ve kıyafetlerimiz oluyor da; acaba “bayramlık bir yüzümüz de olmalı değil mi? Eğer hala küskünlerimiz varsa, barış ve esenlik dolu bir güne girmiyorsak, bizi Yaratan ile barışık değilsek, Bayramın anlamına ne kadar uygun düşüyoruz diye düşünmemiz gerekir. BAYRAMDA NELER YAPILABİLİR • Bayram Sabahı kalabalıklarla kılınan namazdan sonra yapılacak duanın Allah katında makbul olduğunu bilerek dua yapmalıyız, Af ve bağışlanma dilemeliyiz, Mevlam bizi affede bayram o bayram ola, Maddi ve manevi sevinç ve nimetlerin bol olduğu bu günlerin güzel geçirilmesini Allah'tan diliyor; Bayramınızı en içten duygularla tebrik ediyorum. Sevgi ve saygılarımla…
Bünyamin BAYRAM
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 15 Ocak 2024 Bol Odalı Boş Masalı Sağlık Müdürlüğü26 Kasım 2023 2023 Seçimlerinin Kazananları ve 2024 Seçimlerine Kısa Bir Bakış21 Kasım 2023 Bingöl'den Almanya'nın en iyi üniversitelerinden birine….21 Kasım 2023 Belediye Başkanı ve Meclisi….
|