Kenarda durarak mı kalkınacağız?“Eskiden” diye başlayan cümleler kurmak hüzünlendirir insanı… Eski, sadece yıpranmışlığı ifade etmez. Emeğin, yorucu da olsa altın değerindeki alın terinin, bazen zorlu yolculukların, bazen de tatlı anıların düşsel hafızada yeniden canlanmasını, kalbi saran tatlı bir hissiyatı da ifade eder… İşte böyle bir duygu seline kaptırmışken okuduğum bir paylaşım beni “Eskiden olsa neler yazardım.!” dedirtti. Belki de mikrofonla oluşan yakın bağımın kalemimi üzmesiyle, onunla aramızda gözle görülemeyecek mesafeler açmasıyla alakalıydı bu hissiyat. Kalemle barışmanın, gönlünü alıp koyu bir sohbeti başlatmanın vakti gelmişti. Kurşun bir kalemle küçük notlar almaya başlayınca, ilham perisini kaçırma ihtimalini göz önünde bulundurarak klavye başına geçtim ve artık “Yine ve Yeniden Merhaba” diyerek yazmaya başladım… “Uzun zaman oldu. Nasıl başlayacak, hangi konuyu yazacaksın ki?” sorusuna “En çok sevdiğin neyse, onu yaz” yanıtını verince iç sesim, en çok sevdiğimi, yani memleketimi yazmaktan başlamanın isabet olacağı kanaatiyle tuşlara dokunmaya başladım. Evet, hepimizin içinde ayrı bir yeri olan Bingöl'ü genel bakışla süzünce, kalkınma ve geleceğe yönelik adımlar belirdi hafızamda. Çünkü şehirler, toplumumuzun dinamik merkezleridir. Bu nedenle, şehrimizin büyümesi ve gelişmesi, hepimizi etkileyen bir konudur. Şehirlerimizin kalkınması, sadece ekonomik büyüme anlamına gelmez, aynı zamanda yaşam kalitesini artırma, altyapıyı iyileştirme, çevresel sürdürülebilirliği sağlama ve toplumun tüm kesimlerini kapsama görevini de içerir. İşte bu nedenle, şehrimizin kalkınmasını desteklemek ve şekillendirmek hepimizin sorumluluğundadır. Sihirli bir değnek ya da sıra dışı bir kurtarıcı beklemek yerine herkes sorumluluğu ölçüsünde sürece dahil olmalı, kalkınmanın temelden inşasına katkıda bulunmalıdır. Kenarda durarak ya da sorumluluk almayarak kalkınma bekliyorsak, daha çok bekleriz. Buna emin olabilirsiniz. Şehirler, insanlık tarihi boyunca toplumsal yaşamın merkezinde yer almış ve kültürün, ekonominin ve inovasyonun yeşerdiği yerler olmuştur. Şehirlerin kalkınması, sadece binaları inşa etmek veya iş yerleri kurmakla sınırlı değil, aynı zamanda yaşam kalitesini artırma, çevresel sürdürülebilirliği sağlama ve toplumun her kesimini kapsama görevini içerir. Şehrimizin kalkınma yolculuğunda atılacak adımlar her birimizin bakış açısına ve önceliğine göre şekillenebilir. Bir diğer deyişle, herkes en çok ihtiyaç duyduğu konuyu ya da eksikliğini hissettiği hususu önceler. Fakat bizler, genel çerçevede yaklaşalım olaya. Neler olabilir bu adımlar? Örneğin Eğitim ve Yetenek Geliştirme! Her şehir, gelecekteki liderlerini yetiştirmekle görevlidir. Eğitim kurumlarına ve yetenek geliştirme programlarına yatırım yaparak, genç nesilleri güçlendirebiliriz. Ayrıca, teknolojik yeniliklere uyum sağlama becerilerini geliştirmek, şehrimizin rekabet gücünü artırabilir. Örneğin Altyapı Yatırımları! Altyapı, bir şehrin temel taşıdır. İyi bir ulaşım ağı, enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik için altyapı yatırımları gereklidir. Modern ulaşım sistemleri, enerji verimli binalar ve çevre dostu su yönetimi, şehrimizin daha yaşanabilir ve sürdürülebilir olmasını sağlayabilir. Örneğin İş birliği ve Katılım! Şehir sakinlerinin, iş dünyasının ve yerel yönetimlerin iş birliği, kalkınmanın anahtarıdır. Şehirdeki çeşitli kesimler arasında diyalog ve iş birliği, yeni fikirlerin ve projelerin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Toplumun her kesiminin görüşlerine ve ihtiyaçlarına saygı göstermek, şehrimizin daha eşitlikçi ve kapsayıcı olmasını sağlayabilir. Örneğin Çevre Koruma! Şehrimizin doğal güzelliklerini ve çevresini korumak, gelecek nesillere temiz ve sağlıklı bir çevre bırakma sorumluluğumuzdur. Sürdürülebilir çevre uygulamaları, şehrimizi daha çekici ve sağlıklı kılabilir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak ve yeşil alanları korumak, çevremizi korumanın yollarından sadece birkaçıdır. Örneğin İnovasyon ve Teknoloji! İnovasyon, şehirlerin rekabet gücünü artırabilir. Teknolojik yenilikleri teşvik etmek ve teknoloji firmalarına destek sağlamak, şehrimizin ekonomik büyümesini hızlandırabilir. Akıllı şehir teknolojileri, ulaşım verimliliği ve enerji tasarrufunu artırabilir. Şehrimizin kalkınması için gereken adımları atmaya hevesliyiz. Her birimiz katkıda bulunabilir ve şehrimizi daha iyi bir geleceğe taşıyabiliriz. Ancak, bu yolculuğun sadece yerel yönetimlerin, iş dünyasının veya bireylerin çabalarıyla gerçekleşmeyeceğini unutmamamız gerekiyor. Birlikte çalışarak, şehrimizi kalkındırmak ve geliştirmek için güçlü bir toplum oluşturabiliriz. Unutmayalım ki, şehirlerimizin kalkınması, geleceğimizin teminatıdır. Hep birlikte çalışarak, şehrimizi daha iyi bir yer haline getirebiliriz. Antrenman sayılacak bu satırların ardından daha kapsamlı ve etkin yazılarla huzurlarınızda olmak ümidiyle… Şimdilik büyüklerime, küçüklerime, akranlarıma ve arafta kalmışlara… Sevgi, Saygı ve Hürmetlerimi sunarım… Hoş kalın, hoşça kalın…
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ
|