KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
24 Nisan 2025 Perşembe
°C
Yusuf Ziya Doger
yziyadoger@hotmail.com

Dile ait gerçeklik ve dımılli-kırdi (zazaca)

31 OCAK 2013 PERŞEMBE 07:39
1
6096
24
AA aa

(Etimolojik Köken Üzerinden Tahlile Dayanan Deneme)

İnsanın sosyal varlık olabilmesinin temel koşulu iletişimdir. İletişim, farklı psikososyal, duyuşsal ve bilişsel boyutu olan insanlar arasındaki ilişkiler üzerinden gerçekleşen ve iletişimdeki bu ilişkileri anlamlandıran temel faktör de dildir.

Tarihsel olarak ben ve biz bakışına dayalı anlayışlar, toplumlardaki farklı sosyal yapılanmalar üzerinden anlam kazanır. Toplumsal ve kişisel aidiyet duygusunun oluşumundaki ben ve biz anlayışı da dil üzerinden ortaya çıkar. Dil hem toplumun düşünme sistemidir hem de toplumun belleğidir. Ve toplumun ortak duygu-düşüncesini de içeriğinde barındırır.

Dolayısıyla dil bireyin kendisini tanıma ve tanımlama düşüncesine dayanan toplumsal aidiyet duygusunun belirleyicisi olup toplumun oluşturduğu iletişimsel sembolleri içeren ve topluma ait duyguları bireye aktarma aracı olarak karşımıza çıkar.

Gerçekliğin dil üzerinden belirlenmesi veya çarpıtılması;

Toplumun dilli üzerinden gerçekliğe ait hakikat üretilebileceği gibi, hakikatler çarpıtılarak da sunulabilir. Dilin etimolojik kökeninin ele alınışında amaç dilin gerçekliğine ait hakikatin belirlenmesi mi? yoksa belli kesimlere ait çıkarların korunmasını amaçlayan bir hizmet mi? olduğu önemlidir.  Egemen sınıfın çıkarlarının koruması adına gerçekliği çarpıtmanın, toplumsal yabancılaşmaya neden olacağının da unutulmaması gerekir.

Gerçekliğin belirlenmesine ait bu veri dikkate alınmadan dilin kökenine ve yapısına ait önermeler ortaya koymak her halükarda dil açısından eksiklik oluşturabilir.

Dilin yapısında yer alan sembolik göstergeler (kavramlar) ile gerçeklik ilişkisi bizi dilin kaynağına götürür. Dili anlamanın yolu, dilin ait olduğu toplumun tarihsel, sosyolojik ve antropolojik verilerinin bir araya getirilmesiyle mümkün olur.

Bu nedenle bir dilin etimolojisi, ait olduğu toplumun tarihsel ve sosyolojik geçmişi ile yakından ilişkili olup, ancak toplumun tarihsel geçmişinde yer alan veriler üzerinden anlaşılır. Dilin adlandırılmasındaki kültürel semboller ise bu durumun bir ifadesi olarak kabul edilebilir.

Toplumları birbirinden ayırmada kullanılan tanımlamaya dayalı adlandırma, toplumun tarihsel geçmişinde yer alan diğer toplumlarla karşılaşma veya etkileşime girme biçimi üzerinden açıklanabilir.  Tanımlamaya dayalı etimolojik toplum adlandırılmalarının birçok tarihsel örneği sıralanabilir.

·      Türk milletini tanımlayan “Türk” kelimesinin kökeni Arapçadaki “tereke” filinden gelmektedir,  Türklerin anavatanları olan Orta Asya'dan batıya doğru göçlerinde Araplarla karşılaşınca, Arapların onları tanımlamak için "Etrak" kelimesini kullandıkları kolaylıkla görülebilir.

“Etrak” kelimesi “tereke” kelimesinin ismi mefulü olup o işi yapan kişi anlamındadır. Bu durumu tarihsel ve sosyolojik verilerle ilişkilendirdiğimizde Türk toplumunu adlandıran Araplar ve Arap dilidir. Bu da bugün tarih sahnesinde yer alan Türklerin tanımlanmalarının kendi dilleriyle değil gittikleri coğrafyada hâkim olan dil tarafından tanımlanıp adlandırıldıklarını ortaya koymaktadır.

·      Tarihçi Cemil paşazade Ekrem Arap kaynaklarına dayanarak "Ermeni" kelimesinin “kaçaklar” anlamına geldiğini yazar. O hlade Ermeni milletini tanımlayan “Ermeni” kelimesinin kökeni ise Trakya'dan kaçarak Anadolu'nun doğusuna doğru gelip yerleşenleri, Kırdki-Kurmançki kaçaklar anlamına gelen "Ay(ku) remeniy" veya "Ay-remeniy"dir. Kurmançca da ise bu "Ew(ku)dıreviny) veya "Ew-e-dıreviny" şeklinde telafüz ediliyor.

Cemil paşazade Ekrem sadece Kurmancça lehçesini değil Kürtçenin diğer lehçelerini de dikkate alsaydı “Ermeni” kelimesinin kökenini daha kolay çözümlerdi. Kürtçeyi Kurmancayla özdeşleştirme hatasına girmesi ve "Kürtçe" kelimesinin aslında hangi lehçeye tekabül ettiğini bilmemesi çıkarımlarda bulunmasını zorlaştırmış ve Arap kaynaklarının referansını anlayamamıştır.

Bu da Ermenilerin tarih sahnesinde tanımlanmalarının kendi dilleriyle değil gittikleri coğrafyada hâkim olan Kürt dilleri tarafından tanımlandıklarını ortaya koymaktadır.

Türk ve Ermenileri adlandıran kelimelerin, yaşadıkları coğrafyada hem kendi dillerinde hem de başka dillerde karşılığı yoktur. Sadece onları tanımlayan dillerde bu karşılık var.

·      “Zaza”ları tanımlayan "Zaza" kelimesi için tarihsel kaynaklarda M.Ö. 4-5 yyıla ait olan Bihistun Anıtlarında geçen "Zazana" kelimesiyle ilişkisi araştırıldığında net bir veriye ulaşılamıyor. Trabzon'da "Zazana Oğuz" ve "Güney Zazana" adında iki yerleşim yerinin bulunması anıtlarda geçen “Zazana” kelimesinin bunlara tekabül ettiği düşünülmektedir. S.Nişanyan internet adresinde bu kelimenin Yunanca kökenli olduğunu iddia etmektedir. Bu nedenle günümüzde kullanılan Zazat oplumunu  ifa de etmemektedir.

Zaza” kelimesi tarihsel olarak bir toplumu ifade etmiyorsa bu kelimenin başka bir veri ile açıklanması gerekir.

1.   Günümüzde Galeti-meşhur tanımla "Zaza" denilen toplumu tanımlayan “Zaza” kelimesinin hem kendi dilinde hem de diğer dillerde gerçekliğe tekabül eden bir karşılığının olmaması onu farklı bir bağlamda ele almamızı gerektirmektedir. Sosyolog Prof.Mehmet Özen Ziya Gökalp referansını kullanarak şu yargıda bulunur. “Dimili'lere Zaza ismini veren gene Türklerdir. Zaza kelimesini ne bizzat Zaza'lar, ne de Kurmançlar kullanmazlar.”

2.   Tarihsel veri olarak "Zaza" kelimesiyle herhangi bir şekilde karşılaşmıyoruz. Taki oryantalist çalışmaların başladığı döneme kadar. Eğer Bihistun anıtlarında geçen "Zazana" kelimesinin Zazalarla alakası olsaydı aradaki tarihsel dönemlerde mutlaka o kelimenin bir yerlerde de geçmesi gerekirdi. Oysa o tarihsel süreçte bu kelime herhangi bir kaynakta geçmiyor.

M.Ö 5.yüzyıldan Oryantalist (Doğu Araştırmacıları) çalışmaların başlangıcına kadar herhangi bir kaynakta bu kelimenin yer almamış olması, onun bir milleti adlandırmak için kullanıldığını iddia etmek pek mümkün görünmüyor.

3.   “Zaza” kelimesinin “soylu”, “Kurmanç” kelimesinin ise “işçi-rençber” anlamına geldiği iddia edilir. Bu tamınlar doğru ise “Kurmanci” toplumun pazar lehçesi olduğu için zamanla tüm Kürtlerin ortak lehçesi haline gelmiştir. Ki etnik anlamda "Zaza" diye bir topluluktan veya milletten de tarihsel süreçte söz edilmiyor.

Ama bu süreçte Kürtlerden pek çok kaynakta söz ediliyor. Ve Kürt diye bahsi geçen milletinde günümüzde Galeti-meşhur tanımla "Zaza" diye tabir edilen toplumun yaşadığı toprakları işaret etmektedir.

4.   5000 yılllık bir kaynak olan Zend Avesta “Zazaca” ağırlıklıdır. Kitapta “Ahura Mazda tu xu mıra rasti vaj” ibaresi var. Ve bu cümle 5000 yıllık olmasına rağmen hiç değişime uğramamıştır.  “mazda” kelimesinin bizi verdi anlamına geldiği Zazaca bilenlerin malumudur.

5.   Psikolojisde mizah gelişimine ait aşamalardan birisi "Kavramların Tutarsız Adlandırılması'ndan" kaynaklanan mizah anlayışıdır. Za-za sesinin çiftlenerek söylenmesi bu tür tutarsızlığa örnek oluşturabilen mizah anlayışıdır. Bu mizahı geliştirenler ise muhtemelen Kurmanç lehçesini konuşanlardır. Buna karşılık da "Kırdasi" küçümseme ifadesi de karşı mizahi bakışı ifade etmek için Dımıliler tarafından geliştirilmiştir.

"Za" sesi Kürtçe, Arapçada ve diğer dillerde herhangi bir gerçekliğe karşılık gelmemektedir. Bu nedenle kelimenin gerçekliğini ortaya koyabilecek herhangi bir veri bulunamadığından bunun mizahi bir içerik taşıdığı kanaati daha mantıklı görünmektedir.

6.   Bugün Kırd-Dımıli (Zazaca) üzerine Sosyolojik ve Antropolojik nitelikler taşıyan bir araştırma yapılsa, elli ve altmış yaş üstü Kurmancça lehçesini konuşanlara Zazaları tanımlayan adlandırma hakkında bir soru sorulduğun ekseriyetin buna "Kırd-Dımılli" cevabını verdiği görülecektir. Aynı soru Kurmaçlar hakında Zazalara sorulsa "Kırdasi-Kurmanç" cevabının da ekseriyeti oluşturacağı görülecektir.

7.   "Dımıli-Kırd"ler yakın erkek akrabalarını sonu “za”(*) ile biten kelimelerle tanımlarlar. Kadınları ise “na” (*) ile biten kelimelerle tanımlarlar. Bu ifadelerden müzekkeri (erkeği) tanımlayan aynı hecenin iki kere tekrarlanması suretiyle “za-za” lakabıyla adlandırılmasına yol açtığı kanaatini taşımaktayım.

“Zaza” kelimesinin akla uygun olabilen geçerli bir tarifi de şu şekilde olabilir. ”za ve “na” ekleri ondan olmuş (doğmuş) anlamındadır. Farsçadaki ve Farsçadan Türkçeye geçen “Zade” ile aynı anlama gelir.

De'za” veya Dat'za….:Amcaoğlu

Dat-kena…..: Amcakızı

Xal'za……: Dayıoğlu

Xal-kena……: Dayıkızı

Bırar'za…: Yeğen (erkek kardeş oğlu).

Bırar-kena….: Kız yegen (Erkek kardeş kızı)

War'za….: Yeğen (kızkardeş oğlu) v.s

War-kena…...: Kız yegen (kız kardeş kızı)

Bu kelimelerdeki gerçeklikte olduğu gibi “Zaza” kelimesinin de gerçekliğinin belirlenmesi gerekir. “Kırdki” kelimesinde yer alan "ki" eki tıpkı Türkçedeki çe/ca eki gibi dil bildiren bir ektir Tırki İngilizki, Farski, Kırdki gibiOysa “Zazaca” kelimesinde geçen “ca” eki bu dil yapısına ait bir ek olmayıp dilde herhangi bir anlamda oluşturmamaktadır. “Zazaca” kelimesindeki “ca” ekinin Türkçeden eklemlenmiştir.

8.   Bu nedenlerle "Zaza" kelimesinin İslamiyet sonrası dönemlerde oluştuğu genel kabul görür. Küdüs'ü Haçlılardan alan Kürt komutan Selahaddin'e kadar da bu kelimenin kullanılmadığı kesindir. Ancak bundan sonra da kelimenin tam olarak ne zaman oluştuğu ise hala muğlâktır.

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_88549)
15 Ocak 2022 Cumartesi 08:49
Welhasil ZAZA OLDUK VE ZAZAYIZ
Misafir Kullanıcı (@Misafir_58929)
31 Mayıs 2020 Pazar 17:11
Türk kelimesinin Türklerin Araplar ile münasebetinden çok daha önce Çin ve Türk kaynaklarında var oluşunu görmezden gelerek kelime kökenini Arapça 'Tereke' olarak ifade etmek, yazınızda belirttiğiniz 'Gerçekliğin dil üzerinden belirlenmesi veya çarpıtılması' konu başlığına güzel bir örnek olmuş. Nitekim halen Zazaların terör örgütü tarafından Kürtleştirilmeye ve asimile edilmesine hizmet eden bir yazıya şahit olmaktayız.
Bu yazıyı bir 'deneme' olarak kabul etmezsek içeriğinin ve anlatmak istediklerinin çok kötü olduğunu kabul etmemiz gerekir.
has zaza (@Misafir_12824)
27 Mart 2013 Çarşamba 01:37
Ya sen ne biçim bir insansın başka işin yok mu senin? ben zazayım böyleyim böyle kalacam. Zorla kürtmü yapacan? Avucunu yala.. Bir zaza, bir islam... sen kürtsün saygım var, incın sana saygım var ee .... durma ikide bir. Sen kafana başka konulara yatmıyo mu? biraz kuru üzüm ye, ceviz ye pestil ye balık yee.. Senin gibi ufku kısa dar döngülü yazara iyi gelir.. Her zaman aynı pencereden bakma arada bir at gözlüğünü çıkar ya da başka pencereden bakıver... Neyse haberin olsun ben kürt değil zazayım zaza ölecem. bayyyyy.
Ramazan Aktekin (@Misafir_12360)
27 Şubat 2013 Çarşamba 02:51
Zaza kendi basina bil dildir. Hala bazilari cikmis yok efendim lehcedir yok kürttür Yok saraylarin diliymis
yok toplum degilmis.Tarihi bilmeyenlerde cikip tarihi yorumlamaya kalkisirsa olacagida budur.Bütün dünyada zazacaya benzer diller vardir.Misal pers imparatorlugunda kullanilan zazacaya cok yakin dil bu günkü afganistan bir bölümünde kullanilan Fasta barberich denilen dille cok yakin.Iranda kullanilan
dille cok yakin.Dünyanin dört bir yaninda zazacaya yakin olan diller vardir.Fakat zazacaya kürtlestirmek akil isi degildir.Saygilarimla
meho meho (@Misafir_12250)
19 Şubat 2013 Salı 13:14
Editor Notu: Yorumunuz kriterlere uymadığından yayoınlanmamıştır. Lütfen uyarı bölümünü okuyup yeni yorumunuzu yazınız. Teşekkürler.
zazakardeş (@Misafir_12243)
19 Şubat 2013 Salı 10:16
Zazaca ayrı bir dil kurmanca ayrı bir dil. ben kendim defalarca kurmanc arkadaşlarla konuştum, ben onların onlarda benim dediğimden bir şey anlamıyorlar. buda şunu gösteriyor biz iki dil kesinlikli farklı dil farklı olunca diğerleride farklıdır. Onun içindirki bence biz dil olarak onlardan farklıyız köken farklı onun içindirki ben hiçbir zaman kürdüm demem ben ZAZA'yım ZAZAOĞLUZAZA'yım gerisi benim için teferuattır.
meho meho (@Misafir_12183)
17 Şubat 2013 Pazar 19:29
Adı zaza ama kürt diyecen dili zazaca lehçe diyecen, zaza diye bir şey yokmuş bize bu isimi türkler takmış ...

peki biz zazalar diğer halkları nasıl tanımlarız benim dedem şunu derdi kürt diye bir terim hiçbir zaman kullanmazdı, kürtlere kurmanç türklere tırk ermenilere armeni derdi .. hiçbir zaman kendi büyüklerimden kürt diye bir terim duymadım ama türkler kurmaçlara kürt dediği için kürt kelimesi zazalara mardin siirt araplarına urfa arap ve zazalarına adeta dayatılarak milliyetçilik yapıldı bu yazarda aynı terhanede.
xesar barac (@Misafir_12152)
14 Şubat 2013 Perşembe 22:21
ermeni kelimesiyle ilgili ilginç yaklaşım baya şaşırtıcı. anadolu tarihini veya ermeni tarihini okusaydınız ermeni kelimesinin m.ö ki dönemden önce kullanılmaya başlandığını görür, kürtlerin anadoluya yerleşmelerinin islamiyet sonrasına tekabül ettiğini görürdünüz. (gelip savaşıp gitmişlerdir o ayrı). altan tan'ın kitabına baksaydınız ordada belirtilmiş.huri, mitanni ve medleri kastediyorsanız gene yanılıyorsunuz demektir. çünkü onların etnik kimliği şudur demek bilimle alay etmek demektir ama bunada sıkça rastlıyoruz. selamlar
xesar barac (@Misafir_12150)
14 Şubat 2013 Perşembe 22:13
zazaca ile ilgili bir yazı kaleme almak istediğinizde lütfen öncelikle birer irani dil olan talişi,azari,semnani,gilaki,mazandarani,tati vs gibi dillere de göz atmanızı tavsiye ederim. onlar hakkında bilgi sahibi olursanız birçok şeyin olduğu gibi olmadığını görürdünüz. zazaki.de ki diğer yazılarıma (forum bölümündeki) bakarsanız ortak kelime potansiyellerini görürdünüz.
xesar barac (@Misafir_12149)
14 Şubat 2013 Perşembe 22:09
Öncelikle yazınıza deneme demeniz içimi rahatlattı. şöyleki bilimsel anlamda çok fazla eksiklik arzetmekte. zazana ile bilgiler benim zazaki.de adresindeki yazımdan alıntı yapılmış ama keşke diğer yazılarımıda okusaydınız. zaza kelimesini evliya çelebi kullanmış, 17.yy sivas kayıtklarında, ermeni kaynaklarında (zaza kırd tabiri) ve 20 yy başlarında zaza kelimesi kullanılmış. zaza kelimesi gürcü ve ermeni dillerinde farklı anlamlara sahiptir ve ermenicedeki zaza ile ırkı adlandırma arasında bağ olduğunu görmemiş olmanız büyük eksiklik. selamlar
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın