Bir kahramanlık abidesi: hz. ali (r.a)Hicretten 23 yıl önce Mekke'de doğmuştur. Babası Ebû Talib, Annesi Fatıma binti Esed'dir. Künyesi Ebu'l-Hasan veya Ebû Tûrab, lakabı Haydar, ünvanı ise Emîru'l-Mü'minin veya Allah'ın Arslanı'dır. Peygamber Efendimiz (s), hakkı tebliğ etmek ve İslam'a davet etmek için akrabalarını toplayıp ilâhî emirleri tebliğ ettiğinde, davete ilk icabet eden küçük yaştaki Ali olmuştur. Peygamber'e (s) destek olma adına, ölüm yatağında yatmaya tereddüt etmeyen, emanetleri sahiplerine taşıyan ve hicrette son adam olmayı tercih eden cesaret örneği Hz. Ali olmuştur. Hz. Ali (r.a), kahraman, yiğit, cengâver, amansız bir mücahit idi. Kureyşli'lerle teke tek çarpışan üç yiğitten biriydi. Bedir Savaşı'nda (2/624) orduya sancaktarlık yaptı. Aynı zamanda keşif kolunun başındaydı. Hâkim noktaları tespit ederek Hz. Peygamber'e (s) bildirdi. Bu mevkiler işgal edilerek, Bedir'de önemli bir savaş harekâtını başarıya ulaştırdı. Uhud Savaşı'nda (3/625) Amcası Hz. Hamza'yla birlikte müşriklere karşı arslanlar gibi çarpışan, okçuların yerlerini terk etmesi sonucunda Hz. Peygamber (s) yaralanarak bir hendeğe düştüğünde, hendeğe ulaşarak onu korumaya alan kahraman Hz. Ali idi. Hendek Savaşı'nda (5/627), müşriklerin meşhur cengâverlerinden Amr b. Vud el-Amirî hendeği aşarak Medine'ye vardığında, karşısına çıkıp onu yere yığarak Peygamberimizi (s) ve müslümanları sevindiren yiğitti o. Hayberin Fethi'nde (6/628) zaferin onun eliyle nasip olduğu komutanın adıdır Hz. Ali Huneyn Savaşı'nda (8/630) ani bir baskın ile müslümanlar bir ara dağıldılar. Sayıları binleri bulduğu halde içlerinden ancak birkaç kişi sabredip direnç gösterebildi. Hz. Ali bu savaşta yalnız sabr edip tahammül etmekle kalmayarak gösterdiği yiğitlik ile İslâm ordusunun kendi saflarında toparlanmasına katkıda bulundu. Tebük Seferi'ne (9/631 ) çıkarken Peygamberimiz (s), onu Medine'de naibi olarak bırakınca O, bu sefere katılamadığı için müteessir oldu. Bunun üzerine Resulullah: "Musa'ya göre Harun ne ise, sen bana karşı o olmak istemez misin?" dediğinde Hz. Ali, bu iltifattan çok memnun kaldı. Yemen'in İslam toprağına dâhil olması (9/631) zor görünüyordu. Görev yine Ali b. Ebi Talib'e verildi. Hz. Ali "Bu çok güç bir iş" deyince, Resulullah da "Ya Rabb, Ali'nin dili tercümanı, kalbi hidayet nurunun menbağı olsun" diye dua edince, Ali, siyah bir bayrak alarak Yemen'e gitti. Kısa süren irşatları sayesinde Yemen'in Hemedan kabilesi müslümanlığı kabul etti. Hz. Ömer'in halifeliği döneminde (636-644) halifenin kadısı ve müşaviriydi. Hz. Ömer O'nun için “Hasan'ın babası aramızda en iyi yargılayandır” diye kendisini över ve Medine'den ayrıldığında yerine O'nu naibi olarak bırakırdı. Hz. Ömer'in önerdiği şura heyetinde O'da vardı. Kızı Ümmü Gülsüm'ü Hz. Ömer'le evlendirmişti. Hz Osman'a (644-656) bey'at edenlerdendi. Hz. Osman kendisine danışırdı. Asiler Hz. Osman'ın evini kuşattığında onun lehinde tavır koydu. Çocuklarını halifeyi korumak için görevlendirdi. 656-661 yılları arasında halifelik yapan Hz. Ali, Abdurrahman b. Mülcem adındaki haricinin zehirli kılıç darbesiyle Kufe'de (40/661) şehit oldu. Oğulları Hz. Hasan, Hüseyin ve Yeğeni Abdullah b. Cafer tarafından yıkanıp kefenlendi. Cenaze namazını Hz. Hasan Kıldırdı. Mezarının nerede olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Bazılarına göre Kûfe'de bazılarına göre Tay Dağı'ında ve bazılarına göre ise de Necef'tedir. YORUM YAZIN ![]()
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 24 Şubat 2015 Öfkeyi yutmak12 Şubat 2015 Allah'a iman etmenin bireye faydaları03 Şubat 2015 Ilmin kapısı: hz. ali (r.a)18 Ocak 2015 Çocuk ve namaz
|