Bir fikrim var!

31 Mart 2019 mahalli idareler seçiminden sonra bitmek bilmeyen ‘hayırlı olsun' ziyaretlerinin daha uzun vakitler alacağı kesin. Ancak üretim ve gelişim için zaman aleyhimize işliyor. Bu sebeple zamanı doğru değerlendirmek ve memleketin faydasına dönüştürmek, hiç şüphesiz kaçınılmaz gerekliliğimizdir.

Memleketin sorunları, ihtiyaçları ve çözüm önerileri noktasında herkesin kendince bir fikri vardır elbette. Ancak biliriz ki; istişare edilmemiş, alt yapısı olgunlaştırılmamış ve en önemlisi projelendirilmemiş hiçbir fikir, faydaya dönüşemez. Ki, bugüne kadar fikirden öteye geçemediğimiz bu şehirde sorunlar girdabından kurtulamayışımızın ana sebebi de budur.

Belediyeler, yaşadığımız toprakların en önemli hizmet aracılardır. Temizlikten ulaşıma, sosyal donatılardan şehir kültürüne kadar hemen her konuda yürütücü pozisyonundaki belediyelerin daha işlevsel ve dinamik bir yapı ortaya koyabilmesi, elbette iş bilen personel ve idarecilerle mümkündür.

Bazen eksiklikler olabilir. Teknik açıdan yeterli personel olmayabileceği gibi siyasetin dişlileri arasına sıkışan idarecilerin rutin bir görev anlayışına sığındığını da söyleyebiliriz.

Bu pencerelerden bakarak, önemli gördüğüm bir hususu paylaşmak istiyorum.

Bingöl merkez, 7 ilçe ve 3 belde belediyesi için mutlaka hayat bulması gerektiğini düşündüğüm “Belediye Yüksek İstişare Meclisi” kurullarının oluşturulması…

Hazret-i Âdem, “İşlerinizi istişare ile yapın. Eğer ben, yasak meyve konusunda meleklerle istişare etseydim, musibete maruz kalmazdım” buyuruyor.

Adem babamızın buyruğu üzerine istişarenin önemini anlatmaya lüzum görmem. Ancak şehrimizde var olan eksikliğinin altını kalın bir çizgiyle çizebilirim.

Ne işe yarayacak ‘Belediye Yüksek İstişare Meclisi'?

Ya da kimlerden oluşacak?

Bu şehirde; yol, altyapı, inşaat, sosyal donatı ve diğer ihtiyaç alanlarında iş bilen, şahsi çıkarlarını öteleyip memleket için proje üretebilen, bu projelerin uygulama biçimlerinden mali kaynaklarının oluşumuna kadar tüm detayları gerçekçi bir zeminde sunabilen fikir insanlarını bir araya getirmek, inanıyorum ki, bu şehre çok şey katacaktır.

Önce fikirlerin alınması, sonra istişare edilip karar verilen fikirlerin projelendirilmesi, akabinde uygulamaya geçilmesi ve tüm bunlar yapılırken şehrin gelecek en az 50 yılının düşünülmesi memleketin geleceğine ışık tutacaktır. En önemlisi, bu kurul, belediyelerin diğer birimlerinin de yükünü hafifletecek, daha etkin olmalarına katkı sağlayacaktır.

Şehrin geleceğini siyasilerin veya siyasi çevrelerin fikirlerine endeksli kılmadan, memleket için düşünebilen ve çaba gösterebilen ehil kişilerin öngörüleriyle çıtayı daha da yükseltebiliriz.

Örneğin; bu kurul, kamuoyundan aktarılan veya kendilerince tespit edilen bir alanda park yapılması fikrini gündemine alıp, bunun projelendirilmesi, maliyetlerinin çıkarılması ve en az maliyetle en iyi işin çıkarılmasını masaya yatırabilir.

Yada belediyeyle ilgisi olup farklı kurumlarla işbirliği yapılarak hayata geçirilecek projeler de öngörülebilir, uygulanabilir. Yeter ki, bu şehre bir katma değer sunma arzumuz olsun.

Bu şehirde mimarlar, mühendisler, gerçekten iş bilen müteahhitler, esnaflar, kamu görevlileri var. Bunları bir araya getirip böylesi bir kurul oluşturmak neden zor olsun ki? Her alanda iş bilen 2-3 kişi mutlaka bir araya getirilebilir. Kurul 10-15 kişiden oluşturulur ve burada belediyelerdeki birim amirlerinin ortaya koyacağı bilgiler doğrultusunda fikirler çıkartılır ve projelendirilir. Hatta, bu kurullar sayesinde belediyelerin mali açıdan önemli mesafeler kat etmesi de sağlanabilir.

Belki “Belediye Meclisi ne işe yarayacak?” diyenleriniz olacaktır.

Onu da şöyle açıklayayım;

Meclis, rutin işleyişini sürdürecektir. Bu kurulun alacağı kararlar ise altı doldurulmuş şekilde Meclis'e taşınacak ve Meclis, bu projeleri değerlendirip uygulanmasına olanak tanıyacak. Nihayetinde şehrin aleyhine herhangi bir proje ortaya konmayacaktır.

Bu şehirde Kent Konseyi veya gençlik meclisi kurulmuyor. Yüksek İstişare Meclisi kurulur mu? Bence bu şehir için yüreği yananlar, resmi olarak kurulamıyorsa bile gayri resmi bunu kurabilirler. Ve kesinlikle siyasi fikirlere göre bir tercih olmamalı, ahbap çavuş ilişkileri veya memnun etmeye dayalı bir yaklaşımdan uzak durulmalıdır.

Daha da özele indirgersek; Bingöl Belediye Başkanı Sayın Erdal Arıkan'ın bu şehir için ciğerinin yandığına inanıyorum. Diğer belediye başkanlarımızın da…

Eksikleri, ‘acabaları' söyleyip durmak fayda getirmiyor. Bu şehre ne katabileceğimizi, eksiklerimizi nasıl giderebileceğimizi konuşalım, tartışalım. Ama yapıcı olalım, kırmayalım, dökmeyelim, daha güçlü bir yapı oluşturulması için çabalayalım.

Bu şehri seven, bu şehir için fikri ve projesi olan insanları bir araya getirelim. Bu kapsamda ‘Belediye Yüksek İstişare Kurulu' fikrini önemsiyorum. Bu da bir fikirdir. Şayet ilgililer hassasiyet gösterirse, yarın bir projeye dönüşür, daha sonra da faydaya…

Bekleyip görelim…