KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
22 Aralık 2024 Pazar
°C
Yılmaz Ekinci
yekinci07@hotmail.com

Bayram ve Şehir

05 HAZİRAN 2019 ÇARŞAMBA 19:40
16
8441
4
AA aa

Hayatımda iki şehrin etkisini hiç unutmam.

Biri, doğduğum şehir.

İkincisi ise yaşadığım şehirdir.

Doğduğum şehir. Yani çocukluğumun geçtiği yer Bingöl.

Doyduğum şehir. Yani gençliğimin geçtiği yer Bursa.

İkisi de dağdır, yeşildir.

İkisi de berrak sulara sahiptir.

İkisinin de ahalisi genelde mütedeyyindirler.

Biri çocukluğumun ve diğeri ise gençliğimin geçtiği şehirdir.

Doğduğum toprakları seviyorum. Çünkü çocukluğum bu topraklarda geçti.

Yerin yeşilini, göğün mavisini; dağlarda gezinen çobanları, derelerinde oynaşan balıkları, çimlerde gezinen hayvanları, ağaçlarda meyveye durmuş yemişleri ve bahar geldiğinde tarlasına gidip çalışan köylüleri sevdim.

Doyduğum toprakları seviyorum. Çünkü gençliğim bu topraklarda geçti.

Yeni terleyen bıyıklarımı, ilk emeğimin karşılığında alnımdan dökülen terimi, âşık olduğum insanları, aşk derecesinde çalışan insanların çalışkanlığını, geceler boyu sokaklarında tur attığım caddeleri, alnımı secdeye koyup dua ettiğim camileri, sakin ve huzurlu bir şekilde fabrikaya ve tarlaya gidip çalışan emekçi insanları sevdim.

Doğduğum toprakları seviyorum; doyduğum toprakları sevdiğim gibi…

Ankara'yı soruyorsanız hiç sevmedim. Sanki sonradan icat edilmiş bir şehir gibi geldi bana.

Söylenmeyecek bir şeyi söyleyebilmek için büyük bir cesarete sahip olmayı gerektirir. Ben de bu minvalde bir şeyler söylemek istiyorum.

İş ve siyaset hayatında tanıdığım dostlarımın nasıl bir laboratuvar içinde öğütüldüklerini gördüm.  

Çoğunu kaybettim.

Onun için “Ankara'da dost kazanılmaz, çıkarlar için yoldaş olunur” diyorum.

Yol ( mevki, makam) bittiği an dost ta kalmaz.

Değerlerin değil, reel çıkarların gözetildiği bir yerdir Ankara.

Onun için Ankara'yı hiç sevmedim.

Tüm başkentleri sevmediğim gibi Ankara'yı da hiç sevmedim.

Lesley Hazleton'un dediği gibi: ”Her sürgün geri dönüşünün rüyasını görür.”  Bende geri dönüşün rüyasını görmek için Ankara'dan  hicret etmeye can atıyorum.

Hayatımda iki bayramın etkisi fazlacadır; biri Ramazan, diğeri ise Kurban Bayramı. Ama Ramazan Bayramı bana biraz daha farklı gibi geliyor.

Ramazan ayı bana baharı, sıcaklığı ve sükûneti; oruç ise bağımlılık duyulan şeylerden arınmayı ve bayram ise sulhu, huzuru ve mutluluğu çağrıştırır.

Belki de çocukluk döneminde bilinçaltımızda kalan tatlı hatıralar olsa gerek.

Ben iki şehirde yaşadım ve iki şehrin güzel bayramlarını doyasıya tatdım.

“Başkentlerde Bayram olur mu? “  bu soruyu önce kendinize sorun.

Masa ve kasa  ilişkisinin olduğu yerde sahiden bayram  olur mu?..

 El cevap: Yani Ankara'nın bayramı olmaz, fakat resmi bayramı olur.

 Ankara'nın bayramı ise tatildir!

************************************************************

Bütün okuyucularımın Ramazan Bayramı'nı kutluyorum.

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_45426)
16 Haziran 2019 Pazar 01:30
Harikasın abim....
Misafir Kullanıcı (@Misafir_45152)
10 Haziran 2019 Pazartesi 08:24
Ankaranın suçu ne? Bu ülkenin başkenti sevilmezmi hiç!!? Milliyetiçiligizden şüphe ettiriyorsunuz. Yakıştıramadım. Talihsiz bir yazı.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_45014)
06 Haziran 2019 Perşembe 21:38
10 numarasın kıymetli insan
Misafir Kullanıcı (@Misafir_45007)
06 Haziran 2019 Perşembe 00:49
Yuregine saglik abi
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın