KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
30 Aralık 2024 Pazartesi
°C
Bünyamin Bayram
binbay12@hotmail.com

Anne, Baba ve Eşler Olmayı Yeniden Öğrenmek

14 NİSAN 2020 SALI 15:53
10
7900
7
AA aa

Corona bizi evlerimize, eşimiz ve çocuklarımızla, yani hayatımızda en değerli insanlarla daha bir beraber vakit geçirmeye itti, güzel de oldu. Birbirimizi anlamaya tanımaya başladık.

“Eşim iyi birine benziyormuş” esprileri bile yapılmaya başlandı.

Eşimiz ve çocuklarımızla vakit geçirmeye zaman bulamazken, bir anda 24 saat onlarla kapalı alanda beraber olmanın öyle kolay olmadığını, özellikle çocuklarımıza yetmediğimizi gördük.

Heyecanlıyız, çünkü anne baba olarak görevlerimizi yeterince yapamamanın gerilimini yaşıyoruz. İşte şimdi beraberiz:

İşte şimdi anne-baba ve iyi eşler olmayı yeniden hatırlamanın ve öğrenmenin tam zamanı.

Çocuklarımızı kreş ve okullara vererek işi götürüyorduk, nasıl olsa onlar işi biliyor ve çocuklarımızı da eğitiyorlardı.

Ama şimdi Aileler çocuklarıyla uzun bir süre evde birlikte kalacaklar. Şimdi yeniden anne baba olma fırsatı doğdu. Çocuklarla birlikte, etkinlikler yapmanın, hikâye ve masallar paylaşmanın, kitaplar okumanın ve güzel vakit geçirmenin tam zamanı olabilir.

Okul, aile içinde kazanılacak bu yaşantı ve değerleri veremezdi. Her şeyde bir hayır vardır deriz ya, işte bu salgına aile içinde güzel değerlerin yeniden yaşatılmasını sağlayacak bir olay olarak bakabiliriz de.

Ayrıca, Uzaktan eğitim modeliyle evler küçük bir okula dönüşmüş durumda.

Eğitim sistemine yapılan en büyük eleştirilerden biri çocukların bağımsız ders çalışma, çalışmasını planlayıp yürütme gibi öğrenme becerilerine sahip olmamalarıydı.

Çocuklar, EBA TV kanalı üzerinden online dersler yoluyla, kendi öğrenimlerini planlayıp sürdürme becerisi, yani öğretmene bağımlı olmadan “öğrenmeyi öğrenme” dediğimiz, bir yaşam boyu çocuğun başarısının arka planında temel etmen konumunda olan öğrenme becerileri kazanmış olacaklar.

Özellikle kitap okuma alışkanlığı bu evrede kazanılırsa, ülke için ileride bir devrim niteliği taşıyacaktır.

Yeteri kadar kitap okuyan, okuma alışkanlık ve zevkini kazanan öğrenciler, her zaman akranlarından önde olduklarını tüm eğitimciler tarafından kabul edilmiştir.

Anne ve baba olduğumuzu hatırlamak bu süreçte en iyi düzeyde gelişebilir.

Bakanlık TRT EBA TV kanalı üzerinden, veli kuşağı yayını başlatmış durumda (çocukların ev içinde yapabileceği etkinlikler ve öneriler, etkinlikler, eğitim takvimine göre çocukların neler yapılacağı, hangi oyunlar oynayacaklarını, günün güzel sözü vb. konular var)

Ayrıca bakanlık, anne-baba ve çocuk ilişkilerini anlatan veli kitapçığı yakında yayınlayacaktır.

Milli Eğitim Bakanımızın dediği gibi, anne babalar öğretmen değiller, çocukların öğretmenleri var, okullar açıldığında eksik eğitimleri tamamlanacaktır.

Önemli olanın, çocuğun derslerinin düzenli bir şekilde yürütmelerinde onlara destek olmak, huzurlu ve güvenli bir ortam oluşturmak olmalıdır.

Covid-19 salgını bizi fiziksel olarak tehdit ettiği gibi ruhsal sağlığımızı da tehdit ediyor. Anne babaların dikkatli olmaları gerekiyor.

Çocuklarda Parmak emme, uyuyamama, çok uyuma, kâbus görme, odaya kapanma, boş vermişlik, asabilik, hassasiyet ve benzeri davranışlar ortaya çıkabilir. Bu durumlarda gerekirse uzmana başvurmalıdırlar.

Bu süreçte hayatta zorluklarla başa çıkmayı daha bir artırabiliriz.

Çünkü sadece karşı karşıya olduğumuz virüs değil, içinde yaşadığımız çağın zorlukları, insan bedenini, zihnini ve ruhunu zorlayan durumlar daha çok artacak, bunları aşabilecek değerlere sahip olmayan bireyler yaşam mücadelesini kaybedebilecekler.

İşte bu süreçle birlikte bizler, zor durumlarla başa çıkmayı, dayanıklı ve sabırlı olmayı öğrenebilecek, yani iç dünyamızı ve psikolojimizi yönetebilme gibi önemli değerler kazanma şansına da ulaşabileceğiz.

Dolayısıyla insanın, kendisiyle olan sohbetleri daha bir derinleşmeli, kendisiyle pozitif (olumlu ve aktif) diyaloglar kurabilmeyi öğrenerek, zor zamanları aşmamız kolaylaşacaktır.

İşte bu salgın gibi zorlu dönemlerde, problemlerle başa çıkma, dayanışma ve bir arada yaşama becerilerini artırabiliriz.

Çocukların problemlerini kendilerinin çözmesini sağlamalı, aşırı koruyucu aile tutumları zararlı olabilir. Bir çocuk küçükken ne kadar çok korunursa büyüdüğünde o kadar zayıf olur. Çocuğun, varlıklar, yokluklar görmesi, düşüp kalkması, ağlaması, zorlanması, yeri geldiğinde tek başına ayakta kalabilmesi gerekir ki yaşamında daha bir güçlü olabilsin.

Bu zorlu süreçte anne ve babaların mutlu ve anlayışlı eşler olarak, çocuklarıyla iyi vakit geçirmeleri, onlara iyi bir ortam hazırlayıp yardımcı olmaları, ihtiyaçlarını görmeli, biz burada ve yanındayız algısını oluşturmaları önemli olmaktadır.

Anne ve baba olmayı öğrenmenin yanında bir de iyi bir aile ve eş olma sınavı da yaşanıyor.

“Evde kal” sloganıyla sınanan aile güçlenecek mi Parçalanacak mı?

Aile eski değerlerini tekrar hatırlayacak, insan ilişkileri daha bir gelişecek mi? Tam tersi de olabilir, aile içi şiddet ve boşanmalar da artabilir mi? sorularını sormaya başladık.

Karı koca birbirini yeterince tanımıyor olabilir veya birbirinden sıkılmış olabilir, farklılıklar da ortaya çıkabilecektir.

Buradaki tavrımız önemli ne kadarını halledebiliriz ve ne kadarını erteleyebiliriz?

Böyle zor zamanlarda, en yakınımızda, bizim için en kıymetli olanlarla birlikteyiz. Öyleyse bu kıymetli aile bireyleri olarak, büyük bir sevgi ve dayanışma içinde olabilmeliyiz.

Herkes bu kapalı ve sıkışık alanda kendisine birkaç saat ayırabilmeli,  kimsenin ilişemeyeceği bir köşesi olabilmeli, bunu yapabilirsek; anlayış, sevgi ve saygıyı da geliştirebilirsek aileyi var kılabiliriz.

Aile, toplumun temel yapı birimi ve birincil basamak grubudur. Aynı zamanda çocukların (bireylerin)  toplumsallaşmasında, dominant (baskın-öz) kültürel değerlenin kazanılmasında, aidiyetlerinin (kimliklerinin) oluşumunda ve kişiliklerinin gelişiminde temel belirleyici bir fonksiyona sahiptir.

Toplumsal olarak ecdadıyla, tarihiyle ve diniyle övünen bir yapımız var.

Ancak, aileler çocuklarına sadece geçmişiyle övünmeyi öğreterek yetinmemeli. Ünlü Avrupalı Müslüman düşünür R. Garudy'nin dediği gibi, “ataların yaktığı ateşin küllerini saklayıp övünmektense, yakılan ateşin devam etmesi için sen de o ateşe birkaç odun at” sözünü anne-babalar olarak hatırdan çıkarmamalıyız.

Çocuk, anne-baba ve soyunun genetiksel formları ile değerlerini taşır.

Watson, çevrenin ve planlı davranış değişikliğinin yaşandığı okul sürecinin, çocuğun ailesinden getirdiği kalıtımsal öğelerin ancak yüzde ellisi üzerinde etkili olduğunu söyler. Diğer yüzde ellisi ailede kazandırılır.

Eğitimde sosyal öğrenme diye bir kavram vardır. Bu kavrama göre çocuklar söyleneni değil, anne ve babalarının gösterdikleri davranışları, çevresinde gördüklerini taklit ederek öğrenir ve gelişirler.

Gazali, “Ağaç eğri olursa gölge doğru çıkar mı?” demesinin arkasında bu gerçek yatmaktadır.

Şimdi biz anne ve baba olarak aynı zamanda iyi bir model olma durumuyla da karşı karşıyayız.

Tüm zorluklara karşın, bu süreci en iyi şekilde atlatacağımıza inanıyorum.

Saygı ve sevgilerimle….

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_57465)
16 Nisan 2020 Perşembe 19:13
Eline saglik cok.güzel olmus yüreğin dert görmesin ınsllh
Misafir Kullanıcı (@Misafir_57431)
15 Nisan 2020 Çarşamba 11:41
Çok değerli abim vermiş olduğumuz bu güzel yazılardan dolayı sizi tebrik ediyorum basarilarinizin devamını diliyorum
Misafir Kullanıcı (@Misafir_57430)
15 Nisan 2020 Çarşamba 11:30
Çok güzel bir yazı
Misafir Kullanıcı (@Misafir_57429)
15 Nisan 2020 Çarşamba 11:16
Çok yerinde ve faydalı bir yazı olmuş Teşekkür ederim
Misafir Kullanıcı (@Misafir_57428)
15 Nisan 2020 Çarşamba 10:57
güzel bir yazı olmuş hocam sizler örnek alıyoruz elinize sağlık
Misafir Kullanıcı (@Misafir_57427)
15 Nisan 2020 Çarşamba 10:47
Güzel yazınız meslekteki birikiminiz ve iyi bir okuyucu olmanızın ürünüdür.Tebrik ederim.Eğitimde aile ve çevrenin etkin olması yanında sosyal ortam olarak çocukların bulunduğu ortamda formal olarak aralarındaki etkileşim (akran grubu) yönleriyle de zenginleştirilebilir hususuna da yer verilebilir.
Eğitimde her zaman bir var olan birisin.Başarılar dilerim.
Nuri Aydın
Bakanlık Maarif Müfettişi
Misafir Kullanıcı (@Misafir_57423)
15 Nisan 2020 Çarşamba 01:32
Walla helal olsun
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın