ANLATMAYA GEREK YOK! GÖRÜYORSUNUZ?Görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok! Mikemmel manzara, konuşmuyorum. Vay şöyle olmuş böyle olmuş, anlatmam! Neden anlatayım? Konuşmam, kesin! Görüyorsunuz. Bu sözler ile çekilen video son zamanlarda ülke gündemine bir anda oturmuş ve herkesin dilinde bu sözler dolaşmakta. Gerek espri amaçlı gerekse de kendini övme amaçlı! Videoyu izlediğimde aklıma gelen ilk şey “bir ürün, bir yapı veya doğal bir durum kaliteli ve güzel ise; onun üzerine gerçekten konuşmanın ve onu anlatmanın gerekli olmadığı, onun zaten kendisini göstereceği” olmuştu. Bu örneği vermemdeki amaç geçtiğimiz günlerde yerel basında ve sosyal medyada Sayın Belediye Başkanının İngiltere'nin Başkenti Londra'da UETDUK' un davetlisi olarak katılacağı programda Bingöl'de yaptıkları hizmetleri (hemşerilerimize) anlatacak olmanın haber yapılması. Bu haberin sadece bende etki yaptığını düşünmeye başlamışken farklı ağızlarda aynı cümleyi duymam pek uzun sürmedi. “Ne yaptı da ne anlatacak yurtdışında” diyordu haberi okuyanların birçoğu. Halktan biri olarak ve Haksızlık etmemek adına Sayın Belediye Başkanının her platformda anlattığı (Çapakçur Gazetesi 28 Aralık 2017 sayılı haberine istinaden), muhtemelen Londra'da da anlatmış olduğu hizmetlerin neler olduğuna şöyle bir bakmanın yerinde olacağı kanaatindeyim. -Gerek önceki dönemde ve gerekse kendi döneminde yetersiz şekilde yapılan ve hemen hemen her yağmur sonrası birçok evi ve eşyalarını kullanılamaz hale getiren Alt Yapı ve Kanalizasyon Çalışmalarını mı? -Alt yapı çalışmaları sonrası bozulan yolların ortaya çıkarmış olduğu toz dumanı bir an önce ortadan kaldırmak adına, yol ve kaldırım ayrımı yapılmadan araçlara kaldırımlarda park alanı oluşturulmuş, bu sebeple yayalara da yollarda yürüme zorunluluğu getirmiş Üst Yapı Çalışmalarını mı? -Doğal gaz çalışmasının bittiği yerlerde, denetime tabi tutulmadan yeniden yapılan üst yapı çalışmalarıyla oluşan Kasis ve Çukurları mı? -Yol ve kaldırımların daha geniş olması amacıyla çıkarılan; ancak bazı kesimlere göz yumularak şehrin ikinci çarşısı olarak bilinen bölgede sözüm ona yeni imar yasasıyla yapılan yapıların ortaya çıkardığı Trafik ve Park Sorununu mu? -Doğal afet sonucu yıkılan, kısa zamanda Yapımı tamamlanıp halkın hizmetine sunulduktan sonra ayını bitirmeden asfaltı sökülen ve teslim alınmadığı haberleri yapıp yeniden asfaltlama yapılmasına rağmen yine de yolları çöken ve yamalarla kurtarılmaya çalışılan Abdullah Bazencir Köprüsünü mü? -Ev kadınlarının ekonomiye katılmasını sağlamak ve kendi ürünlerini satmak amacıyla görkemli bir açılış töreni ile hizmete giren, ancak şu an hizmet vermeyen ve akıbetinin ne olacağı belirsiz olan Kadın Emek Çarşısını mı? -Bir yanda Görme engelliler için yapılmış; ancak zeminin sağlam olmamasıyla yağmurlu günlerde şeritlerin altından fışkıran su ile nasıl ıslandığını göremeyen ve sürekli zikzaklar çizen engelli şeritleri, diğer yanda ise ortopedik engellileri görmeyip engelli yolu ve engelli rampaları yapılmayan bundan ötürü kaldırımları değil de yolları kullanmak zorunda bırakan Engelsiz Şehir Projesini mi? -Sadece yapıldığı yıl belirgin olan, ancak şu an hiçbir izinin olmadığı Bisiklet Yolunu mu? -Şehrimize yeni kazandırdığı ve önceden var olan fakat bakımsızlıktan kullanılamaz halde olup bakım ve onarım yaparak halkın hizmetine sunulan Parkları mı? -Sokak hayvanlarının açlıktan ve soğuktan kurtarılıp onlara güzel bir ortam sağlanan Hayvan Barınağını mı? Bu yazdıklarımla hizmet yapılmıyor diyemem. Ancak hizmetler günü kurtarma adına olduğundan, yerinde ve doğru bir şekilde yapılmamaktadır. Bu nedenle de halka fayda vermemekte ve halkın ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Bunların yanında belki de şehrin çehresini değiştirecek proje aşamasında olup henüz gerçekleştirilmeyen güzel çalışmalar olabilir. Ancak “Yapılanlar Yapılacak Olanların Teminatıdır” sözünü hatırladıkça da karamsarlığa kapılmamak mümkün değil. Nitekim bir yanlışın tüm doğruları götürdüğü bir devirde yaşamaktayız. Bu nedenle yanlışlarımız doğrularımızdan fazla ise doğrularımızı değil, yanlışlarımızı görmekte fayda olacaktır. Yanlışlar düzeltilmediği takdirde doğruları konuşmak fayda vermeyecektir. Şöyle ki; arabasıyla yolculuk yaparken geçiş güzergâhında sürekli çukura giren veya özensiz şekilde yapılan üst yapıların oluşturduğu kasislerle karşılaşanlar, yapılan Hayvan Barınağını konuşmaz. Ya da engelli rampası veya engelli yolu olmadığı için tedirgin bir şekilde araç yolunu kullanmak zorunda olan engelli vatandaşlar, yapılan Engelli Aracı Şarj İstasyonunu konuşmaz. Veya iş yorgunluğu ile gözlerini derin uykuya kapatıp gece yağan yağmur sonrası evini kanalizasyon suyunun basmasıyla uyananlar, yapılan Kadın Emek Çarşısını Konuşmaz. Sözüm ona yeni imar planına uygun, ancak eski sınırları içerisinde yeniden yapılan ve yol genişliği düşünülmeden yapıların ortaya çıkarmış olduğu park ve trafikte kalanlar, yapılan Parklardan veya Dikilen Fidanların Sayısından konuşmaz. Demem o ki; yapılanlar ve yapılacaklar halkın ihtiyacını karşılamaya yönelik olsun ki, hizmetler kendini konuştursun, kimsenin konuşmasına gerek kalmasın. Bu durumu en güzel şekilde; “Ayinesi İştir Kişinin Lafa Bakılmaz” diyerek ne de güzel anlatmış atalarımız. Sözü daha fazla uzatmadan yazının son kısmını yazılarını büyük beğeni ile okuduğum Hakim BAYRAKTAR beyin “Söyleme Kardeşim, Hizmetinle Göster!” Sözüne istinaden; “Anlatmayın Sayın Başkanım! Hizmetleriniz Konuşsun, Yaptıklarınız Göstersin Kendini Anlatmaya Gerek Kalmasın!!”
“Önce Hizmet Gücümüz Millet” anlayışı ile yola çıkan partinin, Gücünü almış olduğu Milletine Eziyet Vermeyen Hizmetler yapması temennisi ile… YORUM YAZIN
|