12 Bingölspor ve amatör halimizŞehrimizin biricik profesyonel futbol takımı 12 Bingölspor'umuzun durumu içler acısı. Bu gidişle düşecek takım. Bu durumun, amatörce halimiz ile doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Takımın kadrosuna baktığımızda bir tane Bingöllü yok. Takımda en az on yerli oyuncu olmalıydı. Memleketin kuçelerinde patlak topla maç yapmış, çocukluğunda Düzağaç Stadında top toplamış, ilin sıcağını/soğuğunu iliklerine kadar yaşamış memleket çocuklarından bir takım oluşturulsaydı, günü kurtarmaya çalışanlar yerine, insanüstü çaba ile delice koşan, yenildiğinde hüngür hüngür ağlayan birilerini görürdük sahada. Mevcut futbolcu kardeşlerimiz ile o ruh oluşmazdı. Futbolcu seçme ve takım ruhunu oluşturmadaki tercihlerimiz amatörce! Takımın hocası yabancı biri olmamalıydı. İkinci lig kadromuzdan Şevket Buzgan gibi teknik direktörlerimiz, Ahmet Ayata gibi kaleci antrenörlerimiz var. Bunların neyi eksik? Teknik direktörlüğe bakışımız amatörce! Takımda alt yapı diye bir şey yok. Bu konuyu dert edinen de yok. Alt yapının başına eski futbolculardan biri getirilseydi, inanıyorum ki asgari ücretle bile hizmet etmeyi kabul ederdi. Böylece A takıma üç-beş futbolcu yetişirdi. Alt yapıya bakışımız amatörce! Kendi sahamızda, gençleri gaza getirip teknik direktöre ağır küfürler ettiren bir-iki kişi var. Bir önceki antrenör birkaç saygısızın oyuncağı haline gelmişti. Teknik direktörün skora etkisinin bilimsel olarak yüzde 15 olduğunu bile bilmeyen bir-iki cahil yüzünden takımda ne bir moral ne de bir disiplin kalıyor. O kişiler hep aynı şahıslar. Yönlendirdikleri taraftarların çoğu daha lise öğrencisi. Bıyıkları daha terlememiş, ergenlik sivilceleri yeni patlamış bu kardeşlerimizi ağır küfürlere alıştıranlarla ilgili adım atan yok. Takım hocasına sahip çıkışımız ve spora leke düşüren bu tiplere bakışımız amatörce! Eskiden Bingöl Spor Lokali diye bir yer varmış. Üç beş kuruş gelir gelirmiş buradan. Toplanma yeri olurmuş. Maç sohbetleri, heyecan, eğlence falan olurmuş. Futbolcu, hoca ve yöneticiler de bazen takılırmış bu lokale. Manevi bir birlikteliğe neden olan böyle bir lokal artık yok. Futbolcuları saha dışında gören de yok. Manevi birlik ve beraberliğimiz amatörce! ‘Kötü oynanır ama kötü koşulmaz' kaidesi vardır. Kötü koşulduğu zaman, dedikodulara kapı aralanıyor. Bu dedikodulardan biri de 'maç satılıyor' iddiasıdır. Bir koca şehrin umutlarını üç/beş kuruşa satmak, şerefini satmaktan daha kötü olsa gerek. Futbolcu kardeşlerimiz ve yöneticileri böyle bir töhmetin altında bırakacak şekilde seviyesizce konuşmak delikanlı insanın işi değildir. Takımın kötü oynadığı günlerin de, puan kaybedilecek maçların da olabileceği unutuluyor. Kaybedilen puanlara getirdiğimiz yorumlar amatörce! Bakana, belediye başkanına, valiye koşup, ‘Bingöl'e sahip çıkmıyorsunuz, spora ilgi duymuyorsunuz, iş adamlarından para isteyin' gibi alışkanlıkların terk edilmesi lazım. Taşıma su ile değirmen dönmüyor. Takıma belli bir gelirin geleceği kalıcı projeler bulunmalı. Mesela DSİ Parkı güzelce düzenlenip geliri kulübe verilebilir. Şehir merkezinde kulübe ait birkaç otopark yapılabilir. Belediye ya da valiliğe bağlı olan her işçinin maaşından 5 liralık cüzi de olsa bir katkı payı alınabilir. Kulübe gelir getirme yöntemimiz amatörce! 'Resmi kurumda çalışan kadrolu biri başkanlığa gelmemeli. Asli işini ister-istemez aksatabilir. Böyle olursa, aldığı maaşın helalliği bile sorgulanır. Bu bana etik gelmiyor, başarı da zor' dediğimde, 'başkanının arkasında bakan var, takımı kesin ikinci lige çıkarır' diye heyecana gelenler olmuştu. 'Sporda başarı, arkasına bakan ve gücünü alarak gelmez. Öyle olsaydı Kasımpaşa her sene şampiyon olurdu' derdim ve zaman beni haklı çıkardı. Kulüp başkanının ne kadar çabaladığını tahmin ediyorum ama nafile. Başkanlığa bakışımız ve o konuma gelişimiz amatörce! Bingöl gibi bir şehir takımı ile daha çok ilgilenilmesi gerekir. Taraftarının tribünleri doldurması gerekir. Maç günleri şehrin baştanbaşa takımın renkleri ile süslendirilmesi gerekir. Gençlerin tribünlere yönlendirilmesi gerekir. Hafta sonu ailelerin maçlara gelmesi gerekir. Anons ve afişlerle maç havasına girilmesi gerekir. İşte bunların olması için ili yönetenlerin takımı sahiplenmesi gerekir. Takımı sahiplenişimiz amatörce! Evet, yerli ama asıl işi futbol olan bir başkan, yerli bir teknik direktör, yerli en az on futbolcu, gelir getiren yerli projeler, bilinçli tribün liderleri ile el ele verip, kolların sıvanması gerekiyor. Bir daha amatöre düşerse bu takım, tekrar biraz zor çıkar üçüncü lige. Bir daha o fedakâr Tavzlı kardeşlerimizin oluşturacağı bir yönetimi de, takımı üçüncü lige çıkarmak için bir servet harcayan Şehmuz başkanı da zor buluruz. Bu rahatlığımız amatörce! Ha unutmadan, bu hafta 12 Bingölspor deplasmanda olduğundan, sentetik sahadaki amatör bir maça gittim. Duyduğum küfürler yüzümü kızarttığı için ikinci yarı başlamadan ayrıldım sahadan. Küfürleri eden kardeşimiz bir takımın başkanıydı. Bir de ‘tövbekâr' olduğunu söylüyordu çevresine. Allah tövbesini kabul eylesin de, anlaşıldı ki; tövbekârlığımız bile amatörce! Geçmişinde profesyonel futbolculuk olan biri olarak, amatörce halimize duyarsız kalamadım. 12 Bingölspor'umuz da, memleketimiz de, sporumuz da, gençlerimiz de bu amatörlüğü hak etmiyor! Mevla Görelim Neyler, Neylerse Güzel Eyler… Saygılarımla… YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 15 Ekim 2020 YENİDEN REFAH NEDEN BU KADAR PASİF!27 Eylül 2020 BÜROKRASİDE KARADENİZLİ İMPARATORLUĞU07 Eylül 2020 TÜRK KARDEŞLERİMİZ BİRAZ EMPATİ YAPABİLİRLER Mİ?14 Ağustos 2020 Ak Parti Kadın Kollarından Büyük Hata!
|