Özgür Bazencir Kimdir ?

BİYOGRAFİSİ

ÇOCUKLUK HAYATI

1981'de Bingöl merkez Mirzan Mahallesinde doğdum. Sanırım hayatımın en güzel yılları da o günlerde geçti. İnsan ilişkilerinin en sıcak, içten ve samimi olduğu, arkadaşlık dostluk kavramlarının sağlamlığı ve her şeyden önemlisi çıkarsız sevginin yaşandığı bir çocukluk geçirdim.

Paranın; sadece mahalle bakkalının önünden geçerken canımızın çektiği açık gofret, leblebi tozu, eskimo ve takım kaptanı olmak için gerekli olan Kames marka top dışında değer görmediği yıllardı.

Nakit ihtiyacımızı da ninemin bahçesinden gizlice küplerle topladığımız vişneleri satarak yada köyden topladığımız sez, elma, dırık (böğürtlen) gibi meyveleri getirip düğünlerde satıp kazandığımız paralarla karşılardık.

Çocukluğumdan beri futbol, halk oyunları ve karate, taekwondo gibi sosyal faaliyetlere ilgim vardı. Rahmetlinin dediği gibi “kir pas içinde geçse de çocukluğumuz hiçbir zaman yaşayamayacağım kadar güzel mutlu günlerim oldu.”

EĞİTİM HAYATI

İlk ve orta okulu 100. Yıl İlköğretim okulunda, liseyi Bingöl Lisesi'nde okudum. Daha ortaokuldayken babam inşaat müteahhitliği yaptığı için tatillerde ve hafta sonları babamın bürosunda çalışmaya başladım ve inşaata ilgim oluşmaya başladı. Lise yıllarımda ise amcamın eczanesinde çalışmaya başladım ama hep aklımın bir tarafında çimento ve tuğla vardı. Liseyi bitirip birkaç yıl geçtikten sonra bir arkadaşımla Ankara'da dershaneye gitmeye karar verdik. Ailelerimizin de rızasını alarak 2002-2003 yıllarında Ankara'da dershaneye gittik ve sanırım o yıllarda arkadaşımla birlikte Ankara'ya ayrı bir ilgimiz oluşmaya başladı. Sonrasında Ankara Üniversitesi Adalet Bölümünü okudum. Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimini 3.sınıfta bıraktım ve Bingöl'e döndüm. Bingöl Üniversitesi İnşaat Bölümünü de 2. sınıfta bıraktım. Sonrasında Muğla Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü'nden mezun oldum.

Okulu bitirdikten sonra Bingöl'e dönünce öğretmenlik mesleğini icra edebilir miyim diye birkaç ay bir köy okulunda ücretli öğretmenlik yaptım. Ne yazık ki, öğretmenlik mesleği kutsal olsa da benim içime pek de sinmemişti ve ben de rotamı, haz aldığım ve icrasından mutluluk duyduğum inşaat sektörüne çevirip, babamın kurmuş olduğu Özgür inşaat şirketinin başına geçip inşaat işiyle uğraşmaya başladım.

20015-2016 yılında Eskişehirli bir arkadaşımın tavsiyesiyle Eskişehir'e gidip ortak girişimle bir işletme açtık ancak yine içime sinmemiş ve inşaat işleri adeta mıknatıs misali çekiyordu kendine. İç sesimi dinleyince ‘Tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır' misali tekrar Bingöl'e dönüp inşaat işiyle uğraşmaya başladım.

"En büyük sermayem kazanmış olduğum dostluklardır"

Aile şirketi olduğu için annem hariç tüm kardeşlerim inşaat ile ilgili bölümler okudular ve hep birlikte inşaat işleriyle uğraşmaya başladık. 2018 yılındaki ekonomik krizden olumsuz etkilendik ve 2022 yılına kadar her geçen gün artan kriz maalesef ki bizim gibi taahhüt işleri yapan neredeyse tüm inşaat firmalarını etkiledi. Böyle devam ederse de geçici bir süreliğine de olsa sektör değişikliğine gitmek zorunda kalacağız.

AİLE HAYATI

Aile olarak Az aşiretinin mensubuyuz. 5 kardeşli bir ailem olsa da kuzenler, akraba ve eş dosttan dolayı hep kalabalık bir yaşantım oldu. O yüzden de sakin bir ortam ya da sessizlik bir yerden sonra alerji yapıyor.

2021 yılı Temmuz ayında evlendim. Eşim doktor ve Bingöl merkezde Aile Hekimi olarak görev yapıyor.

HOBİLERİ

Bingölspor'un ilk defa kurulan alt yapı takımında amatör olarak futbola başladım. Sakatlanınca sadece arada halı saha maçlarıyla futbol sevgimi hobi olarak sürdürmeye devam ettim. Taekwondo'yu da maalesef ki sakatlanmamdan dolayı bırakmak zorunda kaldım. Çocukluğumdan beri sevdiğim halk oyunlarını ise üniversiteden sonra, tam olarak iş hayatına atılınca sadece bazen yarışmalara giderek o heyecanı yaşar oldum.

Çocukluğumdan beri sevdiğim ve çevremden pek kimsenin bilmediği bir hobim de yazmaktı. Bir gün Diyarbakır dönüşü berbat olan yolla ilgili duygu ve düşüncelerimi kaleme alıp Bingöl Online Gazetesi'ne yollamıştım. Yazının yayınlanmasının akabinde çevremdeki insanların ilk sorusu “sen mi yazdın?” olmuştu.

Sonrasında gönderdiğim bir makalem daha paylaşıldıktan kısa bir süre sonra Bingöl'ün sevilen, saygın avukatlarından kıymetli insan merhum Zihni Karaarslan beni arayıp yazımı okuduğunu, çok beğendiğini ve kalemimi elimden düşürmememi öğütledi. Bir iki makalem daha yayınlandı ve okur tepkileri oldukça memnuniyet vericiydi. Sonrasında ise işlerimden dolayı yazılarıma ara verdim. Bir yerlerde yayınlanmasa da bir şeyler karalayıp arşivimde tutmaya gayret ediyorum. İnşallah bir gün o yazdıklarımı da yayınlama imkânı buluruz.

SİYASİ HAYATI

Aile, çevre ve eğitim yaşamım boyunca kendimi bildim bileli hayata ve olaylara hep soldan baktım. Gençlik dönemlerindeki radikallik tabi ki zamanla daha mantıklı ve daha ılımlı bir siyasi bakış açıma sebep oldu. Siyaseti hizmete dönüştürme, toplum yararına gayret etme duygumuz ilk günkü tazeliğini koruyor. Lakin hayat neler gösterir bilemiyorum. Bekleyip görmek lazım.