İl Müftülüğü'nden yapılan yazılı açıklamada "İslam dini insanları her yönden arındırmayı hedeflemektedir. Dinimizin temel şartlarından olan zekât ve Ramazan ayında vermemiz gereken fitre, mali birer ibadet olarak Allah'ın rızasını kazanma, malımızı yoksulların hakkından temizleme ve günahlardan arınma vesilesidir. Zekât ve fitre, varlıklı kimselerden yoksullara uzanan bir yardım eli olarak, muhtaçları sevindirir. Mümin, bu şekilde alın teriyle kazandığı malının bir kısmını ibadet niyetiyle din kardeşine verir. Bu bilinçle eda edilen zekât ibadeti, insanlar arasında sevgi, kardeşlik ve samimiyet bağlarının güçlenmesine vesile olur. Zekât, cimrilik ve kıskançlık hislerinin yok olup, cömertlik duygusunun gelişmesine ve iyilik ehli insanların çoğalmasına yardımcı olur. Zekât, sadaka ve diğer her türlü yardımın yerine getirilmesinde dikkat edilmesi gereken kurallar vardır. Zekâtın muhatabı incitmeden, insan onuruna yakışır şekilde verilmesi gerekir. Gösteriş amacıyla, fakirin onurunu zedeleyecek şekilde yapılan yardımlardan sevap elde edilemeyeceği, hatta bunun büyük bir vebal olacağı iyi bilinmelidir" denildi.
FİTRE VE ZEKÂT KİMLERE VERİLİR?
Hanefi ve Şafi mezhebine göre açıklanan açıklamada,” Fitre alabilecekler, kişinin nafakasından sorumlu olduğu kişiler dışında zekât alabilecek kişilerdir. Bunlar da; fakirler, yoksullar, borçlular, yolda kalmış olanlar, Allah yolunda mücadele edenler gibi zekât sınıfında yer alanlardır. Kişinin fakir yakın akrabalarına, komşularına öncelik vermesi dini açıdan daha doğru olan bir durumdur. Kendisine zekât ve fitre düşmediği halde, bunu alışkanlık haline getiren kötü niyetli insanlara karşı da dikkatli davranılması gerekir. Bunlara fitre verilmemeli, bunların yerine toplumun dinamik nesli olan fakir öğrenciler tercih edilmelidir. Hanefi mezhebine göre temel ihtiyaçları dışında kalan mal, zekâtın düşmesi için gereken nisap miktarına ulaştığında, yıllanma ve artma özelliğine bakılmaksızın kişinin hem kendisi hem küçük çocukları için fitre vermesi vaciptir. Kişi; yetişkin çocukları ile eşi ve fakir olmayan anne babasının fitresini vermek zorunda değildir. Zorunlu olmamakla birlikte, onlar adına fitre verirse geçerli olur. Fitre; buğday, arpa, kuru üzüm, hurma gibi gıda maddelerinden verilebileceği gibi bunların karşılığı olarak para da verilebilir. Şafii mezhebinde ise, bayram gününün temel gıda ihtiyaçlarını temin edebilecek kişinin; kendisi, küçük çocukları, eşi ve nafakasından sorumlu olduğu anne babası için fitre sadakası vermesi vaciptir. Verilecek fitrenin buğday, arpa, kuru üzüm gibi bir bölgede yaygın olarak depolanıp kullanılabilir bir gıdadan verilmesi gerekir. Şafii mezhebi müntesipleri, Hanefi mezhebine uyarak bu gıdaların karşılığını para olarak verebilirler.” şeklinde belirtildi.
FİTRE MİKTARI 6 YTL
Diyanet İşleri Başkanlığı, bir kişinin ortalama bir öğünlük yemeğine denk düşen para olan 6 YTL'yi 2008 yılı Ramazan fitresi olarak belirlemiş olduğunu ifade edilen açıklama Özdemir,” Fitre verecek olanlar, maddi imkânlarının iyi oluşuna göre bu miktarın üzerinden fitre vermeleri yoksulun maslahatına en uygun olan durumdur. Fitre verirken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri de fitrenin bayramın birinci gününe kadar bırakılmamasıdır. Toplumda yaşayan fakirlerin, bayramı daha sevinçli ve mutlu geçirebilmeleri kendilerine ramazan içinde verilen fitreler sonucu kazandıkları imkânlarla olabilecektir” şeklinde bitti.