Radikal Gazetesi, Zazaca müziğin önde gelen isimlerinden biri olan Mikail Aslan ile bir röportaj yayınladı.
Aslan'ın siyasi zorunluluklar yüzünden Almanya'ya gittiği ve Türkiye 'ye müziğiyle uzandığı belirtilen röportajda, Aslan'ın Xoza (nadas) albümüyle yoluna devam ettiği kaydedildi.
İşte o röportajdan bazı cümleler:
Çift ülkeli bir müzisyensiniz. Bir ayağınız Almanya'da, bir ayağınız Türkiye'de. İki ülkede birden çalışmak nasıl?
Benim Avrupa'ya göç etme sebebim o zamanki koşullarla ilgiliydi. 12 yıl dönemedim. O 12 yıl içinde Türkçe-Zazaca müzik yapmak o kadar rahat değildi. İlk kayıtlarımı Almanya'da yaptım. O da bana rahat bir imkân sundu. Yabancı müzisyenlerle tanıştım. Türkiye'de üzerimizde yaratılan politik korkudan, manipülasyondan uzak kaldığımız için kendimi dinlemeye zamanım oldu. İmkânsızlık bize bir şekilde renk kattı. 80 sonrası yalnızca politik müziğin üzerinde değil, Kürtçe/Zazaca müziğin üzerinde de baskılar yoğunlaşmıştı. Biz albümlerimizi yaptığımız zaman, Zazaca söyleme eğilimimiz ailemiz içinde bile tuhaf karşılandı. Neredeyse herkes Türkçe müzik yapıyordu. Kürtçe ve Zazaca müzik yapınca tepkiye neden oldu. Ailem bile “Ne yapmaya çalışıyorsun” dedi. İkinci- üçüncü albümden sonra bu sempatiye dönüştü. Bir toplumun arayışları önce onların sanatçılarında meydana gelir. O zaman bizdeki bu arayış kendi toplumumuzdaki kimlik ve kültür arayışına denk geldi. Kendi kimliğini sahiplenme, asimilasyona karşı durma toplum içinde yayıldıkça müziğimiz daha çok taban bulmaya başladı. Özellikle Zazaca ve Kürtçe müzik dili anlamayan insanlarda da bir karşılık buldu. Bu sanatla ilgili bir şeydir. İnsanlar güzel bir müzik yaptığı zaman hangi milletten olursa olsun bir taban bulur diye düşünüyorum” diye konuştu.
Zazaca üzerinden de tartışmalar sürüyor. Bu tartışmaları nasıl buluyorsunuz?
Arslan: “Yılmaz Güney “Babam Kürt, annem Zaza” dediğinde kimse onu eleştirmemişti. Bugün şaşıyorum, en son Türkiye parlamentosunda bir BDP milletvekili “Zazalar da Kürttür” diye tepki gösterdi. Olabilir ama bunun dışında Zazaların bir dili var, kültürleri var, müzikleri var. Onun için Başbakan Erdoğan Bingöl'de Kürtler, Zazalar dediği zaman, Kürt kelimesinin yanında Zaza kelimesini kullanmasından rahatsız olanları çok tuhaf buluyorum. Yıllardır tek tipleştirmeye karşı mücadele veriyoruz, kendimiz de o tartışmanın içine düştük. Bu çok acı…”