Çayı nasıl keşfettiğini anlatan İş İnsanı Altunbay, “Yaklaşık 30 yıl önce ben lenf bezlerimin aşırı iltihaplanması sonucu ağır bir hastalık geçirdim. Bu hastalıktan dolayı gezmediğim doktor kalmadı ve teşhiste yetersiz kaldılar. Bu sırada bana Diyarbakır'da bir aktarı önerdiler ve ben de ona gittim. Bana, ‘yarpuz ile naneyi kaynat suyunu iç posasını da bir jelatine serip şişen yerlere koy' dedi. Dediklerini harfiyen 15 gün boyunca uyguladım ve bedenimde o hastalıktan eser kalmadı. 30 yıl boyunca da sürekli tükettim ve bir daha da böyle bir hastalık geçirmedim. Uzun yıllardır da sürekli kullandım ve kullandıkça farenjit ve bademcik hastalıklarım vardı onlar da geçti. Ankara'ya yerleşince ben yine işyerimde hem kendim içiyordum hem de dostlara ikram ettim. Herkes çok memnun oldu ve talep oluşmaya başladı. Öyle olunca ben de işyerimde gelen misafirlere ikram etmeye başladım ve menüye ekledim. Ankara BİNYAR Derneğimizin tavsiyesiyle adını da Zaza Çayı koyalım dedik. Derneğimizin de katkılarıyla Marka Tescil Belgesi için başvurumuzu yaptık ve belgemiz çıktı. Patent başvurumuzu da ayrıca yaptık, işlemleri biraz daha uzun sürdüğünden henüz bekleme aşamasındayız. İnşallah en kısa zamanda patentimizi de alacağız” dedi.
YARPUZ HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?
Yarpuzun insan vücuduna inanılmaz faydaları olduğunu vurgulayan Altunbay; “Yarpuz tamamen doğal bir antibiyotiktir. Bağırsak hastalıklarına, mide rahatsızlıklarına, kadınlarda adet düzensizliğine, metabolizmanın hızlandırılmasına, iltihaplı eklem romatizması hastalıklarına çok iyi geliyor. Bağışıklığı güçlendirici etkisinden dolayı şuanda Covıd-19 hastalığına bile iyi geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. En büyük özelliği de doğal bir antidepresan olmasıdır. Uyku sorunu olanlar, günün yorgunluğu ve stresi altında olanlar için inanılmaz derecede faydalıdır” ifadelerine yer verdi.
“BİNGÖL'DE YETİŞEN YARPUZ ÇOK KALİTELİ VE LEZZETLİ”
Özellikle Bingöl'de yetişen yarpuzun diğerlerine göre çok kaliteli olduğunu ifade eden İş insanı Altunbay; “Yarpuz her dere kenarında yetişiyor ama Bingöl Haserek bölgesinde özellikle karın geç erimesinden dolayı tadı ve kalitesi çok özel bir yarpuz yetişiyor. Bizler de oradan getirtmeye çalışıyoruz. Maalesef o konuda da biraz yetersiz kalıyoruz. Ben birçok yetkili ile görüştüm bu konuda bir adımın atılması ve bölge insanımıza bir ekmek kapısı haline gelmesi için çaba sarf ediyoruz. Pandemi sürecinin ardından inşallah daha somut adımlar atmayı hedefliyoruz. Bu işi bir pazar haline getirip oradaki insanların organize edilmesiyle toplanan bütün ürünlerin bedelini ödemek koşuluyla ve sınırsız bir şekilde almaya talibim. İstediğimiz standartlarda hazırlayıp bizlere ürünü getiren bütün vatandaşlarımızın elinde ne kadar yarpuz varsa hepsini alma garantisi de veriyorum” dedi.
“ZAZA ÇAYI TİCARET İÇİN ÜRETİLMEYECEK, SADECE ŞİFA OLARAK DAĞITILACAK”
Zaza Çayı'nın hiçbir şekilde ambajlanarak ticareti yapılmasına sıcak bakmadıklarını belirten Altunbay; “Özellikle şu konuda çok netim. Bu işi kesinlikle ticarete dönüştürmek gibi bir gayemiz yok. Birinci önceliğimiz insanlarımız için şifa kaynağı olan bu çayın yaygınlaştırılmasını sağlamak, ikinci önceliğimiz ise işsizliğin bu kadar yoğun olduğu bölgemizde insanlarımıza bir gelir kapısı açılmasına vesile olmaktır. Bu işin ticareti için birçok teklif geldi, geldiği gibi de geri çevirdik” dedi.
İş insanı Süleyman Altunbay, bu konuda özellikle Bingöl Valiliği, Bingöl Belediyesi, ilçe kaymakamlıkları, STK'lar, İŞKUR gibi kurumların bu işin bir sektör haline getirilmesi ve Bingöl halkına bir gelir kapısı olması için gerekli adımların atılmasında büyük destek beklediklerini vurguladı.
“ZAZA ÇAYI İÇİN KURUMLARIMIZDAN DESTEK BEKLİYORUZ”
Zaza Çayının bundan sonraki süreçte verilecek olan desteklerle hak ettiği yeri bulacağını ifade eden Ankara BİNYAR Derneği Başkanı Cemal Koçakelçi ise; “Bingöllü İş adamlarının bu tür çalışmalarla hem Bingöl hem de ülke ekonomisine önemli katkı sunacak bir atılımda bulunması elbette bizleri çok mutlu etmektedir. Süleyman Bey Başkan Yardımcımız olduğundan sık sık bir araya geliriz ve çayını mutlaka içeriz. Marka tescili ve patent başvurusu fikri de böyle bir görüşmede dile geldi. Böyle bir adım atması durumunda bizler de kendilerine gerekli desteği sunacağımızı belirttik. Böylece Zaza Çayı serüveni başlamış oldu. İnanılmaz derecede faydası olan bu çayın Zaza Çayı olarak tescillenmesi de biz Bingöllüler için ayrı bir gurur kaynağı olmuştur. İnşallah İlimizin ilgili kuruluşları da yeterli desteği verir ve bir an önce vatandaşlarımız için bir ekmek kapısı haline gelir” ifadelerine yer verdi.
ZAZA ÇAYI YAPILIŞI
(20 çay bardağı alacak bir demlik için)
“Kaynamış suya 10 gr. Yarpuz ve 10 gr. Kuru nane ekleyin. Yaklaşık 8 dakika demlenmeye bırakın. Demlenirken altında kaynayan su olması çayı daha da lezzetlendirecektir. Arzuya göre bir küçük limon dilimi ekleyerek içebilirsiniz. Afiyet olsun.”