Solhan ilçesi-Muş karayolunun 40'ıncı kilometresinde yer alan Kuşburnu Köyündeki kırsalda sarp kayalıkların oyulması sonucu oluşturulan Zağ Mağarası, beş katlı ve katlar arası çapraz geçişlerle, bir birlerine bağlantı sağlanmış geçişte alttan, üstten baca şeklinde gizli geçitle girişler sağlanıyor.
Bingöl'ün tarihi mağaralarından biri olan Zağ Mağarası Tarihi M.S 5.Yüzyıla kadar dayanan tarihi mağara, devasa bir kayanın içerisine elle oyularak şekillendirilmiştir.
Murat Nehri'ne bakan tarafı yaklaşık yerden 200-300 metre yükseklikte bulunan mağaranın katlar arası çapraz geçişleri mevcuttur. Katlar arası geçiş yuvarlak bacalarla, odadan odaya geçişler ise kapılarla sağlanıyor. Birinci katında zahire depoları, orta katta oturma odaları, en üst katta ise iki harem odası yer alıyor. Katlar arası geçişlerin yuvarlak bacalarla sağlandığı mağaranın en üst tarafında gözetleme kuleleri bulunuyor.
Bizans döneminden günümüze kadar gelebilmiş bu tarihi miras, uzun yıllar Roma İmparatorluğu'ndan baskı gören Hristiyanların saklandıkları ve yaşamını sürdükleri bir yaşam alanı olarak kullanılmıştır. Beş ayrı kattan oluşan mağara, yapıldığı dönemde mimari oluşumları bünyesinde barındırmıştır.
Bingöl Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Nebi Butasım; ”Bingöl Üniversitesinde sanat tarihi hakkında çalışmalar yapmaktayım, Zağ yerleşkesi yaklaşık Bingöl'den bir 40 kilometre uzaklıkta kuşburnu köyü kırsalında yer alıyor Murat suyuna hâkim bir tepe üzerindedir. Bizim araştırmalarımıza göre iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Murat suyuna yakın olan bölüm tamamen tahrip olduğundan orası pekte bilinmiyor. Sağ taraftaki kayalık alan 5 kattan dizayn edilmiş ve katlar arası çapraz geçişlerle, bir birlerine bağlantı sağlanmış geçişte alttan, üstten baca şeklinde gizli geçitle girişler sağlanıyor. Her bir oda yaklaşık olarak 3-5 metre aralığındadır. Yükseklik olarak ta 1.93 –metre arasında yüksekliklerle taşların oymasıyla yapılmış, tabi coğrafik şartlar ve depremler gibi koşullardan dolayı bir bölümü yıkılmış bir kısmında, çatlamış vaziyettedir. Üst kısımlara şu anda çıkmak oldukça tehlikeli, bunun için kültür Bakanlığı, üniversitemiz ve Bingöl valiliği, çeşitli alt yapılar hazırlıyor. İleriki süreçte yol, tabela ve güçlendirme gibi çalışmaları yapılacak, kuşburnu köyü zağ mağaraları olarak biliniyor. “dedi.
“İlk Hristiyanlık döneminde kullanıldığı düşünülüyor”
Butasım; “Tarihi hakkında çok kesin bir bilgi elimizde olmadığı için tarihi konusunda çalışmalarımız hala devam etmektedir. Özellikle Bizans ve Romanın son dönemlerinde burada hâkim olduğu 5-6 ve 7inci yüz yıllarda oranın yapıldığını düşünülüyor. Tabi bu araştırmalarımız sonucunda kesinlik kazanacaktır. Bu yerleşke kaya oyma yerleşkesidir. Kendi çevresinde bazı eski kalıntılarda bulunmaktadır. Sadece kaya yerleşkesiyle sınırlı bir alan değil, kuzey ve batısında bazı yıkıntılarda bulunmaktadır. Burası 2003 Bingöl depreminde kapalı bir alan şeklindeydi. Tarihi rivayetlere de uymaktadır. Timur döneminde buraları alan seferlerinde, bu yerleşkenin bulunamadığını ve gizli geçitle geçildiği bilinmektedir. Orada paça şeklinde bir gizli geçidin olduğu biliniyor. Şuanda paça şekilleri ve kalıntıları hala ayaktadır. Tabi 2003 depreminde paçanın üst kısmı tamamen yıkıldı. Zağ yerleşkesi ilk Hristiyanlık döneminde özellikle kullanıldığı düşünülüyor. Şuanda üzerinde bir işaret yâda bir yazı benzeri gibi bir belge maalesef yok. Araştırmalar sonucu inşallah bu belge ve birikimlerle, orayı da turizme kazandırmayı düşünüyoruz. ”şeklinde konuştu.