24'te yayınlanan, Selahattin Yusuf'un sunumu ile ekrana gelen Söz Kampüsten İçeri programının bu haftaki konuğu YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan oldu. Özcan, programda merak edilenlere açıklık getirdi, öğrencilerin sorularını yanıtladı.
YÖK'ÜN VARLIĞI GEREKLİDİR, ANCAK
Selahattin Yusuf'un yönelttiği; &';YÖK, 12 Eylül sürecinde kurulan bir kurum, varlığı hep tartışıldı. Varlığı konusunda siz ne düşünüyorsunuz? Siz bu makamda otururken ne hissediyorsunuz?” sorularına cevap verdi. Özcan; &';YÖK'ün varlığı tartışması hep var olmuştur. Ancak YÖK var olmalıdır. Ancak YÖK'ün yetkileri kısıtlanabilir. Zaten YÖK şuan itibariyle omurgası zayıf kalmış bir kurumdur. Kurulduğunda 27 üniversite için kurulmuş bir kurum. Ancak şuan ise 94'ü devlet, 47'si vakıf üniversitesi olmak üzere 141 üniversite var. Teşkilatı yetersiz kalıyor, bundan dolayı yeniden yapılanmaya ihtiyacı var. YÖK işlevi bakımından okları hep üzerine çekmiştir. Fakat iki yıllık yönetiminde bulunduğum sürece bıraktığı izleri silmek için uğraştım. Özgürlükler için çalışıyorum. YÖK, bu kadar üniversitenin olduğu bir yerde, onların ortak sorunlarını görmek, gidermek ve yüksek öğrenimi planlaması için gereklidir” dedi.
KATSAYI DANIŞTAY'IN DA İSTEĞİ YERİNE GETİRİLDİ
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, son günlerde çok konuşulan ve Danıştay'ın geçtiğimiz günlerde karara bağladığı &';Katsayı Sorunu” hakkında da bilgi verdi. YÖK Başkanı Özcan konuyla ilgili şunları söyledi; Katsayı meselesi garip bir meseledir. Dünyanın neresinde varsa göstersinler. Eğer bana başka bir yerde varlığını gösterebilirlerse ben derhal burada bütün iddialarımdan burada vazgeçeceğim. Bunu bir örnekle anlatmak istiyorum. Fen lisesinde okuyan bir öğrenci fen alanında eğitim görüyorsa, okulun en başarılı öğrencisi ise hatta üniversite sınavında da birinci olsa, hukuk fakültesini kazanamıyor. Sadece kendi alanında tercih yapmadığı için sınavın birincisi istediği üniversitede okuyamayacak. Bu kabul edilemez biz şimdi bu katsayı makasını daralttık.
Fakat Danıştay'ın istediği katsayı makasının sembolik değil, anlamlı bir şekilde açılmasıydı. O yerine getirildi. Önceden 50 sonra 30 soru gibi bir fark varken biz bu farkı 810 soru aralığına kadar indirdik. Burada Danıştay'ın hala itiraz edeceği bir durum kalmadı sanıyorum.
Haber7