Yılmaz güney'in cesaretini taşıyan bir ilk filmTürkiye ile ilgili gerçek bir olayı anlatıyor "İki Dil Bir Bavul"filmi.Amerikan sinemasında hakim olan ‘öğrenci-öğretmen ilişkisi filmi'ni Türkiye'ye uyarlıyor. Böyle olunca da İran sinemasındaki belgesel estetiği geleneğini benimsese de, ‘doğuda Türkçe bilmeyen kürt çocuklar' meselesinin izini sürünce samimiyetiyle sınıfı geçiyor. Bu filmi izlerken aslında son derece trajik ama bir o kadar da ‘hiciv'e açık bir tablo ile karşılaşıyoruz. Öyle ki Türkiye'yle ilgili gerçek bir olayı anlatıyor “İki Dil Bir Bavul”. Ancak işin ilginci, Anadolu'nun bir bölgesinde Türkçe öğrenme konusunda sıkıntı çeken Kürt öğrencilerin hikayesine uzanıyor. Böyle olunca da Amerikan sinemasında bolca gördüğümüz öğrenci-öğretmen ilişkisi filminin, Türk versiyonuyla yüzleşiyoruz. İran sineması geleneğinin devamı Özgür Doğan ile Orhan Eskiköy'ün bu ilk uzun metrajı, aslında şimdiden Yılmaz Güney filmleri kadar tartışma yaratacak gibi gözüküyor. Zira ülkemize dair korkulan bir gerçekliği, hem de belgesel estetiği ile perdeye taşıyarak cesur bir işe imza atıyor bu ikili. Böyle olunca da aslında biraz İran sinemasının geleneğini benimsediği söylenebilir. Öyle ki orada da belgesel estetiğiyle ve duygusallaştırma amaçlı kullanılan ana karakterlerle kurulan ‘sosyal mesele' odaklı filmlere rastlarız. Ülkenin sinemasının özelliği budur. Bizde Atalay Daşdiken'in aslında ucundan kaliteli bir işçilik sunsa da, Türkiye koktuğu konusunda şüphelerimiz olan filmi “Mommo: Kız Kardeşim”de bu geleneğin uygulandığına tanık olmuştuk. Ancak samimiyetten ziyade İran sinemasının dünya sinemasının yükünü çektiğini düşünen bir zihnin ürünüydü film. Bu sebeple de hiç ‘Türk' kokmuyordu. “İki Dil Bir Bavul” ise geçen yıl “Gitmek” ile başlayan ve gerçekliği yakalaması için samimi olması şart olan bu geleneği izliyor. Doğan-Eskiköy, filmlerini bir senelik kısa bir zaman dilimine sıkıştırınca ise aslında gözlemcilikleriyle son derece değerli detaylar çıkarmışlar. Kürt öğrencilerin bir Amerikan animasyonundaki ‘şeker karakterler' kadar ‘sevecen' halleri de izleyiciye geçiyor zira. Bu sebeple de samimi çalışmayı takdir etmek lazım. Özellikle de karakterine de kendi ismini veren Zülküf Yıldırım'a dikkat deriz! “Half Nelson”, yenilemişti Ancak başka bir açıdan bakınca da, “İki Dil Bir Bavul”un öğrenci-öğretmen ilişki filmini (Bkz. “Sakıncalı Düşünceler”, “Freedom Writers”) hiç de bozmadan sadece sosyal mesele üzerine inşa ederken, hikayenin gücüyle zirve yapmak istemesi; çok da yenilikçi bir anlayışın izini sürmediğini kanıtlıyor. Evet belki kürtlük meselesiyle ilgili çarpıcı gözlemleri var filmin, ancak bu sadece samimiyete yol açıyor, sinema açısından ‘farklı' bir şeye değil. Öyle ki Ryan Fleck-Anna Boden ikilisi bu formülü, birkaç yıl önce “Yarım Öğretmen” (“Half Nelson”) ile bozup soyut bir formüle transfer etmişlerdi. Böylece Ryan Gosling ile siyahi bir kızın ilişkisi üzerinden ABD'nin siyasi dünyasıyla ilgili de alttan alta bir şeyler söylemişlerdi. “İki Dil Bir Bavul”sa ‘sinemasal' anlamda değil de ‘samimiyet' ve ‘gerçekçilik' konusunda sınıfı geçiyor. El kamerası kullanımı ve basit ama yerinde kurgusuyla ‘Türk Yeni Gerçekçiliği' diye bir şey başlıyorsa onun keyifli bir seyirliği olacağına şüphe yok. Künye: İki Dil Bir Bavul Yönetmen: Özgür Doğan, Orhan Eskiköy Oyuncular: Emre Aydın, Zülküf Yıldırım, Rojda Huz, Vehip Huz, Zülküf Huz Süre: 81 dk. Yapım Yılı: 2008 Bir de müzikal yeniden çevrimi New York Sahne Sanatları Okulu'na girmek isteyen bir grup öğrencinin, ‘konservuar' ve ‘müzik' tutkusu üzerine bol müzikli bir eser. 1980'de İngiliz yönetmen Alan Parker'ın çektiği ve biçimci sinemasıyla öne çıkan “Fame”, 19 sene sonra yeni jenerasyon için bir kez daha çekilmiş. Yine adını duymadığımız genç isimler bir arada. Müzikleriyle de dikkat çekecek gibi. Ama sadece o kadar... Künye: Fame Yönetmen: Kevin Tancharoen Oyuncular: Naturi Naughton, Kay Panabaker, Anna Maria Perez de Tagle, Bebe Neuwirth, Kelsey Grammer Yapım Yılı: 2009 İki bağımsız, feminist bir filmde Bir pon pon kızın, içine bir şey girince okulda beklenmedik olaylar meydana gelir. Zira Fox'un canlandırdığı bu karakter bir anda erkekleri öldüren bir katile dönüşür. Peki en iyi arkadaşı bu vahşete son verebilecek midir? “Juno”nun Oscarlı yazarı Diablo Cody, bu sefer biraz da korku alanında bir işe imza atıyor. Yönetmenlik koltuğunda ise “Kadın Dövüşü” (“Girlfight”) ile çıkış yapan bir başka bağımsız sinema kadını Karyn Kusama var. Künye: Jennifer's Body Yönetmen: Karyn Kusama Oyuncular: Megan Fox, Amanda Seyfried, J.K. Simmons, Adam Brody Süre: 92 dk. Yapım Yılı: 2009 Peter Jackson sunar Bir Televizyon kanalı olan Kanal-İ'de, garip olaylar meydana gelmektedir. Zira saf Anadolu çocuğu İmdat'ın cam siliciliğinden Televizyon Kanalı Genel Müdürlüğü'ne ve Türkiye'nin rating rekortmeni bir yapımcıya dönüşmesiyle birlikte bu durumdan rahatsız olan birçok insan da üreyecektir. Türkiye'nin Medya dünyasıyla ile ilgili uzun süredir yapılması beklenen bu yapıt, Okan Bayülgen'in başrol performansı ve Türkiye'nin son yıllardaki en iyi korku filmi olan “Musallat”ın yönetmeni Alper Mestçi'nin becerisiyle dikkat çekmeye çalışıyor. Künye: Kanal-İ-zasyon Yönetmen: Alper Mestçi Oyuncular: Okan Bayülgen, Hakan Yılmaz, Erol Günaydın, Rasim Öztekin, Ahmet Çakar, Sadettin Teksoy, Metin Uca Yapım Yılı: 2009 HT YORUM YAZIN
|
|