Cumhuriyet Savcısı Uygur'la ilgili yayımlanan haberde “Polisin iki vatandaşı linçten kurtarmak için koruma amaçlı gözaltına aldırdığı, bu nedenle polis hakkında Cumhuriyet savcısı Uygur Meydan tarafından kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan soruşturma açıldığı, Uygur Meydan'ın paralel yapı mensubu olduğu iddialardan bahsedilmektedir” iddialarının yer aldığı kaydedilen açıklamada, “10.10.2015 tarihinde il merkezinde gösteri yapan bir grup ‘katil Devlet, katil Erdoğan' ve benzeri sloganlar atmıştır. Olay yerinden geçmekte olan iki vatandaşımız bu gruba ‘asıl katil sizsiniz' benzeri sözlerle tepki göstermişlerdir. Göstericilerin kendilerine tepki gösteren vatandaşların üzerine yürümek istemesi çevrede bulunan diğer vatandaşlar tarafından engellenmiş, her iki taraf birbirinden ayrılmıştır. Bu kişilerden birisi olaydan sonra gittiği çay ocağında gözaltına alınmıştır, dolayısı ile linç tehlikesi de bulunmamaktadır. Olayda ilgili kolluk birimleri tarafından ‘katil Devlet, katil Erdoğan' sloganları atarak açıkça suç işleyen kişiler için yakalama, gözaltına alma ve benzeri hiçbir işlem yapılmadığı gibi, gösteriye müdahale de edilmemiştir. Tam aksine bu sloganları atanlar değil, onlara tepki gösterenler gözaltına alınarak karakola götürülmüştür. Bu olay nöbetçi Cumhuriyet savcısı olan Uygur Meydan'a yaklaşık 3 saat sonra bildirilmiş, Cumhuriyet savcısı bu vatandaşların hangi suçlama ile gözaltına aldırıldıklarını sormuş, cevap verilemeyince derhal serbest bırakılmalarını emretmiştir. Ardından bu vatandaşları adliyeye davet ederek olayla ilgili mağdur sıfatıyla ifadelerini almıştır. Vatandaşlardan birisi kendisini haksız yere gözaltına alanlardan şikâyetçi olduğunu beyan ederken, diğeri şikayetçi olmadığını beyan etmiştir” denildi.
YETKİSİZ GÖZALTINA KAMU DAVASI
Emniyet amirinin hiçbir yetkisi olmadığı halde 2 vatandaşı gözaltına aldığı için hakkında “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılmak” suçundan kamu davası açıldığı kaydedilen açıklamada, “Cumhuriyet Savcısı Uygur Meydan olayla ilgili tarafların ifadelerini almaktan başka hiçbir işlem yapmamış, dosya memur suçlarına bakmakla görevli cumhuriyet savcısına tevzi edilmiştir. Bu arkadaşımız da hukuksuz emirle yetkisi olmadığı halde iki vatandaşı gözaltına aldıran ilgili emniyet müdürü hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan kamu davası açmıştır” ifadelerine yer verildi.
Gözaltların şüpheliler için uygulanabilen bir tedbir olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Gözaltı ancak şüpheliler için uygulanabilen bir tedbirdir. Hiçbir kanunda korumak ve benzeri amaçlarla mağdurun gözaltına alınması kavramı bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla suç işlememiş olan hiçbir vatandaş kendisinin korunmak istendiği ve benzeri amaçlarla da olsa, hürriyetinden yoksun bırakılamaz, gözaltına alınarak zorla karakola götürülemez. Cumhuriyet savcılarının dahi böyle bir yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle yapılan işlem açıkça hukuka aykırıdır.”
CUMHURBAŞKANINA HAKARET DAVASI
Olayın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından duyulmasının hemen ardından “Katil Devlet, Katil Erdoğan” sloganı atan kişilerin tespit edilerek, haklarında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan kamu davası açıldığı vurgulanan açıklamada, “Olay Cumhuriyet Başsavcılımız tarafından öğrenilince ayrıca ‘katil Devlet, katil Erdoğan' sloganı atan kişilerin tespit edilerek şüpheli sıfatı ile ifadelerinin alınması emri verilmiştir. Bu kişiler hakkında 2016/645 soruşturma sayılı dosyamız üzerinden Sayın Cumhurbaşkanına hakaret suçundan kamu davası açılmıştır. Olayda gazetenin Devlete ve Sayın Cumhurbaşkanına hakaret eden kişiler yerine, onlara tepki gösterenlerin provokatör oldukları iddiası ile gözaltına aldırılmasını sorgulaması gerekirken, tam aksi bir tavır içine girmesi, üstelik bunu güya paralel yapı ile mücadele adına yapması anlaşılamamaktadır” denildi.