Bingöl Üniversitesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdal Çaçan ve Ziraat Fakültesi Sekreteri Said Ayrancı'nın “Bingöl Koşullarında Kışlık Ekilen Beşli Karışım Yem Bitkisinin Verimi, Botanik Kompozisyonu ve Kar-Zarar Durumu” başlıklı çalışmaları, Uluslararası Gıda, Tarım ve Hayvan Bilimleri Dergisinde yayımlandı.
Kent Haber Gazetesi'nde yer alan habere göre; beşli karışım yem bitkisinin Bingöl koşullarında verim ve botanik kompozisyonunu tespit etmek ve bu doğrultuda yapılan tarımsal faaliyetin kar-zarar durumunu belirmek amacıyla yapılan çalışmada, bitkisel materyal olarak yüzde 30 yem bezelyesi, yüzde 30 Macar fiği, yüzde 20 yulaf, yüzde 10 tritikale ve yüzde 10 kılçıksız buğdaydan oluşan beşli karışım kullanıldı.
14 DEKARLIK ALAN EKİLDİ
Araştırma, Bingöl Merkez Kültür mahallesinde yer alan 14 dekarlık çiftçi tarlasında yürütüldü. Araştırma için yem bezelyesi, macar fiği, yulaf, tritikale ve kılçıksız buğdaydan oluşan beş karışım tohumları; Bingöl İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden yüzde 50 hibeli olarak satın alındı. Beşli karışımın ekimi ve üretimi ile ilgili şu bilgilere yer verildi: “Araştırmada kullanılan beşli karışımın ekimi, 15 Ekim 2021 tarihinde yapılmıştır. Ekim ile birlikte herhangi bir gübreleme yapılmamıştır. Toplam 14 dekarlık alanda ekim yapılmış olup, toplam 225 kilogram tohumluk kullanılmıştır. Dekar başına yaklaşık 16 kilogram karışım tohumluğu kullanılmıştır. 19 Nisan 2022 tarihinde araştırma alanında yer alan buğdaygillerin sapa kalkma aşamasında, dekara 5 kg saf azot gelecek şekilde üre gübresi verilmiştir. 14 dekar alan için 150 kilogram üre gübresi verilmiştir. 08 Haziran 2022 tarihinde buğdaygillerin başak oluşturduğu, baklagillerde ise alt baklaların oluştuğu dönemde hasat yapılmıştır. Beşli karışımın verimini ve botanik kompozisyonunu belirlemek için 14 dekarlık alanın farklı noktalarından sekiz tekerrür olacak şekilde 1 metrekarelik alan hasat edilmiştir. Hasat edilen 1 metrekarelik alandaki bitkiler birbirinden ayrılarak yaş ve kuru ot verimleri belirlenmiş ve sonrasında dekara verim ve botanik kompozisyon hesaplanmıştır. Daha sonra 14 dekar alan tamburlu çayır biçme makinasıyla hasat edilmiş ve ürün iki gün güneşte kurumaya bırakılmıştır. İkinci gün tırmık yapılıp, bir gün daha güneşte kurutulduktan sonra 11 Haziran 2022 tarihinde balya haline getirilmiş ve sonrasında satılmıştır.”
KÂR-ZARAR DURUMU
Ürünlerin ekim aşamasından satış aşamasına kadar olan süreçte; tohumluk, traktör, gübreleme, biçme ve balya yapma için toplam 9 bin 612 TL (785,5 dolar) gider oluştu. Üretilen ürünlerden elde edilen toplam gelirin ise 9 Bin 800 TL olduğu ve 188 TL (10,1 dolar) kazanç elde edildiği belirtildi.
GİDERLER FAZLA, KÂR EDİLEMEDİ
Araştırmacılar, üretim ve satım aşamasında karşılaştıkları problemleri ve çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “14 dekar alanda yapılan üretim faaliyeti sonucunda iki ana sorun ile karşılaşılmıştır. Bunlardan birincisi giderlerin fazla olmasından dolayı ortaya çıkan zarar durumudur. Yapılan hesaplamalarda 188 TL kar edildiği ifade edilmektedir. Ancak tarla kiralama bedeli, tarlaya yapılan ziyaretler, ekimden hasat aşamasına kadar harcanan zaman gibi parametrelerin de üretime dâhil edilmesi durumunda, bu tarımsal faaliyet sonucunda kar elde edilmediği, bilakis zarar durumunun ortaya çıktığı açıkça ortaya çıkmaktadır.”
ZARARDA PAZAR ETKİSİ
“Karşılaşılan ikinci ana sorun ise üretilen otun satışı noktasında ortaya çıkan ciddi problemlerdir. Ot balya haline getirildikten sonra hayvansal üretim faaliyetinde bulunan üretici arayışı içerisinde girilmiştir. Çoğu üretici o an için ihtiyacı olmadığını ifade ederek satın almak istememiştir. Uzun uğraşlar neticesinde üretilen ot, ancak değerinin altında bir fiyatla satılmıştır. Yani üretilen otun doğrudan satılacağı herhangi bir kurum veya kuruluşun olmayışı ve üreticinin otu depolama imkânından yoksun olması ciddi bir problem olarak karşımıza çıkmıştır. Yaşanan bu iki sorun karşılığında şu iki öneri sunulabilir. Birincisi küçük alanlarda üretim yapan üreticiler için devlet tarafından verilen destekler kapsamında, cüzi ücretler karşılığında traktör kiralama gibi bir seçeneğin sunulması küçük üreticiler için büyük avantaj sağlayacaktır. İkincisi ise her ilde Toprak Mahsulleri Ofisi teşkilatına benzer bir yapı ile Yem Ofislerinin kurulması veya Toprak Mahsulleri Ofisi kapsamında yem bitkilerinin alımına yer verilmesinin üreticiye faydalı olacağıdır.”