2016-2017 eğitim öğretim yılının başlamasıyla Bingöl Üniversitesi'nin öğrenci sayısı 15 bine yaklaştı. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından kapatılan iki adet öğrenci yurdunun KYK'ya devredilmesiyle öğrenci kontenjan sayısı Bin 875'i buldu. KYK'ya ait yeni yapıların inşaat süreci devam ederken, üniversite öğrencileri ev sahiplerinin gazabına uğruyor.
ÖĞRENCİYE ÇİRKİN HESAP
Yurtların yetersizliği ve barınma sorununu fırsat bilen bazı ev sahipleri, öğrencilere fahiş bedelle evleri kiralıyor. Bedelinin çok çok üstünde evlerini kiraya veren ev sahipleri, evde kalacak öğrenci sayısını fırsata çeviriyor. Normal değeri 500 TL'yi bulmayan daireler, üç veya dört öğrencinin birleştirilmesiyle Bin TL'nin üzerinde kiraya veriliyor. Burada fert sayısını baz alan uyanık ev sahipleri Bin TL'yi öğrenci sayısına bölerek, evi ucuza verdiği savunuyor.
BU KADAR FIRSATÇILIK OLMAZ
Geçtiğimiz yıllarda barınma sorunu ve yüksek kira bedellerinden dolayı üniversite öğrenimine başlamadan memleketlerine dönen öğrencilerle karşılaştıklarını ifade eden bazı duyarlı vatandaşlar, öğrencilerin yaşadığı barınma sorunun fırsata çeviren ev sahiplerini biraz da olsa vicdanlı olmaya davet etti. Bingöl'e gelen öğrencilerin çoğunun bölgeden gelen fakir öğrencilerden oluştuğunu dile getiren duyarlı vatandaşlar, “Bu kadar fırsatçılık olmaz. Üç kuruş fazla kazanacaklar diye birçok insanın hayatını zorlaştırmanın hatta öğrencilik hayatını bitirmenin bir anlamı ve açıklaması olamaz.
ÖĞRENCİ EŞİTTİR PARA
Bazı ev sahiplerinin öğrenci olduklarını söylemeleri ile beraber kendilerini geçim kaynağı olarak gördüklerini ifade eden öğrenciler ise, “Neredeyse bizim üzerimizden geçimlerini sağlayacaklar. Kira fiyatlarını görüşmek için gittiğimizde şunu fark ediyoruz: Ev sahiplerinin çoğu ya esnaf ya da iş adamı. En yüksek seviyede kar etme düşüncesindeler. Bu kadar olmamalı çünkü biz öğrenciyiz. Öğrenci dendiği zaman akla ilk gelen şey fakirliktir. Zor şartlar altında okumaktır. Zaten ailelerimize yük oluyoruz. Bizim üzerimizden ticaretlerini geliştirmek ya da geçim kaynaklarını sağlamak çok merhametsizce bir tutum. Bizi para gibi gören ev sahiplerini birazcık da olsa insafa davet ediyoruz” şeklinde dert yandılar.