Anayasa Mahkemesi'nin, Ankara 1. Ticaret ve İstanbul 2. İdare mahkemelerinin Pasaport Kanunu ile Bankalar Kanunu'nun vergi borçlularına yurt dışına çıkış yasağı getiren hükümlerinin iptali istemiyle açtığı 4 davayı birleştirerek karara bağlamıştı. Yurt dışına çıkış işlemlerinin 5682 sayılı Pasaport Kanunu'nda düzenlendiği anlatılan kararda, yasanın 22. maddesinde ''vergiden borçlu olduğu pasaport vermeye yetkili makamlara bildirilenlere, pasaport veya seyahat vesikası verilmeyeceğinin'' hükme bağlandığı ifade edildi.
Kararda, bu hükme göre vergi çeşidi, vergi borcunun cinsi, vadesi, niteliği ve tutarı ya da alt sınırı, resim, harç ya da benzeri mali yükümlülüklerden doğan borçlar için yasak uygulanıp uygulanmayacağı, borcun hangi evresinde yasak talebinde bulunulacağı ve tüm olağan yasa yollarının kullanılarak kesinleşip kesinleşmediği, yargı sürecinde yasak isteminde bulunulup bulunulmayacağı, vergi borçlusu, yasal temsilcilerin ya da müteselsil sorumluların durumu, zamanaşımı, vergi borçlusunu pasaport vermeye yetkili makamlara bildirecek idare, yasağın bildirilme şekli ve süresiyle hangi durumlarda ve kim tarafından kaldırılacağı gibi konularda somut bir tanım, nitelendirme ya da düzenlemeye yer verilmediği belirtildi. Kararda, vergi yükümlülüğünü tahakkuk ettirmekle görevli idareler tarafından herhangi bir bildirim olmaması halinde, yurt dışına çıkış yasağının uygulanmadığına dikkat çekildi.
ÖLÇÜTLER İDARENİN TERCİHİNDE
Yasanın vergi borcundan yurt dışına çıkış yasağıyla ilgili idari düzenleme yapma konusunda idareye herhangi bir yetki vermediğine değinilen kararda, buna rağmen Maliye Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığının tebliğ çıkardığı ve yurt dışına çıkış yasağına ilişkin ölçütlerin idarenin takdir ve tercihine göre belirlendiği kaydedildi. Kararda, vergi borcu bakımından durumları aynı olan kişilerin kimilerine yasak getirilirken kimilerine getirilmemesinin; yetkili idarenin vergi alacağının başka yollarla tahsili için makul girişimlerde bulunup bulunmadığı ve borçlunun ülkeyi terk etmesinin alacağın tahsilini olanaklı kılıp kılmayacağının da tamamıyla idarenin takdir ve tercihine kaldığına işaret edildi.
SINIRLAMA NEDENİ SOMUTLAŞTIRILMALI
Yasalarla getirilen vergi yükümlülüğünü kabullenmenin vatandaşlık görevi olduğu anlatılan kararda, yasağın, hiçbir koşul öngörmeden ve hatta vergi borcunun tutarı belirtilmeden vergi borcunun ödenmemesine bağlı olarak kendiliğinden uygulanması durumunda amaç ile araç arasındaki makul ilişki ve dengenin ortadan kalkacağı ifade edildi. Yasa koyucunun getireceği her sınırlayıcı düzenlemenin nedenini somutlaştırması gerektiği belirtilen kararda, söz konusu yasa kuralının, amaç ve araçları açık, belirgin ve somut bir şekilde öngörmediği, amaç ve araç arasında makul ve uygun bir ilişki kurmayarak ölçülülük ilkesinin gereklerini yerine getirmediği kaydedildi. 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 15. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen, ''Pasaport Kanunu'nun 22. maddesi hükümleri, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun talebi üzerine Fona borçlu olanlar ile tüzel kişi borçluların kanuni temsilcileri hakkında da uygulanır'' kuralıyla, TMSF'ye, borçlu olanlar ile tüzel kişi borçluların kanuni temsilcileri hakkında yurt dışına çıkış yasağı talebinde bulunma yetkisi tanındığı anlatılan kararda, bu yetkinin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nda da yer aldığı ifade edildi.
TMSF VE BANKALARIN TALEP YETKİSİ
TMSF'nin bankacılık işlemlerinden ve bankaların TMSF'ye devir işlemlerinden kaynaklanan alacaklarının, vergi alacağı kapsamına girmediğine dikkat çekilen kararda, bu kuralda da yurt dışı yasağı uygulamasının herhangi bir çerçeve çizilmeden TMSF'ye bırakıldığı kaydedildi. Kararda, TMSF'ye tanınan yurt dışı çıkış yasağı talep yetkisinin, 4389 sayılı yasanın ek 5. maddesiyle kamu bankaları, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait bankalar ve hisselerinin çoğunluğu üzerinde kamu kurum ve kuruluşlarının idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalara da tanındığı belirtildi. TMSF ile kamuya ait ya da kamunun hakim olduğu bankalara olan borçlardan kaynaklanan alacakların, hukuksal süreçten geçip kamu alacağı halini alsalar bile ''vergi borcu'' sayılamayacağına işaret edilen kararda, bu borcun ''vatandaşlık görevi'' kapsamında olmadığından yurt dışına çıkışı yasaklama nedenleri arasında sayılamayacağı vurgulandı. Kararda, ''Vatandaşlık ödevi kapsamında olmayan kamu alacaklarının tahsili amacıyla borçlular hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulması, Anayasa'nın 23. maddesinin güvence altına aldığı yurt dışına çıkma özgürlüğü alanına yapılmış açık bir müdahale niteliğindedir'' denildi. İptal kararıyla doğan hukuksal boşluğun kamu yararını ihlal edici nitelikte olduğuna işaret eden Anayasa Mahkemesi, gerekli düzenlemelerin yapılması amacıyla iptal kararının bugünden itibaren 6 ay sonra yürürlüğe girmesine de karar verdi.
Haber7