Verem, tedavi edilmez ise öldürücüdürVerem Savaş Dispanseri Baş Tabibi Dr A. Mahir Şenyuva, yaptığı yazılı basın açıklamasında “Tüberküloz, Verem, ince hastalık isimleriyle bilinen hastalık, mycobacterium tüberkülozis basilinin yaptığı başta akciğer olmak üzere tüm organları tutabilen tedavi ile düzelebilen sinsi ve kronik bir hastalıktır, tedavi edilmez ise öldürücüdür” dedi.Hastalığa uzun süre verem hastalarıyla temas etmiş kapalı alanlarda kişilerde daha fazla rastlanmaktadır. Hastalık ortak kullanılan çatal, kaşık, tabak, bardak ve giysilerle bulaşmaz. Hastaların tespit edilmesi ile hemen tedaviye alınıp, balgam testleri negatifleşene kadar hastanede yatırılması gerekmektedir. Mikrobun her hastada hastalık yapma süresi ve belirtileri farklılık gösterebilir tedavi edilmez ise öldürücüdür” diye konuştu. Hastalığın belirtileri ve genel yakınlarına da değinen Şenyuva, “Genel yakınmalar, Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece teleme Akciğer yakınmaları, Öksürük, balgam, öksürük ile kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığıdır. Gırtlak veremi ses kısıklığı yapabilir. Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait semptomlar olabilir. Üç haftadan uzun süren öksürükte veremden şüphelenmek gerekir. Bu hastaların en yakın Dispansere veya sağlık kuruluşlarına müracaat etmeleri gerekir. Hastalık PPD ( Tüberküloz cilt testi ) Akciğer grafikleri ve özellikle balgam tetkikleri ile teşhis edilmektedir. Türkiye de Verem Savaş tetkikleri ve tedavisi ücretsiz yapılmaktadır. Tedavisi 3- 4 çeşit ilaç ile 6- 9 ay kadar sürmektedir. Tedavide önemli olan ilaçların kullanılmasıdır. İlaçlar düzgün kullanılmaz veya yarım bırakılırsa dirençli tüberküloz olma ihtimali yüksektir. Dirençli tüberküloz tedavisi ise ancak ileri merkezlerde 1-2 yıl süren çok daha komplike ilaçların kullanılması ile olmaktadır” şeklinde konuştu. “Hastaların ilaçları kullanmamaları ve ortalama 10-15 kişiye verem mikrobu bulaştırabilmeleri göz önüne alınarak ülkemizde direk gözetimli tedaviye ( D G T ) geçilmiş. Bu ise her gün sağlık personeli veya ulaşılamayan bölgelerde uygun kişilerce hastalara ilaçları içirme esasına dayanır” diyen Şenyuva, açıklamasında şunlara yer verdi: “TBC den çocuklarımızı korumanın en iyi yolu BCG aşısı yapılmasıdır. Aşı miller ( yaygın) tüberküloz ve tüberküloz menenjit gibi daha ağır durumlardan korur Aktif tüberkülozlu hastalarla teması olanların koruma tedavisine alınması gerekir. Kapalı alanların havalandırılması ( mikrop güneş ışığında ölmektedir.) gerekir. Vücut direnci düşük olan çocuk yaşlı, diyabet hastası, kanser, AIDS hastalarının kontrol edilmesi gerekir. Özellikle AIDS hastalarında ve TNFα blokeleri gibi vücut direncini düşüren ilaç alan kişilerde direk dirençli vakaların görüldüğü son yayınlarda belirtilmektedir. Korumada en iyi yöntem hastaların tedavi edilmesidir.” Mehmet Ali YILDIRIM Bingolonline Haber Servisi YORUM YAZIN
|
|