Verem haftasıİl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürlüğü, Verem Hastalığı ile ilgili bilinmesi gerekenleri açıkladı. Halkın, bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi istendi![]() Hastalığın belirtilerinden, teşhisine ve alınacak önlemlere kadar birçok önemli detayın yer verildiği açıklamada, hastalıkla mücadelede gerekli hassasiyetin gösterilmesi istendi. Tıp dilinde “Tüberküloz”, halk dilinde ise ‘Verem' olarak geçen hastalığın, insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olduğunun belirtildiği açıklamada, Verem Hastalığı'nın, tek hücreli bir yaratık olan “Verem Mikrobu” ile insan vücudu arasında sürdürülen bir yaşam kavgası olduğu ifade edildi. Bu kavgada, mikrobun amacının insanlarda hastalık oluşturmak ve hastalığı başkalarına bulaştırmak olduğunun kaydedildiği açıklamada: “Mikrop almış insan vücudu ise hasta olmamak için tedbirler alarak bütün güçlerini seferber etmektedir. Bu kavgada insan vücudu üstün gelirse mikroplar üremek imkânı bulamaz ve hastalık gelişmez. Tersine mikrop üstün gelirse, ürerler ve Verem Hastalığı denilen tablo gelişir” denildi. Açıklamada, hastalığın etkenleri, nasıl bulaştığı, belirtilerinin neler olduğu, tedbir ve mücadelenin nasıl yapılacağı ise şöyle sıralandı VEREMİN ETKENİ NEDİR? NASIL BULAŞIR? Veremin etkeni, Verem mikrobu (KOCH Basili) denilen tek hücreli canlılardır. Bu mikroorganizmalar güneş görmeyen ve rutubetli ortamlarda uzun sürede havada asılı kalarak canlılıklarını devam ettirirler. Sağlam bir kişi bu ortama girdiğinde mikroplar solunun yolu ile kolaylıkla akciğerlerine girerler ve buraya yerleşirler. Daha sonra çoğalan mikroorganizmalar, kan yolu ile vücuttaki bütün organlara yayılır. Diğer bir bulaşma yolu da Sığır Tipi diye adlandırılan verem mikroplarının sindirim sistemi ile bulaşmasıdır. Bunlar hasta ineklerin sütlerinin kaynatılmadan veya pastörize edilmeden içilmesi ile alınır. Bundan korunmak ancak sütün kaynatılması ya da pastörize edilmesi ile mümkün olabilir. KİMLER VEREM HASTALIĞINA DAHA KOLAY YAKALANIR? Verem mikrobu vücuda girdiğinde her zaman hastalık yapmaz. Eğer vücut kuvvetli ise ya da kişi daha önce BCG aşısı ile aşılanmış ise mikroba karşı koyarak, hastalanmama ihtimali yüksektir. Şu Kişiler Verem Hastalığına Daha Kolay Yakalanırlar Ø BCG aşısı yapılmamış olanlar, Ø Beslenme yetersizliği olanlar, Ø Toplu yerlerde ve çevre şartları iyi olmayan yerlerde ( hapishane, kahvehane, kışla, okul) yaşayanlar, Ø Bebekler, büyüme çağındaki çocuklar, yaşlılar, hamile kadınlar ve şeker hastaları, Ø Vücut direncini bozan AIDS gibi hastalığı olanlar, bazı hastalıklar nedeniyle ümmin sistemi baskılayan ilaçları kullananlar, Ø Hijyenik şartlara riayet etmeyenler ve vücut direncini düşürücü “gayri muntazam” bir yaşantı sürdürenler Verem Hastalığına daha kolay yakalanırlar. VEREM HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR? 1-Kişi ilk defa verem mikrobu ile karşılaştığında eğer aşısı yoksa mikrop akciğerlere yerleşir. Bu durum hiçbir belirti vermeyeceği gibi öksürük, halsizlik, iştahsızlık, zayıflama, eklemlerde ağrı ve şişlik, bacaklarda kırmızı şişlikler, gözlerde kızarıklık şeklinde belirtiler ortaya çıkabilir. Bu kişilerin (çoğunluğu çocukluk çağındadır) bir akciğer filmi çekildiğinde hastalık görülebilir ve PPD denilen cilt testi pozitif bulgu verir. Bu verem tipi “çocukluk veremi” diye adlandırılır ve bu hastalar mikrop saçmazlar. 2-Daha önce verem mikrobu almış olanlar hastalığa yakalandıklarında şu belirtiler ortaya çıkar: a) Öksürük b) Balgam c) Kan tükürme (öksürük ile gelir) d) Kilo kaybı e) Ateş (genellikle akşamüzeri yükselir) f) Terleme (en çok gece terlemesi şeklindedir) g) Halsizlik, yorgunluk h) Akciğerlerdeki hastalık çok yaygın ise nefes darlığı i) Daha seyrek olarak göğüs ağrısı VEREM HASTALIĞI NASIL TEŞHİS EDİLİR? 1. Hastanın şikâyetleri dinlenir. 2. Fiziki muayene yapılır. 3. Akciğer filmi çekilir. 4. Balgam muayenesi yapılır. 5. Kan tetkikleri yapılır (kan sayımı, karaciğer fonksiyon testi, vs.) VEREM HASTALIĞININ TEDAVİSİ NASIL OLMALIDIR? 1) Tedavi Verem Savaş Dispanseri, Göğüs Hastalıkları Hastaneleri ve Verem Pavyonlarında ücretsiz olarak yapılmaktadır. 2) Tedavide başarı için hasta tedavi eden personel ile işbirliği içinde olmalıdır. 3) Hastalığın tedavisi en az 6 – 9 gün kesintisiz olarak devam etmelidir. 4) Hekim tavsiyesi olmadan tedaviye kesinlikle ara verilmemelidir. 5) Genellikle tedavinin ilk iki ayında hastane tedavisi veya evde yatak istirahatı uygulanmalıdır. 6) Yeterli ve dengeli beslenme, uygun hayat şartları ile tedavi desteklenmelidir. 7) Sigara ve alkol kullanılmamalı, terk edilmelidir. 8) Tedaviden sonrada uygun aralıklar ile dispanserde kontrollere devam edilmelidir. 9) Hastanın ailesi ve özellikle çocuklar tedavi boyunca dikkatle takip edilmelidir. VEREMDEN NASIL KORUNULUR? 1-Verem aşısı (BCG aşısı) ile korunma biline en etkin ve ucuz korunma yöntemidir. Aşıda dikkat edilmesi gerekli hususlar şunlardır; a) Doğan çocuklar 3 ay içinde ( tercihen 2. ayın sonunda) mutlaka aşılanmalıdır. b) Aşının koruyuculuk süresi 5 yıldır. c) Bu nedenle aşının 20 yaşına kadar 4 defa tekrarı gereklidir. d) Aşının koruyuculuk oranı % 80 dir. 2- Basil çıkaran bir hastanın ailesi ve özellikle çocuklar özel bir dikkat ile takip edilerek, özel metotlar (ilaçlar) ile korumaya alınmalıdır. 3- Verem mikrobu almış ancak hastalığı gelişmemiş kişiler ilaçlar ile korunarak hastalığın gelişmesi engellenmelidir. 4-Vücut direncini düşürücü bir hastalığı olan ya da vücut direncini düşürücü ilaç kullananlar hastalığa karşı korunmalıdırlar. 5-Verem mikrobuna karşı direnci azaltan alışkanlıklar ve yaşamdan uzak durulmalıdır. BingolOnline/Bingöl Kent Haber YORUM YAZIN ![]()
|
|