İlimizde birçok tarihi eserin olmasına karşılık bir müzenin olmamasının üzücü olduğunu ifade eden İsmail Barası adlı vatandaş, “İlimizin her tarafı tarihi eserlerle dolu. Bu eserlerden sergilenebilir türden olanlar da çoğunlukta. Bu eserlerin üniversite'nin de kurulması ile bir müzede sergilenmesi gerekir” dedi. Müzelerin sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, sergilendiği yapılar olduğuna dikkat çeken Barası, “ Müzelerde, toplumların bilim ve sanat ürünleri ile yeraltı ve yer üstü zenginliklerini sergilemektedirler. Bizde vatandaş olarak ilimizde bir müzenin kurulmasını ve amacı doğrultusunda hizmet vermesini istiyoruz. Müzelerde bulunan nesnelere ait bilgiler müze içinde ve dışında yazılı ve sözlü olarak açıklanarak halka tanıtılır buda dışarıdan gelecek yabancılara Bingöl daha iyi tanıtılır. Bu sebeplerle ilimizde mutlaka bir müzenin kurulması gerekmektedir” şeklinde ifadeler kullandı.
Gazioğlu: “Vatandaşımız talebinde haklıdır”
Konu ile ilgili görüştüğümüz Bingöl Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu (MYO) Müdürlüğüne asaleten atanan Yrd. Doç. Dr. Abdullah Gazioğlu, halkın talebinin yerinde olduğunu, üniversitenin tam oturmasıyla birlikte Bingöl için bir müzenin kurulabileceğini söyledi. Önümüzdeki dönemlerde Bingöl Üniversitesi bünyesinde oluşturulacak Arkeoloji bölümü çalışmaları kapsamında müze kurulabileceğini söyleyen Gazioğlu, “ Kültür varlıklarının araştırılıp ortaya çıkarılmasında ve müzelerin önemi çok büyüktür. Bu talebin çok yerinde bir talep olduğunu düşünüyorum” dedi.
İlimizde bir müzeye ihtiyaç olduğunu ifade eden Gazioğlu, “Bilindiği gibi müzeler her türlü arkeolojik ve etnografik buluntunun toplanması ve korunmasına yönelik çalışmaları kapsayan bir kuruluştur. Bu sanıldığı kadar kolay olamayabilir. Öncelikle Üniversitemiz bünyesinde Arkeolojik çalışmalar yapılması lazım. Buda uzun yıllar alır. Ekip ve donamım konusunda sıkıntılar aşılırsa bunların hepsi yavaş yavaş gerçekleşir. Müzecilik çok farklı bir olaydır. Bazen bir kilise, cami, han ve benzeri gibi anıtsal yapılar onarılarak müze haline getirilir. Bingöl'de böyle yapılar varsa gereken yapılır. Öğrenciler burada bilimsel çalışmalara katılırlar. Bizde üniversite yönetimi olarak bu konuda üzerimize düşeni yaparız. Bu belki de birkaç yıl içinde olur. Bunlar zamanla olabilecek şeylerdir” ifadelerini kullandı.
İlimizin coğrafî konumu, doğal şartları ve jeopolitik yapısı nedeniyle birçok tarihi eseri barındırdığını söyleyen Gazioğlu, “ Bingöl'de özellikle Genç ve Kiğı ilçeleri başta olmak üzere hemen hemen her yerinde irili ufaklı tarihi yapılar bulunmaktadır.Bizim tarihimiz pek fazla araştırılmadığı için fazla net bir bilgi yok. Arkeoloji bölümünü kurabilirsek hem araştırmalar yapılır.Bulunan eserlerde müze müdürlüğü bünyesinde sergilenir. Burada bilgi, belge ve dokümanlarla teşhir edildiği bir müze haline getirilerek halkın ziyaretine açılır” dedi.
Birçok yerde Vakıflar Genel Müdürlüğünün kendi hizmet konuları ile ilgili olarak açtığı özel müzelerin var olduğunu ifade eden Gazioğlu; “Açılacak müze kesinleştiği zaman türü ve niteliği o zaman belli olur” dedi. Türkiye tarihsel miras ve müzecilik alanındaki faaliyetlerde uluslar arası kuruluşlarla da işbirliği yapmaktadır. UNESCO'ya bağlı Uluslar Arası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) ile Milletler Arası Müzeler Konseyinin (ICOM), Türkiye Millî Teşkilâtları bulunmaktadır. Bu kuruluşlarla ortak mesleki çalışmalar ve projeler yürütülmektedir. Nitekim dünyada gelişen müzecilik çalışmalarına paralel olarak Türkiye müzeleri de daha bilinçli ve geniş kapsamlı bir çalışma sürecine girmiştir. Gerek Kültür Bakanlığının yaptığı çalışmalar gerekse müzelerin kendi olanakları ölçüsünde getirdikleri yenilikler sonucu Türk müzeleri uluslar arası alanda birçok ödül kazanmıştır. Bingöl'de kurulacak bir müze de bu başarıları elde edebilir. Yeter i Bingöl halkı her anlamda üniversiteye desteğini esirgemesin” şeklinde konuştu.