Eğitim-Sen Bingöl şubesi yönetim kurulu imzası ile yapılan açıklamada, sendika üyelerine yönelik AK Parti iktidarı döneminde sürgün ve cezalandırmaların yaygınlaştığı belirtildi. Açıklamada : “Eğitimde kadrolu istihdam benimsenmeli, üyelerimize yönelik soruşturma ve sürgünler durdurulmalıdır. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasasında ve gerekse iç hukuk hükmünde olan İLO Sözleşmelerinde sendika temsilcilerine sendikal faaliyetleri için gerekli kolaylıklar sağlanacağı belirtildiği halde, özellikle Eğitim Sen üye ve yöneticilerine yönelik baskılar Milli Eğitim Bakanlığına egemen olan zihniyet i ve AKP hükümetinin “Demokrasi”den ve “Hukuk devleti”nden ne anladığını açıkça göstermektedir. Eğitim Sen üyesi eğitim emekçilerine karşı uygulanan sürgün ve cezaların son dönmede artmış olması bize göre rastlantı değildir. Türkiye her anlamda zor dönmeden geçerken sendikamız ve mücadelemiz her yönden kuşatılmaya ve indirilmeye çalışılmaktadır. Eğitim ve Bilim emekçileri örgütlü mücadelesi ile bu kuşatmayı da aşmayı başaracaktır. Soruşturma sürgün ve cezalandırmalara karşı bu güne kadar sürdürdüğümüz örgütsel ve hukuksal mücadelemiz bundan sonrada aynı karalıkla sürecektir”
Açıklamada, ayrıca sözleşmeli öğretmen politikasıyla öğretmenlerin iş güvencesinden yoksun bırakıldığı ifade edilerek, bu uygulamadan derhal vazgeçilmesi gerektiği savunuldu. Açıklamada şu ifadeler kaydedildi: “Milli Eğitim Bakanlığı, uzun süredir benimsemiş olduğu sözleşmeli öğretmen istihdamı politikası ile eğitimin niteliğinin daha da kötüleşmesinin önünü açmaktadır. 2003 yılından bu yana benimsenen sözleşmeli öğretmenlik uygulaması öğretmenlerin iş güvencesinden yoksun, düşük ücretlerle çalıştırılması anlamına gelmektedir. Eğitimin vazgeçilmez unsuru öğretmendir ve eğitimin niteliği öğretmenin niteliği ile doğru orantılıdır. 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda öğretmenlik mesleğinin niteliği düzenlilik ve süreklilik gerektirdiği açıkça belirtilmektedir. Buna rağmen bakanlığın sözleşmeli öğretmen istihdamına ısrarcı olması anlaşılır deyilidir. Sözleşmeli öğretmenlerin mevcut hakları ve çalışma koşulları ile öğrencilerimize yeterince faydalı olmaları mümkün değildir. Bütün öğretmenlerin kadrolu ve iş güvencesine sahip olarak çalıştırılması sadece öğretmenlerin iş güvencesi açısından değil, aynı zamanda eğitimin niteliği açısından da zorunludur”