Bingöl Eğitim-Bir-Sen Şubesi, Bingöl Üniversitesi çalışanlarıyla tanışma amacıyla Bingöl Öğretmenevi restaurantında yemekli toplantı düzenledi. Katılımın yüksek olduğu toplantıda söz alan Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava, “Bilim adamını oyalayacak, tüm yoğunluğunu işine vermesini engelleyecek sıkıntılar giderilmelidir” diyerek üniversitedeki koşulların iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.
Sendikal çalışmalardan bahseden Kava: “Eğitim-Bir-Sen, milletin geleceğiyle ilgili idealleri olan; eğitimin ülkenin geleceği için en önemli mesele olduğunun bilincinde ve bu konuda söyleyecek sözü bulunan eğitim çalışanlarının sendikasıdır. Eğitim-Bir-Sen, gücünü ve birikimini örgütünden alan ve yine örgütünün mali, sosyal ve özlük haklarının geliştirilmesi için kullanan bir sendikadır. “İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır” anlayışını içeren kültür ve medeniyetimizi referans alarak, sendikacılık misyon ve vizyonuna yeni anlamlar katan Eğitim-Bir-Sen, evrensel değerleri dini ve milli değerlerimizin ışığında harmanlayarak; emeği, ekmeği ve özgürlükleri birlikte ele alan hizmet sendikacılığı anlayışını bu ülkenin gündemine taşımanın haklı gururunu yaşayan öncü sendikadır” dedi.
Üniversitelerin, toplumsal gelişim bağlamında bilimin ve düşüncenin öncelendiği lokomotif kurumlar olduğunu belirten Kava, şöyle devam etti. “Bilginin üretilmesi, toplumsal ve yaşamsal ihtiyaçların giderilmesi doğrultusunda kullanılması, toplumun üniversitelerden ilk eldeki beklentisidir. Bununla birlikte sosyal bilimler alanında yapılan araştırmalar ve elde edilen verilerle toplumun düşünsel düzeyinin artırılması ve toplumsal arızaların çözümüne ilişkin metotlar geliştirilmesi de üniversiteler eliyle gerçekleştirilir. Üniversitelerde bilimsel üretime yoğunlaşmış bilim adamlarının üniversal yapıyla çelişir biçimde zihinlerinin prangalanması, ideolojik parmaklıklar ardına hapsedilmesi, öncelikle topluma ve insanlığa ihanettir. Üniversiteler, her türlü düşünceye yaşama alanı olan özgürlük ortamları olmalı, bilim adamları akademik ilerleyişlerini söz konusu eden prangalardan azade bir ortamda çalışabilmelidirler. Üniversiteyi oluşturan personel öncelikle insandır. İnsan olarak çeşitli gereksinimleri olan bireyler olarak ve anne, baba, eş rolleriyle bilimsel ödevleri dışında da ödevleri olan insanlardır. Akademik personelin bilimsel üretimde başarılı olması için bireysel ve ailevi ihtiyaçların zihnini meşgul edecek başat unsurlar haline gelmesine izin verilmemelidir. Bununla birlikte iş yaşamında da bilim adamını oyalayacak, tüm yoğunluğunu işine vermesini engelleyecek sıkıntılar giderilmelidir. Bir yapının kâmilen gerçekleşmesi için asli unsurlarla birlikte yan unsurların da önem arz ettiği bir gerçektir. Üniversitelerde akademik personelin yanı sıra idari personelin de üniversitelerin amaçlarının gerçekleşmesinde önemli işlevlerinin bulunduğu gözden ırak edilmemelidir.”