Ersin Çelik'in haberi
Türkiye güne PKK'nın sivil örgütlenmesi olan KCK'ya yönelik operasyonlarla uayndı. Bu sabah 11 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen ve aralarında İkis il olmak üzere 8 belediye başkannın da bulunduğu 31 kişinin gözaltına alındığı operasyonlar ne analama geliyor. Operasyonların üç ya önce bıçak gibi kesilmesinin sebebi ne? KCK nasıl bir örgüt. Gençler üzerindeki etkisi nasıl. Son operasyon,PKK'nın şehir yapılanmasına yönelik bitirici hamle mi?
PKk'nın şehir yapılanması olarak adlandırılan KCK'ya yönelik operasyonları Haber 7'ye değerlendiren Polis Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Aytaç, 'Operasyonlar 3 ay önce sonlandırılmasaydı, Tokat Reşadiye'de 7 şehit verdiğimiz olayı da yaşamayabilirdik.' dedi.
Aynı zamanda Taraf Gazetesi yazarı da olan Aytaç, son operasyonlarla KCK'nın gençleri sokaklara döken birimlerinin gözaltına alındığını ve artık devreye devletin kucaklayıcı tarafının girmesi gerektiğini işaret etti.
Aytaç KCK'ya yönelik operasyonların üç ay önce sonlandırılmasının arka planında ise, iktidar, polis ve yargının içindeki Ergenekon uzantılarının olduğunu ileri sürdü.
Aytaç'ın Haber 7'ye yaptığı açıklamalar şöyle:
EMRİ ÖCALAN VERDİ
Normalde gecikmiş olan bir operasyondu. Eğer üç ay öncesindeki operasyonlara devam edilmiş olunsaydı, büyük bir ihtimalle Tokat Reşadiye'de 7 şehit verdiğimiz olayı da yaşamayabilirdik. Abdullah Öcalan'ın 4 Ekim'de avukatlarıyla yaptığı görüşmede, &';DTP'nin işi bitti kapanabilir. KCK'ya yönlenmiş olmakta fayda var. KCK bundan sonraki hareketlerde bulunacak” şeklinde ifadesi vardı.
ERGENEKON UZANTILARI
KCK ise 14-15 yaşlarındaki gençlerin, 45-50 yaş gurubundaki teröristlerin yönlendirmiş olduğu, kendilerinin iktidarının devam etmesi için gençlerin kanının akmasını hiç umursamayan bir yapı. Üç ay önce de 15 ilde eş zamanlı geniş çaplı bir operasyon yapılmıştı. Tam başarıya gidilirken bir anda durduruldu. Ama siyasi yapının, ama kolluk yapısının ama yargı yapısının içerisindeki Ergenekon uzantıları.
AÇILIM HAMLESİ MİYDİ?
Operasyonların durdurulması açılım içinde bir hamle olarak değerlendirilemez. Bunu kim böyle düşünüyorsa Türkiye gerçeğini bilmiyor. Yanlış. Olmaz böyle bir şey. Sokakta eylem yapacak olan ya da terörden beslenenler açılım istemez ki. Aksine ne kadar kaos olursa, ne kadar çok derin devlet ve derin PKK olursa bundan o kadar çok mutluluk duyuyorlar.
KÜRTLERİN SESSİZLİĞİ DESTEK DEĞİL
Kürt halkının 3'de birinden azı DTP'ye oy veriyor. Yüzde 72'si DTP' ye oy vermiyor. Bu çok önemli. DTP'nin almış olduğu oyların yüzde 60'ı ise PKK'yı destekliyor. DTP'ye oy verenlerin yüzde 40'ı da PKK'yı ve terörü desteklemiyor. O zaman neredeyse Kürt halkının yüzde 85'den fazlası PKK'nın yaptığı terör eylemlerini desteklemiyor. Ama orada devleti görmediği için güvendiği bir yapı olmadığı için sessiz kalmayı tercih ediyor. Bu da PKK'ya destek olarak algılanıyor. KCK ise sokak eylemleriyle, kurtarılmış zamanlar ve mekânlar oluşturup kendisini o bölgenin tek temsilcisi olarak göstermeye çalışıyor.
ADAM BULMAKTA SIKINTI ÇEKİYORLAR
KCK, bu tip eylemleri şehit merkezlerinde yapacakları zaman artık, adam bulmakta sıkıntı yaşıyor. Çünkü güvenlik güçleri, özellikle polis insani yaklaşımla hareket ediyor. Maddi kaynak bulmakta da sıkıntı çekiyorlar. Molotof atıp dükkanları, arabaları yakan, sokaklarda polisle çatışan gençleri idare edenler şu anda toplanıyor. Gençleri eylemlere yönlendirecek kişiler gözaltına alındığı için, bu bölgelerde yargılayan yargılayan ve suçlayan devlet görevlileri değil, kucaklayan devlet görevlileri hizmet etmeli. Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam gibi, Hakkâri Valisi Mustafa Cihat Feslihan gibi, Digor Kaymakamı Serkan Şeker ve Van Valisi Münir Karaloğlu gibi devlet adamları lazım. Devlet buraları sürgün yeri olarak görmeyip, ekstra para verip, en iyi öğretmeni, mühendisi, doktorunu göndermiş olması lazım.
Haber 7