Türkiye'nin diğer yüzü; çöpte yaşayanlarÇöplüklerde atıkları ayıklayarak ayakta kalma mücadelesi veren ve yürek burkan öykülere sahip çöp toplayıcıları devlet şefkatine muhtaç olduklarını belirterek, sağlıklı ve temiz bir yaşam istiyor.Yaşamlarını çöp toplayarak sağlayanlar verdikleri hayat mücadelesi ile dikkatleri çekiyorlar. ''Şehirlerde milyonlarca insan bizlerden habersiz tüketirken, biz ise tükenmemek için var gücümüzle direniyoruz'' diye konuşan çöp toplayıcıları, hayata tutunmak için günün ilk ışıklarıyla başladıkları mücadelelerini gün bitene kadar sürdürüyorlar. ÇÖPLÜKTEKİ YAŞAMLARDAN ÖRNEKLER Osmaniye çöplüğü kenarında kurdukları çadırda yaşayan 7 çocuk annesi Adalet Kuşçu (37), Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinden 4-5 ay önce çalışmak üzere geldiklerini ifade etti. Doğru dürüst yiyecek bulamadıklarını ifade eden Kuşçu, ''Halden gelen çürük sebze ve meyveleri yiyoruz. Çöplük ihalesini alan kişiye çalışıyoruz. Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz. Kazandığımız paranın yarısını ihaleyi alan kişiye veriyoruz. Düzenli bir gelir elde edemiyoruz'' diye konuştu. Okula giden çocukları bulunduğunu ifade eden Kuşçu, ''Yağmur yağdığı zaman yol kapanıyor ve servis gelmediği için çocuklar okula gidemiyor. 5-6 kilometre ötedeki TOKİ evlerinde bulunan okula orman içerisindeki yollardan yürüyerek gitmek zorunda kalıyorlar. Hemen yakınımızda trafo olduğu halde elektriğimiz yok. Suyu ortak kullanıyoruz. Çocuklarımız banyo yapamıyor sürekli çöpün içerisindeler. Sıkıntı içerisindeyiz. Sorunlarımızın çözümü için destek ve yardım bekliyoruz'' diye konuştu. ''BAŞKA BİR YAŞAM BİLMİYORUZ'' Süleyman Karaman (39) ise 7 kişilik ailesiyle Kırıkkale'den Hatay'ın Dörtyol ilçesine geldiklerini belirterek, ''Buraya geldik çünkü bizim orada kış çok sert ve yakacak masrafı çok fazla. Burada bütün aile birlikte çalışıyoruz. Bildim bileli çöplerde çalışıyorum. Çocuklarım da yıllardır çöplüklerde. Başka bir yaşam bilmiyoruz. Şehir içlerine giremiyoruz çünkü insanlar bizi dışlıyor'' dedi. Akciğerinden rahatsız olduğunu ancak yine de çalıştığını anlatan Karaman, şunları söyledi: ''Elimden gelen başka iş yok. Bazen yemek arabası geliyor. Oradan gelen artık yemekleri yiyoruz. Kızlarım büyüdü, okul çağında hepsi ama güvenip okula gönderemiyorum. Okul uzak, biz yabancıyız, kimseye güvenemiyoruz. 7 kişi çalışıyoruz, ayda kazandığımız para 500 TL. Bizi çalıştıran kişiye borçlanarak yaşıyoruz. Un, çay, şeker alıyoruz. Kazandığımız paradan bu kesiliyor. Elektriğimiz yok, mum yakıyoruz. Çok büyük sıkıntılar içerisindeyiz. Yetkililerden bize daha insanca koşullar hazırlamalarını istiyoruz.'' AA YORUM YAZIN
|
|