Tümsiad'dan bakan yılmaz'a ziyaretTüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Başkanı Hasan Sert ve beraberindeki heyet Kalkınma Bakanı Dr. Cevdet Yılmaz'ı makamında ziyaret ettiler.Ziyaret esnasında bir konuşma yapan Bakan Yılmaz, KOBİ'lerin ekonomi için büyük değer taşıdığını gayet iyi bildiklerini belirterek, ''İstihdam, katma değer açısından önemini biliyoruz fakat bu içinde bulunduğumuz çağda daha da önem kazanmış durumdadır. Çünkü bilgi çağındayız, çok esnek hareket edebilen, yenilik yapabilen, dünyanın değişik coğrafyalarıyla hızlı ilişki kurabilen yeni bir KOBİ yapısına ihtiyacımız var'' dedi. Bakan Yılmaz, bu açıdan da TÜMSİAD gibi kurumların çalışmalarını çok önemsediklerini belirtti. 2023 ve kalkınma ile ilgili vizyonun son derece önemli olduğuna işaret eden Bakan Yılmaz, kalkınma ile ilgili vizyonun sadece kamunun değil, ülkenin vizyonu olduğunu söyleyerek, ''Bu vizyona kamusuyla, özel sektörüyle, akademik dünyasıyla, sendikalarıyla, bütün kesimleriyle bir toplum olarak gideceğiz'' diye konuştu. 2023 vizyonunun artık çok geniş bir zeminde sahiplenildiğini görmekten mutlu olduklarını ifade eden Bakan Yılmaz, şöyle devam etti: ''Önümüzdeki dönemde, bu küresel krizden başarıyla çıkmış, çok hızlı bir şekilde etkilerinden kurtulmuş bir ülke olarak emin adımlarla 2023'e doğru yürüyeceğiz. Burada kamuya düşen kısımlar var ama asıl büyümemizin, gelişmemizin motorunu oluşturan özel sektör. Bize kamu olarak düşen; özel sektörün daha uygun ortamda çalışmasını sağlamak, gerekli noktalarda birtakım teşvikler, destekler sağlamak fakat asıl işi yapacak olan özel sektörümüz, iş dünyamız. İnşallah özel sektörümüz bunu, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gerçekleştirecek.'' Kalkınma Bakanlığı olarak yeni dönemde iki yeni birim oluşturacaklarını bildiren Bakan Yılmaz, bunları, ''Yatırımları İzleme Değerlendirme Genel Müdürlüğü ile Kalkınma Araştırmaları Merkezi'' olarak sıraladı. Bakan Yılmaz, Yatırımları İzleme Değerlendirme Genel Müdürlüğünün, 2023 vizyonu çerçevesinde özellikle önemli yatırımları izleyecek bir birim olacağını, Kalkınma Araştırmaları Merkezi'nin ise Türkiye'nin tecrübesini dış dünya, özellikle de komşu ülkelerle paylaşılacak bir platform olacağını belirtti. "TÜRKİYE'DEKİ EKONOMİK YAPIYI KRİZ KELİMESİYLE DEĞERLENDİRMEK HİÇ SAĞLIKLI OLMAZ" Ziyaret sonrasında Bakan Yılmaz, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Yılmaz, bir gazetecinin, Merkez Bankasının faiz koridorunu daraltıcı yönde ara, sürpriz bir karar aldığını hatırlatarak, son gelişmelerin Türkiye üzerindeki etkileriyle ilgili sorusu üzerine, Orta Vadeli Programın (OVP) bütçe sürecine paralel bir şekilde yayımlanacağını ifade ederek, "Orada hem 2014'e kadar büyüme rakamlarımız, makro ekonomik rakamlarımız ortaya konulmuş olacak hem de 2011 yılı büyümemiz revize edilecek tabi yeni gelişmelere göre" dedi. Türkiye'nin birçok ülkeden gerek bankacılık sektörü açısından gerekse kamu maliyesi açısından ayrışmış durumda olduğunu anımsatan Bakan, kriz riskinden bahsedilen ülkelerin hemen hemen hepsinde bankacılık sisteminin kırılgan ve devletin aşırı derecede borçlu ülkeler olduğunu belirterek, şunları söyledi: "İtalya'ya, İspanya'ya, Yunanistan'a bakın, hatta Amerika'ya bakın. Birçok ülkede kriz döneminde aşırı bir şekilde kamu harcaması yapıldı. Şimdi onun faturasını topluma ödetmek durumundalar, bunun sancıları yaşanıyor dünyadaki birçok ülkede. Türkiye'de ise böyle bir şey söz konusu değil. Tam aksine 2010'da bizim borçlarımızın milli gelire oranı düştü, bu sene muhtemelen yüzde 40'ların altına inecek. Avro bölgesinde ortalama yüzde 80'lerdeyken biz de yüzde 40'ın altına inen bir borç stokundan bahsediyoruz. Kamu maliyemizde herhangi bir problem yok. Dengelerimiz, kamu açıklarımız çok makul seviyelerde, hatta bu yılın ilk 6 ayında fazla bile verildi. Bu krizden bahsedilen ülkelerden çok belirgin bir şekilde farklıyız. Diğer taraftan bankacılık sistemimizde aynı şekilde, sermaye yeterlilik oranlarımıza, bankalarımızın karlılığına, BDDK gibi denetim sistemlerimizin etkinliğine bakın, Türkiye bu açıdan da diğer ülkelere hiçbir şekilde benzemiyor. Son derece güçlü bir bankacılık sistemine sahip. Küresel krizde de zaten test edilmiş ve başarılı bir şekilde çıkmış. Bu kriz sürecinde bir tek bankamız batmamış. Bu açıdan da bu bahsedilen ülkelere benzemiyoruz." "ENDİŞE UYANDIRICI BİR ŞEKİLDE ELE ALMAYI DOĞRU BULMUYORUM" Bütün bunların ötesinde Türkiye'de güçlü bir siyasi istikrar bulunduğunun altını çizen Bakan Yılmaz, Türkiye'deki ekonomik yapıyı kriz kelimesiyle değerlendirmenin hiç sağlıklı olmayacağını ifade etti. Dünyada olup bitenlerin özellikle ticaret, sermaye, beklentiler kanalıyla Türkiye'ye etkilerinin tartışılabileceğini kaydeden Bakan Yılmaz, ''Komşunuzda, dünyada birtakım şeyler oluyorsa bunların sizlere etkileri olabilir. Bunları kriz kelimesiyle ifade etmek son derece yanlış, doğru bir yaklaşım değil. Krizin ekonomi literatüründe bir tanımı var. O tanımın dışına çıkarak bu kelimeleri sık sık ve tanımına pek dikkat etmeden kullanmak doğru değil'' diye konuştu. Türkiye'nin dünyaya açık bir ülke olduğunu ifade eden Bakan Yılmaz, dünyada olup bitenlerin, olumlu veya olumsuz gelişmelerin birtakım etkileri olacağını, bunu olağanüstü bir durum gibi konuşmanın yanlış olduğunu söyledi. Küresel kriz döneminde bu etkilerin görüldüğünü, Türkiye'nin bu testten çok başarılı bir şekilde çıktığının altını çizen Bakan Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu: "Dünyada yine birtakım olumsuz gelişmeler olursa, yaşanırsa ki o da belli değil. Bu risk olarak konuşuluyor. Oralarda, özellikle Avrupa'da ciddi bir problem çıkarsa tabii ki buna dönük olarak Türkiye gerekli tedbirleri alır, yoluna devam eder. Böyle çok endişe uyandırıcı bir şekilde bu konuları ele almayı açıkçası doğru bulmuyorum. Bizim dikkat ettiğimiz, baktığımız ticaret boyutu. Orada da serbest kur sistemine sahip Türkiye. Serbest kur demek, kendiliğinden zaten birtakım gelişmelere göre, piyasanın kendisini ayarlaması demek. Yani karar almanıza bile gerek kalmadan piyasa içinde o dengeler, o düzeltmeler zaten kendiliğinden yapılıyor. Merkez Bankamız piyasalarda hem küresel kriz döneminde de gördük, gerçekten çok başarılı bir yönetim sergiledi. Gerekli tedbirleri piyasanın, dünyanın, ülkenin gidişatına göre fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda attı. Bugün de aynı şekilde bu adımları atıyor. Bunda şaşılacak bir durum yok, Merkez Bankamız görevini yapıyor." "HER TÜRLÜ GELİŞME TABİİ Kİ DİKKATE ALINIR" Bakan Yılmaz, "Bu gelişmeler OVP'de dikkate alınacak mı?" sorusuna karşılık da, doküman yayımlanana kadar çalışmaların devam edeceğini belirterek, "Her türlü gelişme tabii ki dikkate alınır. İçeride veya dışarıda olabilecek her türlü gelişme dikkate alınır. Fakat bu son alınan karar, bizim büyümemizle ilgili tahminlerimizde çok fazla bir değişikliğe yol açar diye düşünmüyorum. Daha makro düzeydeki gelişmelere bakıyoruz. Bu çerçevede elbette birtakım ön tahminlerimiz var. Bunlara Türkiye'deki, dünyadaki göstergelere ve gelişmelere göre son ana kadar bakılır, revize edilir tabi. Yayınlanana kadar dünyayı ve Türkiye'yi takip etmeye devam ederiz. Ama öyle ciddi bir değişiklikler doğuracağını zannetmiyorum." şeklinde konuştu.
YORUM YAZIN
|
|