Trafik allah'a emanet!Bingöldeki yol, sinyalizasyon sistemi, üstgeçit ve park sorununa ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Butaku, trafiğin halini Allaha emanet sözüyle özetlerken, içme suyu sorunu ve muhtarlara yönelik eleştirilere de açıklık getirdi.![]() Bingöl'de son günlerin en tartışılan konularından biri olan trafik sorunu hakkında görüşleri alınan Doğu Anadolu Muhtarlar Federasyonu Başkanı ve Bingöl Muhtarlar Derneği Başkanı Abdullah Butaku, önemli noktalara temas etti. Çevre yolundan sinyalizasyon sistemine, üstgeçitlerden şehir içi yollara birçok konudaki soruları yanıtlayan Butaku, içme suyu sorunu için yerel idarenin halkı ikna edemediğini söylerken, muhtarlara yönelik ‘susturuldular' eleştirilere de yanıt verdi. Trafik sorununun çözümünde en büyük sorumluluğun Karayolları, Belediye ve Emniyet Müdürlüğü'nde olduğunu vurgulayan Butaku, siyasi iradenin ve Valiliğin de devreye girmesi gerektiğinin altını çizdi. İl Trafik Komisyonu'nu “çözüm üretememekle” eleştiren Butaku, ilgili kurumların bu şekilde duyarsız kalması halinde Bingöl'de trafik kültürünün geliştirilemeyeceğini belirtti. Butaku, şehrin trafik ve susuzluk sorununa ilişkin sorulara şu yanıtları verdi. ÇEVRE YOLU FARKLI BİR GÜZERGAHA ALINMALI “Çevre yolunun farklı bir alana kaydırılması önerisini paylaşmıştınız. Gerekçeniz nedir?” sorusuna “Yolun şehrin içinden geçmesi yoğun bir trafik akışı oluşturuyor. Bunun hafifletilmesi için yeni bir güzergah belirlenmeli” yanıtını veren Butaku, güzergah olarak da adres gösterdi. “Mevcut sistem devam ettiği sürece kazaların önü alınamayacaktır. Bunun en kesin çözümü bana göre çevre yolunun farklı bir noktaya taşınmasıdır. Kurudere Köyü bölgesinde uygun bir alan belirlenip Kadran Köyü bölgesine kaydırılacak yola, Sanayi bölgesinden çıkış verilebilir. Bu sayede hem araçların kontrollü geçişi, hem de Düzağaç bölgesindeki trafik yoğunluğu azaltılarak kazalarının asgariye düşürülmesi sağlanabilir.” “BAHANE ÜRETEREK ÇÖZÜM BULUNAMAZ” “Kurudere-Kervansaray arasında kavşakların belirlenmesi ve sinyalizasyon sistemi kurulmaması yönünde ciddi eleştiriler var. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi. “Karayolları Elazığ 8. Bölge Müdürlüğü'nün uygulamalarını anlamsız buluyorum. Kavşakların nereye, nasıl yapıldığını da çözemiyoruz. Shell Petrol önündeki çevre yolu kavşağını kapattılar. Buraya sinyalizasyon sistemi kurularak çevre yoluna geçiş verilebilirdi. Kış aylarında Çapakçur Köprüsü çoğu zaman kapanıyor, geçişler de çevre yolundan veriliyor. Bu dönemleri de hesaba katmaz lazım. Bin 700 metrede bir kavşak verilebileceği belirtiliyor. Bunlar, transit yollar için olabilir ama burası şehrin merkezi ve insanların yoğunlukla kullandığı alanlar. Elazığ istikametinden gelen araçlar süratli olduğu ışık konulamayacağı belirtiliyor. Bu bir gerekçe olamaz. Araçların hızını kesemeyeceğini öne sürüp kazalara seyirci kalınamaz. Shell Petrol mevkiinde hız kesici uyarılarla araçların hızı azaltılabilir. Böylece Üniversite Kavşağı'ndan geçecek araçların trafik ışıklarında daha rahat durmaları sağlanabilir. Üniversite Kavşağı'nda kesinlikle dört taraflı sinyalizasyon sistemi kurulmalı. Her gün yeni bir kazaya şahitlik ederken, bu önlemin alınması kaçınılmaz olmuştur. Yine Üniversite Kavşağı'nda uygun bir alana üstgeçit yapılmalı, yayaların can güvenliği sağlanmalıdır. Buraya yakın olan Kredi Yurtlar Kurumu önünde de öğrencilerin yaya geçişleri için tedbir geliştirilmeli. 200 metre arayla üstgeçit konulamayabilir ama yurtta kalan öğrencilerimizin de kontrollü geçişleri için önlem alınmalı. Elazığ'a girişte Yazıkonak'tan başlayıp Malatya yoluna kadar bizzat saydım, 37 tane ayrı noktada sinyalizasyon sistemi var. Burada sorun olmuyor da Bingöl'de neden sorun olsun? Üniversite Kavşağı, Düzağaç Kavşağı, Saray Mahallesi Büfe Kavşağı, Berti Lokantası'nın bulunduğu çevre yolu kavşağı, bir de Kaleönü Mahallesi girişinde sinyalizasyon sistemi kurulsa sorun çözülecek. Çevre yolu kavşağı hariç diğer kavşaklarda üstgeçit de yapılırsa trafik tamamen kontrol altına alınmış olacak. Elazığ'daki 37 tane sinyalizasyona karşı Bingöl'de 5 tane ışıklandırma yapmak devletin bütçesini zora sokmaz. Sonuç itibariyle burada esas olan insan hayatıdır. Öte yandan, Düzağaç Kavşağı'nda en başında yapılması gereken yol çalışması maalesef kış mevsiminin başladığı bugünlerde start almıştır. Kendimi, ‘Bugüne kadar akılları neredeydi?' diye sormaktan alıkoyamıyorum. Sorunun çözülmesi elbette ki önemli fakat bunun zaman ayarlamasının yapılamaması, işlerin alkışlanması gereken yerde eleştirilmesine de neden olmaktadır. Korkmaz Petrol önünde de yayalar için tedbir alınmalı.” “ŞEHİR İÇİ YOLLARIN HALİ BERBAT” Yolların kent merkezindeki durumuna da değinen Butaku, kış öncesi altyapı nedeniyle kazılan alanların doldurulması, çamurlu alanlara da mıcır dökülerek çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi. Butaku: “Bingöl'de sağlam yol bulmak artık imkansızlaştı. Altyapı çalışmaları nedeniyle araçlar, özellikle mahalle yollarında ilerleyemez duruma geldi. Altyapı elbette yapılmalı ama insanlar rahatsız edilmemeli, kazılan yollar doldurularak araç trafiği önündeki sıkıntılar giderilmelidir. Her yer çukur. Arabalar birinci viteste ilerliyor. Kültür Mahallesi'nin hali içler acısı. Bir yandan yeni inşaatlar, diğer yandan altyapı çalışmaları. Yol diye bir şey kalmamış. İnali bölgesinde yeni bir şehir kuruldu ama yollar patates tarlası, çamur deryası. Bu insanlara da yazık. En azından kazılan alanlar doldurularak geçici de olsa çözüm üretilmeliydi. Bir yaz boyunca çarşı merkezindeki yollar çukurdu, yağmurlar başladı daha yeni ince bir kaplama yapılarak geçici çözüm üretildi. Bunca zaman neden beklendi? Bu zamanlama hataları ve yeterli ilginin gösterilmemesi, yapılan güzel işleri unutturuyor. Haliyle insanlar eleştirmekte haklı oluyor. ŞEHİR İÇİ SİNYALİZASYON SORUNU Şehir merkezindeki sinyalizasyon sistemi ve trafik karmaşasıyla ilgili görüş belirten Butaku, bu haliyle kentte trafik kültürünün geliştirilemeyeceğini, bu konudaki sorumluluğun da ilgili kurumlarda olduğunu ifade etti. Butaku: “Bingöl'de trafik diye bir şey kalmadı. Trafik ışıkları düzgün çalışmıyor, araçlar kırmızı ışıkta da geçiyor. PTT Kavşağı'nda bir tarafta sarı yanarken diğer tarafta yeşil yanmaya başlıyor. Sarı ışıkta geçen sürücüler, diğer tarafta yeşil ışıkta geçmeye çalışanlara mani oluyor. Zaten yeşil ışık süresi 13 saniye, haliyle en fazla 4-5 araç geçebiliyor. En azından bir tarafta kırmızı yandıktan 2-3 saniye sonra diğer tarafta yeşil yanarsa trafik az da olsa sıkışıklıktan kurtulur. Işıkların mutlak surette yenilenmesi ve düzenli bir sisteme getirilmesi gerekiyor. Yine kavşaklardaki mazgallar da ciddi sorun. Sürekli asfalt dökülüyor diye mazgalların bulunduğu yerler çukur gibi duruyor. Yeşil ışık yanıyor ama araçları büyük ölçüde sarsan mazgallı alanlardan geçerken haliyle sürücüler çok çok yavaş gidiyor. Oysa mazgallar asfaltla aynı seviyede olsa araçlar beklemeksizin ilerleyecek, bu da yeşil ışıkta daha fazla aracın geçişini sağlayacak, sürücüler de psikolojik olarak rahatlayacak. “CADDELER OTO PAZARINA DÖNDÜ” Çarşı merkezindeki araç parkı sorunu için önemli tespitlerde bulunan Butaku, oto galericilerin şehir dışına çıkarılma yönündeki genelgenin ihmal edildiğini, gerekli yaptırımların uygulanmadığını, trafik ekiplerinin de ciddi müsamahada bulunduğunu savundu. Butaku: “Bir diğer sorun da park alanlarının bulunmamasıdır. Çarşı merkezi çok dar bir alana sıkıştı. Otopark sayısı yetersiz olduğu gibi park alanları da bulunmuyor. Yollar çift taraflı park alanına döndü ama yine de yetersiz. Acil bir işiniz olsa bile aracınızı 3-5 dakikalığına park edecek yer bulamıyorsunuz. Oto galericiler araçlarını getirip çarşının göbeğinde satmaya çalışıyorlar. Çarşıda dolaştığınızda caddelerin büyük ölçüde oto galericiler ve oto kiralama işletmeleri tarafından işgal edildiğini görebilirsiniz. İl Trafik Komisyonu yetkisini kullanamıyor. Bu konuda genelgeler var ama ne uygulayan, ne de uyan yok! Bugüne kadar İl Trafik Komisyonunun bir sorunu çözdüğünü ve düzen oluşturduğunu görmedim. Şehir içi trafik Allah'a emanet. Sinyalizasyon sistemleri adam gibi çalışmıyor, trafik ekipleri kontrolü sağlamıyor, park alanları bulunmuyor! İlgili makamlar kuralları uygulamak, vatandaş da uymak zorundadır. Bu döngü sağlanamazsa yıllar geçse de trafik kültürümüz gelişmez. Trafik cezası kesmekle kimseye trafik kültürünü de öğretemezler. Önemli olan sorunu dile getirmek değil, ilgililerin kulak verip çözüm geliştirmesidir. “SU SIKINTISI CİDDİ SORUN OLDU VE HALK İKNA EDİLEMEDİ” Bingöl'ün en önemli sıkıntılarından biri olan ‘su kesintileri' konusunda da eleştirilerde bulunan Butaku, şunları söyledi. “Yaz boyunca insanlar susuzluk çekti, ciddi sıkıntılar yaşadı. Yeni depolar yapılıyor ama sıkıntı devam ediyor. Burada ters bir orantı var. Toplumda önemli bir algı var. ‘Kürük Suyu 250 bin nüfusa yetecek şekilde projelendirildi ve Bingöl'e getirildi. Ama şehir merkezi nüfusu 100 bin civarında olmasına rağmen su yetmiyor' şeklinde. Genç'e verilen su miktarını hesaba katsak dahi bu suyun yetmesi lazım. Öyle ki, yeni depolar ve diğer kaynakların kapasitesi arttırılsa dahi sıkıntı devam ediyor. Belediye, bu algıyı kıramadı. Bingöl, su kaynaklarının bol olduğu bir il ama suyu yok. İnsanlar bunu hazmedemiyor, Kürük Suyu'nun neden yetmediğini kabullenemiyor. Yerel idare de bu noktada halkı ikna edemiyor. Evlerde su akmazken inşaatlarda oluk oluk su akarsa insanlar eleştirir. Çünkü inşaatlara verilen suyun daha pahalı olduğunu, bu nedenle inşaatların suyunun kesilmediğini düşünür insanlar. ‘Kaçak su kullanılıyor' demekle toplumu ikna edemezsiniz. İnsanlar sormaz mı ‘madem kaçak kullanıldığını biliyorsun da neden tedbir almıyorsun?' diye. Bu sıkıntının gelecek yıl yaşanmamasını ümit ediyorum.” MUHTARLAR SUSTURULDU MU? “Muhtarların, Bingöl Belediyesi'nce şirket personeli gösterilip maaşa bağlanmasından sonra eksikliklerin dile getirilmediği, eleştirilerin kesildiği yönünde çokça eleştiri var muhtarlara yönelik. Bu konuda ne diyeceksiniz?” sorusuna “susmadık” yanıtını veren Butaku, şöyle devam etti. “Önceki yıllarda altyapı, yol, çöp ve benzeri sıkıntılarla ilgili eleştirilerimiz vardı. Altyapının yenileneceği vaadi ve akabinde başlatılan çalışmalar nedeniyle bir süre izleyici olarak bekleme gereği duyduk. Şuanda altyapı çalışmaları devam ediyor. Yollar da, yine bu çalışmalara bağlı olarak hasar gördü. Çöp toplama işlemleri beklenen düzeyde olmasa da yine sistemli bir şekilde yapılıyor. Eleştirilerimizi aldığımız maaş nedeniyle değil, yapılmakta olan hizmetlere köstek olmamak adına sınırladık. Bir iş yapıldığında kalkıp ‘neden yapıyorsunuz' diyemeyiz. Bizim de destek olmamız lazım ki başarı sağlanabilsin. Bizim için siyasi görüşü ne olursa olsun, Bingöl için bir şeyler yapıyorsa biz onu alkışlarız, desteğimizi esirgemeyiz. Kamuoyunda yayılan ‘muhtarlar susturuldu' söylemleri de bizimle ilgili değil, belediye başkanına yönelik eleştirilerin bir başka boyudur. Çözüm için her kurum sorumluluğunu yerine getirirse sıkıntı kalmaz. Çözüm için mülki idare ve siyasilerin de yeterli çabayı göstermesini bekliyoruz” YORUM YAZIN ![]()
|
|