Bingöl'de ticari taksilerdeki bazı şoförlerin trafikte yol açtığı tehlikeler bitmek bilmiyor. Kuralları ihlal eden, hız sınırlarını aşan, birden fazla yolcu alan ve fazla kazanmak için son surat araç kullanan bu şoförler, işini layıkıyla yapan sürücüleri de zan altında bırakmaya devam ediyor.
Hakkında birçok şikâyet bulunan araçlar için durakların kestiği cezalar fayda etmezken, trafik uygulamalarına yakalanmamak için sokak aralarını ralliye çeviren bu sürücüler, trafik güvenliğini de tehlikeye atıyor. Şu ana kadar herhangi bir yaptırımla karşılaşmayan bu sürücülere yönelik vatandaştan gelen şikayetler de her geçen gün daha da artıyor.
Yaşananlara ilişkin görüşleri alınan Bingöl Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ali Bayram, sorunun sebebini “bir denetim ve disiplin mekanizmasının bulunmaması” olarak özetledi.
“TAKSİ Mİ, DOLMUŞ MU BELLİ DEĞİL!”
Sorunların başında taksi uygulamasının doğru işlememesi geldiğini ifade eden Bayram: “Aynı güzergâha giden birden fazla yolcuyu aynı araca bindirirken, zaman zaman yolda el kaldıranları da araçta müşteri varken alıyorlar. Yolcu alırken araçtaki yolcuya ‘alabilir miyim' deyip cevabını alamadan yolcuyu alan ticari taksiler, adeta bir taksi-dolmuş formatında çalışıyor. Alınan her yolcudan da ayrı ayrı ücret alarak bir ücretle yapacağı seyahati 2 veya 3 yolcuyla tamamlıyor. Kendim de bindim, adam ekstradan yolcu aldı. Hesabına gelmeyince in diyorlar. Bu memleket bunu hak etmiyor! Valilik ve Belediye'ye şikâyet edince de bir sonuç alınmıyor. Haliyle bir denetim ve disiplin olmayınca vatandaşlar da ‘şikâyet etsem ne olacak?' diyerek şikâyette bulunmuyor. Oysa plaka satış, durak ve diğer alanlarla ilgili Belediye denetimlerini yapmalı, yolcu alımı ve trafik seyriyle alakalı da İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü denetimlerini sıklaştırmalı.”
“SUİSTİMAL ÇOK, DENETİM YOK!”
“Uygun taşımacılık yapılıyor diye her kanunu çiğneme hakları yok, olmamalıdır” diyen Bayram, İl Trafik Komisyonu'na yönelik de eleştirilerde bulundu.
Bayram: “Denetim yok, disiplin yok. Kılık kıyafet ayrı sorun, müşteriyle diyalog problemli, saygısızlık diz boyu, ahlaksızlık desen var, araçta sigara içen var, ne yok ki! Araçlar o kadar hor kullanılıyor ki, temiz araç kalmadı neredeyse. Çoğunluğu adeta hurdaya dönüşmüş. Hunharca araç kullanıyorlar, sanırsınız ki rallideler. Geçiş üstünlüğü bunlarda sanki! Neden böyleler? Çünkü denetim yok, bir disiplin yok. Sabah aracı Ahmet kullanır, akşam Mehmet, ertesi gün sabah Osman.. Kim çalışıyor, kimler sorumlu bilinmiyor. Bu sorunları taşıdığımız İl Trafik Komisyonunda sorunlar tartışılır ama orada kalır. Alınan kararlar da uygulanmaz! Taksici esnafını toplayıp çözüm odaklı gerçekten somut adımlar atılmış olsa, bu sorun çözülebilir!”
“PLAKAYI ESNAF ALMAZSA SORUMSUZLUK DA BÖYLE OLUR”
Taksi plakası ihalelerine yöntem yönünden eleştirilerde bulunan Bayram, plakaların yasaya uygun satılmadığını öne sürdü ve gerekçesini şu sözlerle sürdürdü: “Normalde yasa diyor ki, geçimini şoförlük yaparak kazananlara yapılması lazım. Ama bu maddeler göz ardı ediliyor ve özellikle yurtdışından insanlar ya da maddi durumu iyi olanlar ihaleyi alıyor ve plakasını kiraya veriyor, şoför esnafı ise yine açıkta kalıyor. Kiraya verilen araçlarla ilgili de bir sorgulama yapan yok. Plaka satışı ihtiyaçsa yapılmalı ama düzen olmadıktan sonra sadece gelir kapısı olarak görmek doğru değil. Dilediğiniz kadar plaka satabilirsiniz ama denetim yoksa, bu gelir bir belaya dönüşüp ayağınıza dolanır! Bu şehir bunu hak etmiyor!”