Bingöl'de Eğitim-Sen Şubesi üyeleri, Tekel ve maden işçilerine destek olmak için 1 günlük iş bırakma eylemi yaptı. Şube binasında bir araya gelen Eğitim-Sen'liler, Tekel ve maden işçilerine destek olmak, güvenceli ve eşit çalışma koşulları için 1 günlük iş bırakma eylemi yaptıklarını belirttiler.
İş bırakma eylemine ilişkin bir açıklamada bulunan Eğitim-Sen Şube Başkanı Tuncay Şaşar,
“Bizler daha dün Zonguldak'ta toprağın altında kalan maden işçileri için, iş için, ekmek için, güvenceli çalışma koşulları, özgürlük, adalet, eşitlik, demokrasi için birlikteyiz. Haklarımız ve özgürlüklerimiz için dayanışma içindeyiz. Adalet, eşitlik, demokrasi ve sendikal haklarımız için omuz omuzayız. Bugün ülkemizde emekçilerin yarısı kayıt dışında, kuralsız, güvencesiz çalışıyor. Esnek çalışma biçimleri kural haline geliyor, 4-C, 4-B uygulamalarına, kölelik düzenine mahkûm ediliyor. Sendikasızlaştırma yaygınlaşıyor, sendikal örgütlenmenin önüne engel üzerine engel çıkarılıyor. Örgütlenen emekçiler işten atılıyor. Başta madenler ve tersaneler olmak üzere, iş kazası adı verilen cinayetler önlenmiyor, önlenemiyor” dedi.
MADEN KAZASI KADER DEĞİLDİRÖzgürlük, eşitlik, barış ve demokrasi istediklerini ifade eden Tuncay Şaşar, maden kazalarının “kader” olarak görülmediği bir ülke istediklerini söyledi.
Yarınlara güvenle bakmak için işsizliğin ve yoksulluğun ortadan kaldırılası gerektiğini savunan Şaşar, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Tüm emekçilerin grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarının anayasal güvenceye kavuşturulduğu bir ülke için sesimizi yükseltiyor, özgürlükten, eşitlikten, barış ve demokrasi taleplerimizden geri adım atmayacağımızı haykırıyoruz. Biz, sokaklarında linç çetelerinin hüküm sürdüğü bir ülke, tecavüz kültürünün hakim olduğu, ırkçı, ayrımcı, şoven, cinsiyetçi ideolojilerin kuşattığı bir devlet istemiyoruz. Biz, üretenlerin, emekçilerin açlığa, işsizliğe, sefalete itildiği, örgütlenmeye çalışanların baskı gördüğü, hak arayanların şiddete maruz kaldığı bir ülke istemiyoruz. Biz, emekçilerin % 41'inin güvencesiz, kayıt dışı çalıştırıldığı, özelleştirmelere maruz bırakıldığı, taşeron sistemi adı altında kölelik ücretlerine zorlandığı, 10-12 saat çalışma saatlerinin normal görüldüğü bir ülke istemiyoruz. Biz, milyonlarca emekçinin insanlık dışı bir asgari ücret dayatması altında yaşadığı, eğitim ve sağlık hizmetlerinin paralı hale getirildiği, emeklilerin geçim sıkıntısından bezdirildiği bir ülke istemiyoruz. Biz, tüm yasa ve uygulamaların sermayenin talepleri etrafında şekillendiği, her şeyin para ve piyasa mekanizmalarına terk edildiği bir ülkede yaşamak istemiyoruz.”
Bingöl Online Haber Servisi